Yeni soðuk savaþ ihtimali

M,erkel ve Hollande, Ukrayna sorununu etrafýnda mekik diplomasisi sürdürüyorlar. Ukrayna devlet baþkanýyla görüþtüklerini, muhtemelen üzerinde oynayarak Putin’e sunuyorlar; ondan gelen önerileri de Ukrayna’ya götürüyorlar. Münih Konferansý’ndan bir sonuç çýkmasý için uðraþan iki AB liderinin bu çabalarýnýn sonuç vermesi ise zor gözüküyor.

Giriþimlerin sonuçsuz kalma ihtimalini güçlendiren en önemli neden, Ukrayna konusunda “Batý”nýn benzer beklentilere sahip olmamasý. Fransa siyasetinde yeniden kendisine yer açmaya uðraþan Sarkozy durumu özetliyor; Avrupa’nýn Rusya ile ABD arasýnda oluþacak yeni bir soðuk savaþa karþý olduðun beyan ediyor.

Bir zamanlar ABD’ye gidip “bizi düþmanlardan kurtardýðýnýz için size minnettarýz” diyerek ABD hayranlýðýný Almanya’nýn düþman olduðunu hatýrlatarak dile getiren Sarkozy, bugün dostluk ibresini Rusya’ya çevirmiþ gibi gözüküyor. ABD politikalarýný onaylamadýðýný ima eden Sarkozy, bu tutumuyla ne oranda oy alýr, orasý Fransýzlarýn bileceði bir konu. Ancak Avrupa’nýn yeni bir soðuk savaþ istemediðine dair çýkýþýnýn doðru olduðunun altýný çizmek gerekiyor.

Bununla birlikte, Sarkozy’nin unuttuðu çok önemli bir iki ayrýntý bulunuyor.

Avrupa’nýn rahatsýzlýðý

Doðru cümle, Avrupa’daki bazý devletlerin yeni soðuk savaþ istemedikleri yönünde olmalýydý. Zira Birleþik Krallýk baþta olmak üzere Baltýk ülkelerinin ya da Polonya’nýn, hatta yeni Yunan yönetiminin yeni bir soðuk savaþtan o kadar da rahatsýz olacaklarýný söylemek kolay deðil.

Ýkinci unutulan ayrýntý ise, NATO’nun Doðu ve Güney kanatlarýný askeri olarak güçlendirme kararý almýþ olmasý. Ýçinde Merkel ve Hollande’ýn da bulunduðu NATO liderleri bu karar alýnýrken olumlu görüþ bildirmiþ olmalýlar. Diðer bir ifadeyle, bir yandan Putin’i ikna etmeye uðraþýrken öte yandan Rusya’yý askeri anlamda çevreleyecek çabalarýn içinde yer almýþ durumdalar.

Hatýrlatalým, Ukrayna’da sorun Kýrým deðil, onun üzerine bir bardak su içildi. Esas sorun ülkenin Doðu ve Batý olarak bölünmesi. Ukrayna devlet baþkaný, kendisini NATO’ya atmak istiyor; NATO Ukrayna’yý bu haliyle kabul etme riskine girmiyor. NATO üyelik süreci çalýþýrsa da ülkenin ikiye bölüneceði kesinlik arz ediyor. Dolayýsýyla NATO, Ukrayna’nýn Rusya ile arada tampon olarak kalmasýndan rahatsýz deðil.

Almanya ve Fransa’nýn rahatsýzlýðý ise, Ukrayna’nýn tampon olarak kalmasý halinde Rusya-Avrupa iliþkilerinin daha da uzaklaþacak olmasý.

Avrupa’dan rahatsýzlýk

Bu ihtimalin ABD, Birleþik Krallýk ve hatta Putin’i neden rahatsýz edeceðine dair ise fazla bulgu yok. Yeni bir soðuk savaþ oluþsa, Almanya ve Fransa ABD ile serbest ticaret bölgesi anlaþmasýný imzalasa, “batý” birbirine yapýþsa, ABD bir þey kaybetmez. Avrupa-ABD daha sýký bir birliktelik kursa, Rusya’nýn da “öteki” olabilmesi için baþka sýký birlikteliklere ihtiyacý olacak, dolayýsýyla ona da izin verilse, Rusya için fena mý olur?

Almanya ve Fransa giriþimleriyle Sarkozy’nin açýklamalarýnda eksik olan bir diðer ayrýntý ise, Putin ile Obama’nýn yeni soðuk savaþ konusunda ne düþündüklerinin açýk olmamasý. Ortadoðu’da istikrarýn saðlanmasý, yerel oyuncularýn siyaseti belirler konumlarýný yitirmeleri, otorite boþluklarýnýn ortadan kaldýrýlmasý için belki de Obama ile Putin bir yerlerde gizliden el sýkýþmýþlardýr. Yani belki ikisi de yeni bir soðuk savaþtan yanadýrlar ve bugün yaþananlar sadece hangi ülkenin kimin hanesine düþeceðiyle ilgili pazarlýklara karþý geliyordur.

Hal böyle ise, Almanya ve Fransa’nýn boþa kürek çektiklerini söylemek mümkün. Kim bilir belki Putin ve Obama Avrupa ülkeleri “gölge etmesinler yeter” noktasýnda da uzlaþmýþlardýr.