AK Parti, siyasal partilerin pek yapmadýklarý türden bir metin ile seçim sürecini baþlattý. Davutoðlu tarafýndan okunan ve 100 maddeden oluþan “Yeni Türkiye Sözleþmesi” baþlýklý metin üzerine düþünülmeye deðer bir içeriðe sahip. Davutoðlu’nun eserlerine ve düþünme biçimine alýþýk olanlar için, metnin Davutoðlu’nun elinden çýktýðý kolayca anlaþýlýyor.
Bir kere, arkasý dolu olmayan bir siyasal kampanya metni ile karþý karþýya deðiliz. Önümüzde siyasal alanýn nasýl anlamlandýrýldýðýný gösteren ve içinden eylem planlarý çýkarabilecek bir metin var. Metin, birbiriyle iliþkili ve tutarlý bir kavram aðýna sahip. Tüm bu sebeplerle de metin hem siyasal hem de entelektüel açýdan ciddiye alýnmaya deðer.
Millet devlet iliþkisi
Yeni Türkiye Sözleþmesi’nin önemli vurgularýndan biri birey, millet ve devlet arasýnda öncelik iliþkisi kurmasý. Metin ýsrarlý bir þekilde “insan onuru” üzerine vurgu yapýyor. Devletin asli görevinin vatandaþýnýn onurunu korumak olarak tanýmlanýyor. Sistemin odaðýna devlet deðil, insan konuluyor. Metne göre; onurlu bireyler, ortak kader bilinci ve aidiyet ile bir araya gelerek milleti, millet de bir toplumsal sözleþme ile devleti oluþturuyor.
Sözleþme metni, askeri cuntalarý, paralel yapýlarý, bürokratik seçkinliði vesayet odaklarý olarak tanýmlýyor. Egemenliði millet ait olduðunu beyan ederek, her türlü vesayet odaðýna karþýtlýk kuruyor. Bu anlamda millet egemenliðinin ne olduðunu açýk bir þekilde ete kemiðe büründürüyor. Böylece siyasal alanda neyin meþru olduðu, neyin meþru olmadýðý belirlenmiþ oluyor. Sözleþme metni devleti vatandaþlarý ve milleti için çalýþan bir organizasyon olarak tanýmlarken, devleti de güçlü kýlmaya çalýþýyor. Özellikle “özne” kavramý ile devlete aktif ve kurucu bir rol biçiliyor.
Tarihdaþlýk ve vatandaþlýk üzerinden millet tanýmý
AK Parti’nin sözleþme metninin önemli unsurlarýndan biri de millet tanýmý yapmasý. Millet tanýmý etnisite üzerinden yapýlmamýþ. Millet tanýmý, “tarihdaþlýk” ve modern bir kavram olan “eþit vatandaþlýk” üzerinden yapýlmýþ. Milletimizi oluþturan insanlarýn, Anadolu’dan, Kafkasya’dan, Rumeli’den, Ortadoðu’dan gelenlerin oluþturduðu vurgulanmýþ.
Türk, Kürt, Çerkez vb. etnik vurgular yerine psikolojik kavramlar olan “aidiyet”, “tarihdaþlýk” ve “ortak kader bilinci” gibi kavramlar tercih edilmiþ. Psikolojik baðlarýn yanýna hukuksal bað olan vatandaþlýk baðý yerleþtirilmiþ. Bu tanýmlamalar, imparatorluk bakiyesi bir toplumun ruhuna uygun. Ayrýca Kürt Sorunu gibi etnik kimlik gerilimlerini azaltabilecek imkanlarda sunuyor. Siyasal sistemimize dýþlama deðil, içerleme imkaný vermiþ oluyor. Metin insan onuru, geniþ millet tanýmý, vatandaþý içi var olan devlet anlayýþý ile ayrýmcýlýk ve nefret söylemine karþýt bir dil kuruyor.
Yeni anayasa ve baþkanlýk demokratik geliþimin parçasý
Metnin önemli bir vurgusu da yeni anayasa ve baþkanlýk sistemi arayýþýný demokrasimizi geliþtirme ile iliþkilendirilmesi. Parlamenter sistemimizin siyasal vesayet mantýðý ile kurgulandýðý anlatýlmýþ. Ayrýca sistemin koalisyon hükümetlerine ve seçilmiþ Cumhurbaþkaný ile seçilmiþ hükümet arasýnda yetki kargaþasýna sebep olacaðý vurgulanmýþ. Baþkanlýk sistemi ile etkin yönetim ve hesap verilebilirliðin saðlanacaðý ifade edilmiþ.
Metnin genel olduðu, pratiði belirleyecek ayrýntýlarý içermediði, söyleme dayandýðý þeklinde eleþtirileri de mümkün. Metnin yoðun kavram içeriði, toplumun genelinden ziyade entelektüellere seslendiði, bu sebeple de siyasal iletiþime uygun olmadýðý da eleþtiri konusu yapýlabilir.
Sonuç olarak, AK Parti seçmen karþýsýna Türkiye ve siyasal tasavvuru içeren kurucu bir metin ile çýkmýþ oldu. Keþke diðer partiler de anlýk ve karþýtlýða dayanan siyasal anlayýþlar yerine, kendilerini anlatan benzer bir metinle seçmen karþýsýna çýksa.