Yeni Zelanda’da Haçlı katliamı

Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde iki camiye cuma namazı sırasında yapılan planlı saldırı tam bir katliam. 50’den fazla ölen ve onlarca yaralı var. 

Saldırıyı yapan kendi sosyal medya hesabında şunları yazmış: 

"Türkler'e: Boğaz'ın Batı yakasında bir yerde yaşamayı denerseniz, Avrupa'ya gelirseniz sizi öldüreceğiz. Konstantinopolis'e gelir, tüm cami ve minareleri yıkarız. Ayasofya minarelerden kurtulacak ve Konstantinapol hak edildiği gibi tekrar Hıristiyan şehri olacak." 

Kimileri diyebilir ki, “Bu düşünceler, birkaç teröristin uçuk kaçık düşünceleridir. Bugünkü dünyada genellemeye giderek ‘Haçlı’ yorumu yapmak önyargılı davranmaktır…” 

Böyle diyecekler art niyetli değilse, dünyadan haberleri yok demektir. Bilhassa Avrupa’da ırkçılığın, Türk ve Müslüman düşmanlığının geldiği boyutlar endişe vericidir. 

Üstelik Avrupa Birliği yöneticileri, Avrupalı liderler tam bir ikiyüzlülükle Türk düşmanlığı yaparken PKK’ya kucak açmakta, İslam düşmanlığı yaparken de FETÖ’yü koruyup kollamaktadır. 

Evet, Yeni Zelanda’daki Haçlı saldırısının müsebbibi, kışkırtıcısı, provokatörü Batılı yöneticiler ve kurumlardır. 

Sadece birkaç hatırlatma yapayım. 

Dönemin İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, 1990’daki NATO toplantısında, “Yeşil kuşak, bundan sonra NATO’nun düşmanıdır” dedi. 

ABD Başkanı George W. Bush, 11 Eylül'de düzenlenen intihar saldırıları ile ilgili olarak 16 Eylül 2001’de ulusal güvenlik konusunda danışmanlarıyla Camp David'de yaptığı istişare toplantısının ardından başkent Washington'a dönüşünde, Amerikan vatandaşlarına hitaben yaptığı konuşmada, “Terörizme karşı bu Haçlı Seferi, bu savaş zaman alacaktır. Amerikalılar sabırlı olmalıdır” dedi.  

Haçlıların emellerini İstanbul’da tekrarlayan hainler çıktı. 

Gezi olayları sırasında Kadıköy'de bir duvara "Zulüm 1453'te başladı" diye yazıldı. 

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin bir NATO işgali için tezgâhlandığı artık inkâr edilemez. Bu işgal sırasında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki 11 vilayetimiz vatanımızdan koparılacaktı. ABD hala pes etmiş değil. Suriye’deki PKK’ya 23 bin tır silah verdiler. 

Hatırlayalım, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, 15 Temmuz’dan bir ay sonra ( 22 Ağustos 2016) yayınlanan görüntülü konuşmasında nasıl bir görev aldığını itiraf edercesine aynen şunları söyledi: 

"Haçlının ülkenizi işgal etmesi, çok tehlikeli değildir; çünkü sizin ve onların arasında kırmızı çizgiler vardır. Bir kere onlar, sizin kadınlarınıza kızlarınıza ilişmezler, mabedinize ilişmezler; ilişmemiş Haçlılar." dedi. 

Bosna Hersek’te binlerce Müslüman’ı katledenler de Haçlı’ydı, Yeni Zelanda’da camilerde katliam yapan teröristler de Haçlı… 

Cumhurbaşkanı Erdoğan Beyaz Saray’da görüşmede iken FETÖ elebaşı Gülen’in Washington Post gazetesinde 17 Mayıs 2017’de makalesi yayınlandı. Gülen, Türkiye’de demokrasinin tehlikede olduğunu söyleyerek Batı’ya ve NATO’ya ‘acil müdahale’ çağrısı yaptı. “Önümüzdeki NATO zirvesi bunun için bir fırsat. Batı ve NATO, Türkiye’nin demokrasiye dönmesi için yardım etmeli” dedi. 

Bugün Taksim’de 8 Mart’ta “düdükler ezandan önce çalıyordu, ezan protesto edilmedi” diye kırk dereden su getirenleri, açılan pankartlardaki ahlaksızlığı, Haçlı’nın bir başka saldırısını görmezden gelenleri tanımıyor değiliz.

 

BERİL DEDEOĞLU

Gazetemiz yazarı arkadaşımız Beril Dedeoğlu’nu dün toprağa verdik. Vefatı bizleri derinden üzdü. Allah rahmet eylesin. 

Başta ailesi, sevenlerine başsağlığı diliyorum.