Þu sýrada cumhurbaþkanlýðý konusunda konuþulanlarýn, ortaya atýlan gelecekle ilgili tezlerin ne kadarýnýn gerçeði yansýttýðýný, ne kadarýnýn yakýþtýrma, ne kadarýnýn yaranma amaçlý olduðunu bilmiyoruz. Bütün bildiðimiz, süreçle ilgisi bulunan siyasi kiþiliklerin bölük pörçük mesajlarý... Konuya ilgi duyanlarýn bütünü, kendi eðilimlerini de yansýtarak, o bilgi kýrýntýlarýndan sonuçlar çýkarýyor...
Çýkarýlan sonuçlar neredeyse tek tip: Ak Parti cumhurbaþkanlýðýna Tayyip Erdoðan’ý aday gösteriyor... Seçimi kazanan Tayyip Erdoðan, Çankaya’daki ilk gününde, kendisiyle uyumlu çalýþacaðýný düþündüðü bir partiliyi baþbakan atýyor; Ak Parti’nin baþýna da bir baþka mesai arkadaþýný getiriyor... Ýlk genel seçimde anayasal çoðunluða ulaþmak üzere sistemde deðiþikliðe gidiliyor... Sonrasýnda, gelsin ‘baþkanlýk sistemi’...
Bazý ayrýntýlarý bilerek atladým; yarýnla ilgili ‘plan’ genel hatlarýyla bu...
Ak Parti lideri ve baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn, 30 Mart yerel seçimlerinde elde edilen yüzde 45.5’luk baþarýyý, geleceðe yönelik bu planýn gerçekleþebileceðinin garantisi olarak yorumladýðý sanýlýyor. Muhalefetin cumhurbaþkaný adayý çýkarma konusunda gözlerden kaçmayan zafiyeti, plana þimdiden olmuþ bitmiþ gözüyle bakýlmasý sonucunu getiriyor.
En azýlý muhalifler bile bu ‘plan’ üzerine yeni senaryolar yazýyorlar. CHP milletvekili Oktay Ekþi, konuya, “Býrakalým Tayyip Erdoðan cumhurbaþkaný olsun, lideri Çankaya’ya çýkýnca partiler çaptan düþüp tarihe karýþýyor; ANAP ve DYP’de olduðu gibi...” teziyle katkýda bulundu.
Galiba CHP’liler de Ak Parti’ye ve Tayyip Erdoðan’a mal edilen ‘planý’ gerçek kabul etmiþe benziyor...
Ne diyelim, hayýrlý, uðurlu ve bereketli olsun (mu?)
Konunun (planýn deðil) beni rahatsýz eden yönü, en esaslý unsurun hesap dýþý býrakýlmasý: Halkýn...
Cumhurbaþkanýný halk seçecek... O seçimden bir yýl kadar sonra yapýlacak genel seçimde yine halka gidilecek... Arada yapýlacak düzenlemeleri halkýn içine sindirmesi gerekecek... Tayyip Erdoðan’ý baþbakan olarak benimseyen halk, onu cumhurbaþkanlýðýnda gördüðünde hiç yadýrgamayacak, bu belli; peki Ak Parti’nin baþýna gelecek ve baþbakanlýða atanacak kiþileri de ayný derecede benimseyecek mi halk?
Hesap içerisine en esaslý unsur olan halký katýnca, hemen her yorumcunun þimdiden gerçekleþmiþçesine üzerine atladýðý ‘plan’ biraz sarsýlmýyor mu?
Unutmayalým: Ülkenin baþýndan geçmiþ dört askeri müdahale siyaseti yeniden dizayn etmeyi amaçlýyordu; halký denklemin dýþýnda tutarak yapýlmýþ planlar, halk tarafýndan, ele geçen ilk fýrsatta, iþlemez hale getirilmiþti...
Toplum mühendisliði çalýþmalarýna direnen bir halk, bizim halkýmýz...
Cumhurbaþkanlýðý seçimini ve ardýndan meydana gelecek yer deðiþtirmelerini bugünden planlarken, halkýn vereceði tepkiyi mutlaka hesaba katmasý gerekiyor Ak Parti’nin... Kendine özel þartlarda yapýlan bir seçimden yüzde 45.5 oy alarak çýkmak, hatta muhalefetin aday belirlemekte zorlandýðý cumhurbaþkanlýðý seçimini ilk turda kazanmak ile ‘siyaseti yeniden dizayn etmek’ niyeti, göründüðü kadar birbirini tamamlayýcý bir takdire mazhar olmayabilir...
Öyle bir durumda, Oktay Ekþi-gilleri sevindirmek veya yarým-yamalak bir sistem deðiþikliðiyle yetinip uygulamasý güçlü olmayý gerektiren icraatlarý yerine getirememek de var...
Siyaset ustasý Tayyip Erdoðan buna izin verir mi?
Dönüp, planý ve ona dair tezlerimizi yeniden gözden geçirmeliyiz.