Ýçinden geçmekte olduðumuz deðiþimin sarsýcý ve derinlikli olduðunu bilmek gerekiyor. Deðiþim sancýsý ve gerilim yaþadýðýmýz zamanlarýn deðerini de kesinlikle azaltamaz. Hatta, bizzat deðiþim aktörlerinin zaman zaman yaptýklarý yanlýþlar da...
Hýzlý bir deðiþim yaþanýyor ki bu bütün üniteleriyle birlikte kaçýnýlmazdý. Sýnýflar; daha doðrusu farklý ideolojik ve etnik gruplar ve de bölgeler arasýndaki haksýz paylaþým sürdürülemezdi. Dindar olanýn, Kürt olanýn, baþörtülü veya Anadolulu olanýn veyahut da Kemalist-laik olmayanýn sonsuza kadar sabit kýsýtlamalara mahkum olduðu bir düzen devam edemezdi. Seçilmiþ bir hayat tarzýnýn herkesin mutlaka ulaþmasý gereken ideal bir norm, dýþýnda kalan bütün tercihlerin ise kendilerini deðiþtirmedikleri sürece ikinci sýnýf muameleye mahkum olmalarý bir demokrasi için kabul edilemezdi.
Çok deðil birkaç yýl önceydi
Eski günler hala çok uzakta deðil ama bugün bile henüz 2000’lerin baþýnda sistemin onayladýðý fikir setinin dýþýnda kalan partiler, dernekler, vakýflar, þirketler, siyasetçiler, gazeteciler, akademisyenler, öðrenciler, memurlar ve iþadamlarýnýn nasýl kuralsýz bir yasaklanma ve kýsýtlanma baskýsýyla karþý karþýya olduklarýný hatýrlamak zorundayýz. Hafýzamýz zayýf olabilir ve bazý kötü hatýralar bize uzak gelebilir ama “Eski” Türkiye böyleydi.
Ülkenin en büyük partisine kapatma davasý açýlmasý ve demokrasinin bu akýl almaz giriþimden kýlpayý kurtulmasýnýn üzerinden henüz 6 yýl geçmiþ bulunuyor. Genç kýzlarýn, kadýnlarýn baþörtüleriyle eðitim ve istihdam hakkýna sahip olabilmelerinin mümkün kýlýnmasý daha bir yýllýk bir hukuktan ibarettir. Yasadýþý yollarla iktidarý deðiþtirmek için kendi sýnýflarýndan bir yargýcý katledecek kadar özgüveni yüksek yapýlanmanýn 2006 yýlýndaki Danýþtay saldýrýsýn biliyoruz. Dahasý... Son paralel saldýrýlardan sonra kabul etmeliyiz ki demokrasi ve hukuk sistemimiz hala büyük bir tehdit altýdadýr. Eski hastalýklardan kurtulmak sanýlandan daha zor ve meþakkatli olacaktýr. Öyle olmasaydý, 12 Eylül 2010 referandumu bir dönemi tamamen kapatabilirdi. Eski Türkiye bu görkemli milada raðmen kapanmadý; tasfiye edilen legal-illegal vesayet kurumlarýnýn yerine yenileri iþtahla saldýrdýlar.
Devlet içindeki çok güçlü askeri-bürokratik-jüristokratik yapýlar tasfiye edildi ama yerine yenilerinin yerleþme hevesi önlenemedi.
Herkese ve her kimliðe eþit eriþim hakký
Þimdi, Yeni Türkiye’deki ilk ve en acil sorumluluk devletin hiçbir surette vesayetçi kabul edemeyeceði bir düzeni tesis etmektir. Ýster asker, ister bürokrasi, ister yargýçlar veya ister Kemalistler, ister cemaatler... Hiçbir ünitede, hiçbir formda, hiçbir ideolojik giriþimin “derin” pozisyon alamayacaðý bir demokrasiye ihtiyacýmýz var. Ayný zamanda kimsenin, hiçbir gücün toplumun önüne ideal bir norm koyarak, uymayanlara ikinci sýnýf rol biçmeyeceði bir hukuk sistemine....
Ýdeal norm, herkesin doðuþtan gelen etnik ve kültürel özellikleriyle birlikte, taþýdýðý ideolojik aidiyetler, bütün renkleriyle birlikte kimliðinin tanýnmasýdýr.
Yeni Türkiye de iþte budur.
Etnik ve kültürel kimliði ne olursa olsun herkesin her þeye eþit eriþim hakkýdýr. Saðcý-solcu, dindar-dindar olmayan, Alevi-Sünni, Ýstanbullu-Anadolulu, Milliyetçi-liberal, baþörtülü-baþörtüsüz bütün verili durumlarýn ve bütün tercihlerin hem kamu imkanlarý karþýsýnda, hem de özel hayatta eþit eriþim hakkýna sahip olmasýdýr.
Hiç kimse, kimliðini oluþturan unsurlarýn biri veya birkaçý yüzünden kendini ifade etmek, istihdam, eðitim, örgütlenme ve daha iyi bir hayat standardýna sahip olmak hakkýndan mahrum býrakýlamaz.
Yani, Kürt, baþörtülü, sakallý, Alevi, solcu veya milliyetçi olmak iþe girememek, üniversitede okuyamamak, parti kuramamak, kursa bile yaþatamamak gerekçesi olamaz. Sermaye pastasýndan pay almak için sadece doðuþtan Boðaz sermayesinin bir parçasý olmak gerekmez.
Bütün branþlarda eþit eriþim hakký... Yeni Türkiye bundan baþka deðildir.
Tek bir ideal hayat yok, kabullenmeliyiz
Devamýnda bütün kimliklerin kendisini açýkça ifade edeceði, kaygý duymaksýzýn hayatta rol alacaklarý düzen, özetle demokrasi hakim olacaktýr.
Þunu da kabul edelim. Sadece bütün farklýlýklarýn eþitliðini temin etmek yeterli deðildir; ayný zamanda eski imtiyaz sýnýflarýnýn buna rýza göstermesi için de zamana ihtiyaç duyulacaktýr. Cumhuriyet’in kuruluþundan bugüne kadar en iyi, en mükemmel ve dolayýsýyla “ideal bir hayat tarzý”na sahip olduklarýný düþünenler, þimdiden sonra baþka iyi, baþka mükemmel ve baþka ideal hayat tarzlarý olduðunu kabullenmekte zorlanabilirler. Hatta on yýllardýr kötülük ve düþmanlýk sembolü olarak bildikleri o hayatlara saygý göstermeleri de zaman alabilir.
Meþakkatli olacak, tekrarlayalým.
Sabýr da gerekecek. Zira, gerilim ve kutuplaþmanýn bitmesi için sadece eþit eriþimin tesis edilmesi yetmeyecek, beraberinde herkesin bu yeni durumu ortak ve doðal bir demokratik hak olarak benimsemesini de bekleyeceðiz.