N,ur ve kemali arttýran lokma, helal kazançtan elde edilen lokmadýr. Ýlim ve hikmet, helal lokmadan doðar; aþk ve gönül inceliði helal lokmadan meydana gelir. “Caným bedenimde oldukça Kur’an’ýn kuluyum; seçilmiþ Muhammed’in yolunun topraðýyým” diyerek Kur’an-ý Kerim’e ve Hazret-i Muhammed Sallahualeyhi ve selleme baðlýlýðýný büyük bir saygý ve edeple ilan eden Hz. Mevlana, bizim Rabbimiz “Secde et ki, Allah’ýn yakýnlarýndan olasýn. Bizim bedenlerimizin secdesi ruhlarýmýzýn Allah’a yaklaþmasýna sebeptir” diyerek namazýn güzelliðini, önemini ve ruhumuzun neden ihtiyacý olduðunu bizlere ne güzel anlatmýþ...
Secde; ancak ALLAH’a O’nun huzurunda olunca en büyük nimet ve lutufdur. Ýnsanoðlu huzurda olmanýn huzuru ile mutlu olabilir. Tapýnmaya layýk tek ilah ALLAH CC’dur bunun dýþýndaki tapýnma ancak insaný zelil eder. Bu bilinçle; uyanýk ve agah olup akýl, mantýk ve vicdanýmýzý kimseye emanet etmeden aklý ve kalbi selim olarak duygu düþünce ve davranýþlarýmýza yön vermeli, en kýsa zamanda yapýlan yanlýþlardan yüz çevirmeliyiz. Ýlahi rahmet ve Rahmani ümitlerle dopdolu olan Mevlana’nýn hiç kimseye hor bakmayacaðý gayet tabidir ve hassasiyetle þu tavsiyede bulunur. “Hiçbir kafiri hor görmeyin. Olur ya, müslüman olarak ölebilir. Ömrünün sonundan ne haberin var ki ondan tamamiyle yüz çeviriyorsun?” diyerek ümit kapýsýný hiç kapamamýþ hep açýk býrakmýþtýr. Bu nedenle Mevlana’nýn tasavvufunda “Ümitsizlik semtine gitme; ümitler vardýr. Karanlýk tarafa gitme; güneþler vardýr.” Ýngiliz bir gazeteci Türkiye’de olan paralel yapý ve diðer yapýlanmalarla ilgili çözülmelerde emniyetimize ve ordumuza duyulan saygýyla ilgili güven kaybý yaþandýðýný belirten haddini aþýcý ve fakat gerçekle baðdaþmayan açýklamalarda bulunmuþ.
Ýnsanoðlu hamd ve þükür edeceði þeyleri saymaya baþlasa eksikliklere sýra gelmez. Bu nedenle Türkiyemizin vatansever evlatlarýnýn vefa, fedakarlýk, aþk, sevgi, samimiyet, liyakat ve sadakatle yaptýklarý hizmetleri saymaya baþlasak; Göðsünde iki kalem taþýyýp devlet dýþýndaki yazýþmasýný kendine ait diðer kalemle yazan, askerin hakký devletin malý milletimin malýdýr kul hakký yemem diyen askerini, canýný vataný için seve seve veren bu topraðý asil kanlarýyla sulayan þehidini, milletini ve insanýný kendi namusu olarak görüp kendi evladýna kendi ailesine gösterdiði sevgiyle canla baþla çalýþan emniyetini, tüm zulüm ve yýldýrmalara karþý yýlmadan dimdik canýný kalkan eden MÝT’i, vatanýna ve gençliðe hizmet için geleceðin inþasý için azimle özveriyle çalýþan akademisyenini, öðretmenini sever. Kazandýðý lokmayý helaliyle ihtiyacý olan insanlarla paylaþan iþ sahibini sever. Devletin ve hükümetin Cumhurbaþkanýmýzdan baþlayarak baþbakan, hükümet ve vataný için çalýþan hangi kademede olursa olsun, liyakat, sadakat ve vatan aþkýyla çalýþan herkesi sever. Adalet mülkün temelidir, yargý içinde paralel ve diðer yapýlanmalara müsaade etmeyeceðiz, diyen, bu yapýlanmalarýn arýnmasý için çalýþan yargýcýný ve destek veren herkesi sever... Bu sýralama bitmez. Yani onca güzellikleri görmezden gelip bu kurumlara ve çalýþanlara arada yanlýþ yapan paralel ve daha bilmem kimler oldu diye bizim güvenimiz sarsýlmaz. Onca özveri, güven ve azimle çalýþma için ALLAH’a hamd ve þükür eder, kula da teþekkür ederiz. Ýngiliz gazetecinin çizdiði kalýplar bizlere uymaz. Bu vatanýn aziz evlatlarý; vatanýný, milleti ve insaný için, insanlýk için canla baþla çalýþanlarý sever hem de çok... Ne taraf ne bertaraf ne de bi’taraf Hakka hizmet etmeye gayret eden hizmetkar olmak gibisi var mý?
Güneþin her batýþý yeniden doðuþ demektir. Türkiyemiz üzerinde yaþanan her sýkýntýlý süreç, birlik ve beraberliðimiz ile yeniden doðuþlara vesile olmadý mý? ÝnþaALLAH 2023, 2053 ve 2071’lere doðru, bu birlik ve beraberlik ile “yeniden doðmuþ Türkiyemiz” hýzla ilerliyor...