Burada çýkan son iki yazýdan birinin baþlýðý "Yeni Türkiye’ye bir adým var", diðerinin baþlýðý ise "Yeni Türkiye’nin þifreleri" idi. 30 Mart seçimleriyle Yeni Türkiye yolunda önemli bir engel aþýldý. Halkýn feraseti, derin anlayýþ ve kavrayýþý tuzaklarý bozdu. Yeni Türkiye için kaos ve iki yüzlülüðe deðil istikrar ve samimiyete ihtiyacým var dedi. Ýnsanlar yolsuzluklarý umursamýyor deðil. Yolsuzluk adý altýnda millet iradesini katletmek isteyenlere itiraz ediyor. ‘Kuþa bak kuþa’ söylemi millete sökmedi. Halkýmýz yolsuzluklarýn ancak Tayyip Erdoðan'ýn takibiyle önlenebileceðine dair inancýný da ortaya koydu. Ak Parti bu seçim sürecinde, Ýlknur Denizli'nin tabiriyle, hacýyatmaz gibiydi. Bir o yandan bir bu yandan darbe aldý, fakat dimdik ayakta kalmayý baþardý. Baþbakan Erdoðan olaðanüstü bir gayretle bütün salvolara karþý koymakla kalmadý, seçmene umut veren bir söylem de geliþtirdi. CHP ise "Türkiye'nin birleþtirici gücü" diye inandýrýcýlýðý hiç olmayan bir slogan etrafýnda götürdü seçimi. Çünkü CHP'nin tarihi, Türkiye'de ayrýmcýlýðýn da tarihi sayýlýr. Seçmene umut vermek diye bir kaygýlarý yoktu. Aksine, tutumlarý Ak Parti'nin projelerini engelleyeceklerine dair bir algýya yol açtý. Burada sýk sýk vurguladýðýmýz gibi Yeni Türkiye yolunda en önemli merhale çözüm süreci... Bu iþteki kararlýlýk, hem milli irade üzerindeki tasallutu bitirecek hem de demokratik adýmlarýn habercisi olacak. Çözüm sürecinin olmazsa olmaz þartý iþi sürükleyip götürecek bir lidere sahip olmaktýr. Seçim sonuçlarýndan aldýðý güçle Baþbakan Erdoðan'ýn bu hayati meseleyi gündemin ilk sýralarýna taþýmasýný bekleyebiliriz. Gülen grubunun demokrasiden ve özgürlüklerden bahsetmesinde ben iki yüzlü bir tavýr, bir aldatmaca, bir oyun seziyorum. Hem cemaat olarak iradeyi toptan Pensilvanya'ya teslim edeceksin, hem de özgürlüklerden bahsedeceksin... Ayný þey hýrsýzlýk ve yolsuzluk söylemleri için de geçerli. Hele þeffaflýk... Onlarda zerresi yok þeffaflýðýn... Bu cemaatin nasýl yönetildiðine dair kim ne biliyor? Tam bir kapalý kutu. Her þeyden önce karar alma mekanizmalarýnda müntesiplerinin hiç yeri yok. Her þey Gülen'e mal edilerek empoze ediliyor. Bu kararlarýn sorgulanamadýðý bir yapýda özgürlüklerden bahsetmek bir oyun deðil de nedir Allah aþkýna? Himmet adý altýnda toplanan paralarýn nereye gittiðini bilen var mý? Sonra da þeffaflýk ha... Bazen diyorum ki, bütün bildiklerimi gözden mi geçirmeliyim acaba? Okula mý dönsem? Hem de ilk okula.. O zaman belki hizmetin niye hezimete can attýðýný anlarým. Fethullah Gülen'in niçin 'oylar CHP'ye' dediðini, cemaatten bazýlarýnýn da bu derin konuyu sorgulamadan itaat ettiklerini, böylece varlýk sebeplerini inkar yolunu seçtiklerini fehmederim. Cengiz Çandar'ýn çözüm sürecinde Tayyip Beyi niye kavrayamadýðýnýn ipuçlarýný bulurum. Daha neler? Neeee? Orada bana ayný þeyleri mi öðretirler yoksa? Baþka bir yol mu bulmalýyým? Dershaneye gitmem, bu konuda ýsrar etmeyin lütfen. Peki ben ne yapmalýyým? Beynime demokrat bir format mý atayým? Ýslami bir format mý atayým? Ulusalcýlarýn formatýna ne dersiniz? CHP formatý demeyin bana!.. Bana Gülen formatý atmaya çalýþan çok çýktý, beynim onu kabul etmiyor, bu konuda kararlý... Molla Kasým'ýn mektubu Molla Kasým bazen çok radikaldir. Bugünlerde bana bulutlar üzerine nakþedilmiþ mektuplar gönderip duruyor. Bir kaç hafta önce yolladýðý bu düþüncelerini sizlerle paylaþmadým ya henüz, kýzmýþ, Allah için gazaba gelmek üzere olduðunu söylüyor. Daha fazla dayanamayacaðým. Bunlardan bir kaçýný sizlerle paylaþayým. 1 Cebrailin görevi Allah'tan haber getirmektir. Faraza diyerek bile olsa herhangi bir durumda ondan gelen emre itaat etmeyeceðini söylemek isyan hükmündedir. Bu hal imanî bir probleme ve zaafa iþaret eder. Mesele itikadîdir. 2 Bazý durumlar var ki ne kadar zorda kalsanýz da o yanlýþý yapamazsýnýz. Hatta böylesi durumlarda insanýn ölümü göze almasý bile söz konusu olabilir. Vatanýn selameti, imanýn kurtarýlmasý bu cümledendir. Türkiye'nin son dönem tarihini ve yaþadýðýmýz seçim sürecini göz önüne alarak da bir deðerlendirme yapýlýrsa Mollanýzýn ne demek istediðini anlarsýnýz. 3 Sen sanýyorsun ki ben sadece divan þiiri okurum. Gafil... Git þimdi "uyan ey gözlerim gafletten uyan" diyen þarkýyý dinle de kendine gel. Orhan Veli'yi de okurum ben. Medyanýn halini gördükçe onun hangi þiiri aklýma geliyor, bil bakalým. Bildin mi? 'Kuyruklu Þiir'. Bu þiiri okurken aklýna malum medyadan kimlerin geleceðini bilemem. Zaten yeterince günahýn var. Sorumluluk kabul edemem. Ýþte o þiir. "Uyuþamayýz, yollarýmýz ayrý;/ Sen ciðercinin kedisi, ben sokak kedisi;/ Senin yiyeceðin, kalaylý kapta;/ Benimki aslan aðzýnda;/ Sen aþk rüyasý görürsün, ben kemik./ */ Ama seninki de kolay deðil, kardeþim;/ Kolay deðil hani,/ Böyle kuyruk sallamak Tanrýnýn günü."