‘Yeni Türkiye’ kavramý Ak Parti dönemiyle vücut bulan bir kavram. Ak Parti’nin temellerini attýðý ve inþa ettiði bu süreç, büyük bir yabancýlaþma yaþanýlan kendi deðerlerini yeniden keþfetme anlayýþýnýn topluma kazandýrýlmasýdýr. Bu süreç bitmiþ deðil. Ama o istikamette ilerlemesi yeni Türkiye’nin güçlenmesi demektir.
Dünyanýn yeniden þekillendiði yüzyýlýmýzda her açýdan güçlü bir Türkiye’ye ihtiyaç duyulmaktadýr. Bunu sadece fiziki sýnýrlarýmýz içinde yaþayan halkýmýz için deðil, baþta geçmiþ bakiyemiz topraklarda ve büyük bir coðrafyada halklarýn da bizden büyük beklentileri var. Dolayýsýyla Türkiye’nin büyük hedeflerine ulaþabilmesi için toplumsal barýþa ihtiyaç büyüktür. Etrafýmýzda oluþturulan mezhepsel ve etnisiteye dayalý halkalarýn ülkemizi yakmasý için uluslar arasý güçlerin yoðun gayretleri karþýsýnda birbirimizi ötekileþtirme ve birbirlerine düþman halklar üretme çabalarýný boþa çýkarmak toplumun tüm bireylerinin görevidir.
Elbette toplumda farklý görüþler olacaktýr. Bir ülkede toplumun genelinin ayný düþünceye, ayný anlayýþ ve yaþam biçimine sahip olmasý düþünülemez. Esas olan farklýlýklarý zenginlik olarak görmektir. Fikir farklýlýðýný zenginlik olarak gören toplumlar barýþ ve refah içinde yaþarken ne yazýk ki kendi farklýlýðýný tehdit olarak gören toplumlar teknik ve ekonomik yönden uygar dünyadaki yerini alamamýþlardýr.
Fikir çeþitliliðini zenginlik sayan bir kültür ikliminden gelen halkýmýzýn yeniden diriliþinin vakti gelmiþtir.
Ak Parti devletine karþý yabancýlaþtýrýlan, küstürülen topluluklarý, devleti ile barýþtýrmýþtýr. Anadolu insanýna ve onun temsil ettiði deðerlere karþý yapýlan ötekileþtirme, yabancýlaþtýrma, mahalle baskýlarýna set germiþ, özgüveni yükselmiþ bir ülke ve halkýn inþasýný saðlamýþtýr.
Ýþte bu geliþmeler sebebiyle halkýn deðerlerine uzun yýllar yabancýlaþan CHP, bugün dindar muhafazakar bir ismi farklý niyetler için dahi olsa aday gösterebilme noktasýna gelebilmiþtir. Bu Anadolu insanýnýn ve onun en büyük siyasi temsilcisi olan Ak Partinin saðladýðý bir baþarýdýr. Hangi amaç ve saiklerle yapýlmýþ olursa olsun, CHP’nin bu noktaya gelmiþ olmasý önemlidir. Çünkü onu buna zorlayan yegane unsur halkýn deðerlerine daha fazla sahip çýkma anlayýþý ve bunu kendini temsil edenlerde de görmek istemesidir. Ancak gerçek olan þu var ki halkýmýz salt sadece bu deðerler üzerinden deðil, bunun üzerine aradýðý ilave yönetim anlayýþýný da sorgulamaktadýr. Yeterince bilmediði tanýmadýðý kiþiye kuþkuyla bakmaktadýr. Siyasal analistler Ekmeleddin Ýhsanoðlu’nu siyaset üstadý Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan karþýsýnda ittifaklarla da olsa kazanmasýný olasýlýklý görmüyorlar. Türkiye gerçekten çok büyük bir deðiþim ve dönüþüm geçiriyor. Bir parti düþünün ki her mahfilde siyasal Ýslam söylemlerine ve projelerine karþý mücadele verirken, tam da mücadele ettiðini söylediði anlayýþa uygun profilde bir ismi Cumhurbaþkanlýðýna aday gösteriyor. Baþbakan Erdoðan’ýn temsil siyasi anlayýþý bir fobiye dönüþtürme gayretlerine girenlerin geldiði durum budur.
Ekmeleddin Ýhsanoðlu kazanamazsa da Yeni Türkiye kazanmýþtýr. CHP gibi bu deðerlere uzak kalan bir partiyi dindar ve muhafazakar bir ismi aday göstermeye zorlamýþtýr. Bu Ak Parti’nin baþarýsý ve eseridir. Yeni Türkiye’nin zaferidir.