Yeni yýlda yeniden eski mücadeleler

Ýyi dileklerin, olumlu beklentilerin ve yeni kararlarýn en fazla dile getirildiði günlerden biri, yeni yýlýn ilk günü olur; hep, bu sene geçen seneden iyi olsun diye umulur. Ancak konu uluslararasý iliþkiler olduðunda, ne yazýk ki, iyi dilekler en hayalci umutlara dönüþüyor. Zira uluslararasý iliþkilerde yeni yýl, yeni kararlarý ve bu kararlarýn yol açacaðý yeni mücadele ve çatýþmalarý ifade ediyor.

Örneðin, Türkiye’yi de yakýndan ilgilendirecek eski sorunlardan bir tanesinin yeniden gündeme geleceðinin emareleri, geçtiðimiz yýlýn son günlerinde açýða çýktý. Azerbaycan’da bir milletvekili Milli Meclis’e bir yasa tasarýsý sundu. Tasarý, ABD’de yapýlan insan haklarý ihlalleri ile Kýzýlderililere ve siyahilere yönelik insanlýk dýþý muameleler nedeniyle bazý ABD yetkililerin ülkeye giriþinin yasaklanmasýný, hatta ABD ile tüm iliþkilerin kesilmesini öngörüyor.

ABD’de de basýn özgürlüðünün olmadýðý, siyasilerin yolsuzluða bulaþtýðý, seçimlerde hile yapýldýðý, dýþ iliþkilerde çifte standart uygulandýðý ve Azerbaycan gibi bir dizi devlete de baský yapýldýðý iddia ediliyor bu yasa tasarýsýnýn gerekçesinde.

Azerbaycan’ý zora sokmak

Tasarýyý sunan milletvekilinin demokrasi konusundaki eþiði oldukça yüksek olmalý. Ancak yukarýdaki paragrafta “ABD” sözcüðünü kaldýrýp yerine herhangi bir baþka ülkenin, mesela Rusya ya da Çin’in yazýlabilmesi de mümkün. Hatta sanki bu ülkeler ile insan haklarý ihlalleri ve özgürlüklerin kýsýtlanmasý konularý yan yana gelince daha makul bir cümle ortaya çýkýyor gibi ya, neyse.

Yasa tasarýsýnýn gerekçesinden çok ima ettiði süreç önemli. Azerbaycan’da ABD ile tüm iliþkilerin kesilmesini isteyen kesimler var ise ki öyle görünüyor, bu Rusya ile daha da yakýnlaþmayý ve Batý dünyasý ile Azerbaycan arasýndaki iliþkilerin bozulmasýný isteyenler var demektir.

Azerbaycan, týpký Türkiye gibi, ABD ile Rusya arasýndaki hassas dengeyi korumaya çalýþan bir siyaset uygular. Suriye kriziyle birlikte ataða geçen Rusya’nýn bu türden denge politikalarý uygulayan devletleri, taraflardan birisini seçmeye zorladýðý açýk. Dolayýsýyla, Azerbaycan yönetiminin iþi bundan böyle daha zor olacak gibi.

Türkiye-Azerbaycan iliþkilerini zora sokma

Rusya’nýn Ermenistan’daki askeri varlýðýný artýrmasý, Gürcistan’da hükümet krizleri yaþanmasý, Güney Osetya’da ülkenin adýnýn deðiþtirilmek istenmesi, Abhazya’da Türk iþ adamlarýnýn engellenmesi, öte yandan Rusya ve Ermenistan’ý protesto eden eylemlerin artmasý, gelecek döneme dair umut vaat etmeyen geliþmelerin habercisi.

Anlaþýldýðý kadarýyla Rusya sadece Doðu Akdeniz’deki deðil Kafkasya’daki kalelerini de saðlamlaþtýrma sürecine girmiþ. Irak ve Ýran yönetimleri üzerindeki etkisinin delinme ihtimaline karþý, Azerbaycan ve Gürcistan’ý daha sýký biçimde kendi yanýnda tutma kararý almýþ.

Bu geliþmenin baþta Azerbaycan olmak üzere tüm Kafkasya’da gerilimleri artýracaðýný, yönetimleri zor durumda býrakacaðýný söylemek mümkün. Bu, Ermenistan-Türkiye iliþkilerinin normalleþmesi, Gürcistan’ýn kalkýnmasý ve Azerbaycan’ýn Türkiye ve diðer batýlý devletlerle iliþkilerinin bozulmasýný hazýrlayacak bir giriþim.

Ermenistan ile Azerbaycan arasýndaki ateþkesi bozan askeri hareketlilik de dikkate alýnýrsa, bölgedeki olasý geliþmelerin ne denli sert olacaðýný tahmin etmek zor olmaz. Azerbaycan ve Gürcistan yönetimleri bu yýl bir tercih yapmak zorunda kalabilirler. Eðer bu tercihleri sýrasýnda yüzlerini Türkiye’ye çevirmeye karar verirlerse, Türkiye’ye düþen, Rusya’ya raðmen,  bu ülkelere destek vermektir.