Yaklaþýk bir hafta önce üç kaçýrýlan Ýsrailli gencin öldürüldüðü ortaya çýkmýþ, ardýndan bir Filistinli genç de yakýlarak öldürülmüþtü. Bu karþýlýklý hamlelerin yarattýðý infial, yeniden bir Ýntifada hareketi baþlatýr mý diye tartýþýrken, savaþ baþlattýðýna tanýk oluyoruz.
Ýntifada süreçlerinde Ýsrail tanklarýna taþ atýp eylem yapanlar, ordunun ateþli silah kullanmasýnýn önüne geçmiþlerdi. Zira taþ atan bir çocuðu füzeyle öldürmeye kalkmak Ýsrail ordusunu son derece çaresiz bir tercih karþýsýnda býrakýyordu. Yaþanan olaylar sonunda Ýsrail silahsýz insanlarý öldüren ülke durumuna düþmüþ ve esasen bu asimetrik savaþta baþarýsýzý olmuþtu. Ýntifada hareketleri sonunda Gazze neredeyse Filistin’in özerk bir eyaleti haline gelmiþ, Hamas da uluslararasý oyuncu olmuþtu. Bu süreç, Filistinlilerin baþarýsý mýydý yoksa Ýsrail’in hatalarýnýn bir sonucu muydu, orasý da ayrý.
Bu kez ortada füzeler, roketler, bombalar var. Ancak, taraflar arasýnda bir güç eþitliði olduðu düþünülmemeli. Gazze’den füzeler atýlýyor olabilir, ancak Ýsrail’in kullandýðý ve elinde bulundurduðu silahlar düþünülürse, bu savaþa da gayet asimetrik.
Hedef Hamas
Hava bombardýmanlarý sonucunda üç gün içinde Gazze’de 70 kadar kiþi öldü, 600’dan fazla yaralý bulunuyor. Basýn yoluyla öðrendiðimize göre, Hamas saldýrýlarýný artýracaðýný açýklamýþ ve Ýsrail’in tüm kentlerinde yaþayanlar savaþ pozisyonu almýþ. Sýðýnaklara gidenler ile büyük þehirleri terk edenler olmuþ. Tam bir devletler arasý savaþ durumu.
Ýsrail, bu savaþ durumunun hakkýný vermeye niyet etmiþ olmalý ki, hava saldýrýlarý sonrasýnda kara harekatý yapabileceðini duyurdu. Kara harekatý demek, Gazze’ye girmek demek. Filistinliler açýsýndan bakýldýðýnda, bir devlet ülkelerine saldýrýyor; Ýsrail açýsýndan bakýldýðýnda ise ortada terörle mücadele var. Sorunun ulaþtýðý aþamayý terörle açýklamanýn imkaný bulunmuyor. Hamas, Ýsrail’in nükleer tesislerini hedefliyor, Ýsrail de Gazze’ye girmeye hazýrlanýyor.
Ýsrail bir kara harekatý yapýp Gazze’ye girerse ölü sayýsýnýn artacaðýna kuþku yok. Belki Ýsrail herkesi öldürüp bu sorunu bitirme hesabý yapýyordur. Ortada Hamaslýlar kalmazsa, Hamas sorunun da olmaz. Ancak Gazze’deki herkesi öldürmek söz konusu olamayacaðýna göre, Ýsrail’in girip ne yapacaðýný da sormak gerek. Muhtemelen amaç yönetime el koymak ve Mýsýr’da Sisi’nin yaptýðý gibi herkesi hapse atmak.
Hedef Gazze
Kara harekatý ihtimali BM’nin acil toplanmasýna yol açtý; ama þimdiden emin olabiliriz ki buradan sadece çatýþmalarýn durdurulmasý çaðýrýsý çýkacak. Bu savaþla Ýsrail’in üç geliþmeye yol açacaðý öngörülebilir. Birincisi, Filistinle görüþmeyi baltalamak; BM üyeleri bu durumu onaylamýyor. Ýkincisi, Gazze’yi daðýtarak IÞÝD, El-Nusra ya da el Kaide gibi kuruluþlarýn da bertaraf edilmesini saðlamak, böylece Lübnan ve Ürdün’e uzanacak ilerlemelerine engel olmak. Ýsrail bu yaklaþýmla kendisini feda eden ülke savunmasý yapýyor; BM’de bu konuda sessiz kalmayý tercih ediyor.
Geliþmelerin yol açabileceði bir diðer sonuç ise, Filistinlileri çevreleyip sýkýþtýracaðým diye uðraþan Ýsrail’in esasen kendisini hapsetmiþ olmasýyla ilgili. Çevresindeki duvarý kýrarak Akdeniz’deki varlýðýný güçlendirmek için en makul kale Gazze. Dolayýsýyla buraya asker çýkarýnca, Gazze þeridinde hareket kabiliyetinin artacaðýna þüphe yok. BM üyelerinin bu ihtimal karþýsýndaki tutumlarýný öngörmek de zor deðil; bazý üyeler suskun kalýr, bazýlarý itiraz eder, karar da çýkmaz. Umalým ki yanýlalým. Zira bu sorundan taraflar kendi baþlarýna çýkamayacaklar. Kim bilir belki tam da birileri müdahale etsin diye savaþ çýkarýlmýþtýr.