Yeniden bloklaþma ihtimali

2. Dünya Savaþý’nýn bitiþi Avrupa devlerinde 8 Mayýs’ta, Rusya’da ise 9 Mayýs’ta kutlanýyor. Almanya’nýn teslim olduðunu açýkladýðý 8 Mayýs gecesinde, Rusya’da saat farký nedeniyle takvim 9 Mayýs’ý gösterdiði için böyle bir farklýlýk söz konusu. 

Bununla birlikte taraflar çok isteselerdi, iki tarihten birini ortak gün olarak kutlayabilirlerdi. 9 Mayýs Avrupa ülkelerinde “Avrupa günü” olarak kutlanýrken Rusya’da Büyük Vatanseverlik Savaþý’nýn “zafer” günü olarak kutlanýyor. Bu durumda Avrupa ülkeleri barýþý dile getirirlerken ayný gün Ruslar savaþý nasýl kazandýklarýný anmýþ oluyorlar.

Rusya’nýn savaþýn bitiþini savaþ araçlarýnýn resmi geçit töreniyle anmasý biraz ironik tabi. Türkiye’de de yýllarca cumhuriyetin hatta meclisin kuruluþunu toplu tüfekli gösterilerle kutladýðýmýzdan, bizlere o kadar tuhaf gelmiyor olabilir. Ancak Rusya’nýn bir dünya savaþýnýn bitiþi için bu tür bir gösteriyi seçmiþ olmasý, belki barýþ adýna gösterip sergileyecek çok fazla malzemesi olmamasýyla ilgili olabilir. Belki de Rusya bu yýl hiç olmadýðý kadar abarttýðý bu kutlamayla dünyaya nasýl kafa tuttuðunu göstermek istemiþtir. Zira Rusya tören vesilesiyle T14 Armada tanklarý baþta olmak üzere bir çok yeni aðýr silahýný sergiledi; Rus ve Çin askerleri gösteri yürüyüþüne birlikte katýldý.

Rusya’nýn mesajý

Törenin azameti Rusya’nýn askeri caydýrýcýlýðý kullanmaktan çekinmeyeceðini ve bunu gerekirse Çin ile iþbirliði içinde yapabileceðini gösteriyor; muhataplarýnýn baþýnda da NATO yer alýyor.

NATO’nun son dönemlerde Rusya sýnýrýna yakýn bölgelerde üst üste tatbikatlar yaptýðý biliniyor. Anlaþýlan Rusya da NATO karþýsýnda keskin bir pozisyon almýþ. Üstelik nasýl NATO, liderliðini ABD’nin yaptýðý bir ittifaksa, Rusya da kendi liderliðinde bir ittifak olduðunu ortaya koyuyor. Baþta Ukrayna konusu olmak üzere bir çok coðrafyada Rusya batýlý ülkelerle gerilim yaþýyor ve esasen bu süreçte geri adým atan taraf olmayacaðýný ima ediyor.

Putin’in tören sýrasýndaki konuþmasýnda ise, söz konusu gerilimin sorumlusu olarak “Batý”yý gördüðü anlaþýlýyor. Rusya-NATO yakýnlaþmasýnýn NATO tarafýndan laðvedildiðine, uluslararasý hukukun, muhtemelen Libya müdahalesini kast ederek ihlal edildiðine ve askeri bloklaþma eðilimini kendilerinin deðil NATO’nun baþlattýðýna iþaret ediyor.

Bu konuda Putin haklý. ABD, Avrupa’nýn kendisinden uzaklaþma ihtimalini ortadan kaldýrmak için Rusya’nýn “öteki” olmasý için epey uðraþtý; anlaþýlan sonunda da Putin’i ikna etmiþ.

Almanya’nýn mesajý

Putin, Çin ve törenlere lider düzeyinde katýlan diðer ülkelerle birlikte NATO’nun “öteki”si olmaya razý olmuþ olsa da, Almanya’nýn bu gidiþata itirazý olduðu anlaþýlýyor.

Hiçbir NATO ülkenin lideri törene katýlmazken Almanya’nýn Merkel’le temsil edilmesi dikkat çekici. Anlaþýlan Merkel NATO ülkelerinin Rusya’ya karþý takýndýðý tavrý paylaþmýyor ve Ukrayna nedeniyle bile olsa Rusya’yla iþbirliðini bozmak istemediðini ima ediyor.

Almanya’nýn bu tavrý, ABD’nin “benim istediðim kadar, benim istediðim gibi Rusya ile iþbirliði” yaklaþýmýna bir itiraz anlamýna geliyor. Karþý çýktýðý, NATO’nun “ABD’yi içeri almak, Almanya’yý aþaðýda, Rusya’yý da karþýda tutmak” için kurulduðu tezi.

Ancak, Almanya risk alýyor, zira ABD ve Birleþik Krallýk’ýn Almanya’ya bazý konularda baský yapacaðý ve Almanya’nýn Avrupa kaptanlýðý konusunda sorunlarla karþýlaþacaðý öngörülebilir. Bu arada, Rusya-Çin ittifakýnýn bir tarafta, NATO’nun diðer tarafta, Almanya’nýn da kontrol altýnda olduðu bir sürece evriliyorsak, bunun Türkiye-AB iliþkileri için uygun bir konjonktür olacaðý da belirtilmeli.