Yeni sürüm PKK için eskiler tasfiye ediliyor

Terör örgütü yöneticilerinin baþýna 12 milyon dolar ödül koyan ABD’nin ne yapmak istediði tartýþýlýyor. 

Uzun süre tartýþýlacak. 

Öcalan’ý paketleyip Türkiye’ye teslim ettiklerinde Baþbakan Bülent Ecevit, “Amerika neden bize bu iyiliði yaptý, anlayamadým” diye þaþkýnlýðýný dile getirmiþti. 

Bize yapýlan bu iyiliðin “iyilik” cehdinden kaynaklanmadýðýný, ilerleyen vadede tecrübe ettik. 

Rahmetli Mahir Kaynak bir konuþmasýnda þöyle diyordu: “Ben, iyilik yapana teþekkür etmem. Önce niçin bana bu iyiliði yaptýðýný sorarým. (….) Bir gün bahçenizde yýlanýn baþýnýn ezildiðini görürseniz teþekkür etmekle yetinmeyin, bunu kim öldürdü diye sorun. Bugün yýlanýn baþýný ezen yarýn sizin baþýnýzý da ezer. Þu anda biz bilmediðimiz kimselerin desteðine mazharmýþ gibi bir hava içindeyiz. Oysa baþka hedefleri, baþka amaçlarý var ve bu amaçlarý hiçbirimiz bilmiyoruz...”

Öcalan’ý veren Amerika, önce dað kadrosunu, sonra FETÖ liderini ele geçirdi ve bu “aktörler” üzerinden Türkiye’yle oynamaya baþladý. 

Çözüm sürecinin baþarýsýzlýða uðramasýnýn nedeni ve birinci dereceden mesulü, bu aktörlerdir. 

Hatýrlayalým: 

PKK, önce tedricen çekileceðini (Türkiye’yi terk edeceðini), sonra da silah býrakacaðýný açýklamýþtý. 

Çözüm süreci fikriyatý böyle oluþtu. 

Daha doðrusu, Türkiye Cumhuriyeti devleti, PKK’nýn gerçekten de silah býrakacaðýna ve savaþa son vereceðine inandýrýldý. 

Çekilmenin ilk aþamasý tamamlanýnca “aktörler” sahne aldý. 

Önce Fetullahçý istihbaratçýlar girdi devreye... Medya desteði de alarak “Oslo görüþmeleri”ni faþ ettiler ve çözüm süreci aleyhinde bir hava oluþturmaya çalýþtýlar. 

Baþarýlý da oldular. 

Sonra “Fetullah kapatmasý liberaller” el aldý... 

Bu liberaller iki þey söylüyordu: 

Bir: Türkiye Cumhuriyeti devleti, kimseye sormadan, kendi baþýna bu iþe kalkýþmamalýydý. Çözüm süreci mutlaka “üçüncü göz”ün (yani Amerika’nýn) riyasetinde yürütülmeliydi. (O dönemde, içinde “üçüncü göz” ifadesinin geçtiði onlarca, yüzlerce yazý yazýldý. Cengiz Çandar’larýn, Mehmet ve Ahmet Altan biraderlerin, Hasan Cemal’lerin yazdýklarýna bakýlabilir.) 

Ýki: “Üçüncü göz”ün riyasetinde yürütülmeyen çözüm süreci Erdoðan’ýn elini güçlendirebilirdi. Buna engel olunmalýydý. (Bazý liberaller, o dönemde þu türden yazýlar yazýyorlardý: “Erdoðan’la yapacaðýnýz dar çerçeveli barýþ size bir þey kazandýrmaz. DEAÞ’la savaþarak bütün Batý dünyasýnýn hayranlýðýný kazandýnýz. Bunu fýrsata çevirin, daha büyüðüne talip olun, baðýmsýz devlet kurun...” Bir baþka liberal de yine o dönemde, terör örgütü yöneticilerine þöyle akýl veriyordu: “Silah býrakmak aðýrýnýza gitmiyor mu? Erdoðan sizi aldatýyor. Sakýn silah býrakmayýn.”

Üçüncü gözün devre dýþý býrakýlmasýndan rahatsýz olan ve PKK’ya “silah býrakmýyoruz” açýklamasý yaptýrarak çözüm sürecini akamete uðratanlarýn bir diðer hedefi de “yerli çözüm süreci” diyen Erdoðan’ý etkisiz hale getirmekti. 

7 Haziran ittifaký bu amaçla kuruldu. 

Sonra “koalisyon” fikriyatý devreye sokuldu. (Çünkü AK Parti, tek baþýna hükümeti kuracak çoðunluða ulaþamamýþtý.) 

Koalisyon fikriyatýna balýklama atlayan fýrýldak AKP’lilerin hedefinde de, önce Erdoðan’ý Beþtepe’ye hapsetmek, sonra da üçüncü gözün riyasetinde yürütülecek çözüm sürecine yeniden iþlerlik kazandýrmak vardý. 

Bu plan da iþlemedi... 

Çünkü siyasi kanadý oluþturan “aktörler” (millet kararýyla ve 15 Temmuz direniþiyle) tasfiye edildi ya da “siyaseten etkisiz” konuma düþürüldü. 

Dað kadrosundaki aktörleri de, þimdi, Amerika tasfiye ediyor. 

Yeni sürüm PKK için bu þart! 

Hülasa, “iyiliðimize” gibi görünen “ödül” kararýnýn arkasýnda iyi niyet aramamak lazým... 

Çünkü terör örgütü yöneticilerinin baþýna milyon dolarlýk ödül koyan Amerika, PKK’nýn Suriye þubesi olan YPG’yi eðitmeye ve silahlandýrmaya devam ediyor!