Dün, "yenidoðan çetesi" diye adlandýrýlan bebek katilleri davasýnýn üçüncü günüydü.
1399 sayfalýk iddianamenin kabul edildiði, 22'si tutuklu 47 zanlýnýn 17 bin yýl hapis istemiyle yargýlandýðý dava daha baþlamadan önce ilgili 10 hastanenin kapýsýna kilit vuruldu ama dünyaya gelir gelmez bu kadar vicdansýz ve cani ruhlu insanlarýn eline düþen bebeklerimiz için içimiz bir türlü soðumuyor.
Kaybedilen canlarý geri getirmek, anne babalarýnýn acýsýný dindirmek imkansýz. Ama bu kötülüðün bir daha yaþanmasýný önlemek mümkün.
Suçlularýn ibreti âlem kabilinden en üst seviyeden ceza almasý þart o yüzden.
Mesleðe bir daha dönememeleri, baþkalarýnýn böyle bir yola tevessül edememesi, hastanelerin daha sýk ve sýký denetlenmesi, mevzuattaki boþluklarýn doldurulmasý ilk akla gelenler.
EN AÐIR CEZAYI ALSINLAR
Ortada organize bir kötülük var çünkü. Ýfadelerden ve davanýn delili olan konuþma kayýtlarýndan anlýyoruz ki "insanlýktan nasibini almamýþ sanýklar" bebekleri "meta" olarak görmüþler.
Hasta bebekleri tedavi etmedikleri gibi sýrf fatura kabarsýn diye saðlýklý doðan bebekleri bile yoðun bakým ünitesine alýp uzun süreler boyunca entübe etmiþler. En büyük cezayý hak ediyorlar o yüzden.
Bu, iþin yargý boyutu, dava mahkemede sürüyor.
Mahkeme salonunun dýþýnda ise meseleyi daha sarih þekilde çözmeyi engelleyecek türden bir heyula yürümekte. Kamuoyunu ayrýþtýrma amaçlý lüzumsuz ve anlamsýz bir karalama siyaseti de var. O yüzden akla karayý, iyiyle kötüyü ayýrt etmemiz lazým.
BEBEKLERÝN 'ÝYÝ'LÝÐÝ ÝSTENÝRKEN...
Adýný doðru koyalým. "Yenidoðan çetesi" bebekleri kullanarak Türkiye'nin saðlýk sistemini istismar eden bir çete aslýnda. Devletin vatandaþýnýn can saðlýðýný korumak ve iyileþtirmek için oluþturduðu fonu söðüþleyen bir suç örgütü.
Suç kýsmýný görelim, suçlular bakanlýðýn denetimlerini nasýl aþmýþ sorgulayalým ama devletin vatandaþýna sunduðu saðlýk hizmetini de görelim.
Devlet her hasta bebeðin tedavisini özel hastanelere para ödeyerek üstlenmiþ vaziyette. Çeteyi bir kenara býrakýrsak bu, takdir edilmesi gereken bir þeydir aslýnda.
Lakin yenidoðan çetesinin denetimlerde yakayý ele vermemesinin nedeni dikkate alýndýðýnda sistemin elden geçirilmesi þart. Nitekim Saðlýk Bakaný Memiþoðlu "özel saðlýk tesislerinin denetimlerinin revize edileceðini ve yeniden yapýlanmaya gideceklerini" açýkladý. Bu da iyidir, gereklidir.
SAÐLIKTA DEVRÝM YAÞANDI
Dünyanýn halihazýrda süper gücü konumundaki ABD'de insanlarýn hasta olmaya korktuðu ortadayken Türkiye'de sistem büyük bir ivmeyle iyileþti.
2010'lara kadar Saðlýk Bakanlýðý için "seçim kazandýran bakanlýk" denirdi hatýrlarsanýz. Recep Akdað'ýn büyük emeði vardýr bunda. Sistemin revize edildiðini, vatandaþýn saðlýðýnýn her þeyin üstünde ve önünde tutulduðunu hatýrlayalým.
2003 öncesinde saðlýk sistemi üç baþlýydý Türkiye'de. Kamu Hastaneleri, Halk Saðlýðý, illerde de Saðlýk Müdürlükleri vardý ve her biri baðýmsýz yapýlar gibi çalýþýrdý. Önce çok baþlýlýk giderildi benim hatýrladýðým. Bu sayede 37 milyon SSK'lý kamu hastanelerinden hizmet almaya baþladý. Üniversite hastaneleri, askeri hastaneler ve özel hastaneler de bu sayede vatandaþa kapýlarýný açtý.
Aile hekimliði 2010'da girdi hizmete. Devlet saðlýk sigortasý olup olmadýðýna bakmaksýzýn 18 yaþ altýndaki tüm çocuklara ücretsiz saðlýk hizmeti vermeye baþladý. Aþýlar ücretsiz yapýldý. Evde bakým ücretleri ödenmeye baþlandý ailelere.
YÖK ile anlaþýlarak týp kontenjanlarý artýrýldý. Yeni fakülteler açýldý. Burslar ve istihdam arttý. Yurtdýþýndan hastalar gelmeye baþladý; Türkiye saðlýkta turizm merkezi olmayý baþardý.
DOKTORLARIN HAKKI ÖDENMEZ
Kuþkusuz daha çok eksik var. Doktora ve týbbi imkanlara ulaþmakta hala büyük zorluklar yaþanýyor. Ancak büyük bir çaba da var.
Savunma sanayiinde olduðu gibi yerli milli ilaç ve týbbi cihaz üretimi konusunda baðýmsýzlýk için çalýþýlýyor mesela. Covid-19 salgýnýna karþý kendi aþýsýný üreten ilk ülkelerden olmak gurur ve güven veren bir durum neticede.
Bugün bu kahrolasý çete yüzünden bütün sektörü lekelemek büyük haksýzlýk olur. Pandemide canlarýný tehlikeye atarak, þehitler vererek büyük bir özveriyle çalýþtý doktorlarýmýz saðlýk çalýþanlarýmýz. 120 bin doktorun, 1 buçuk milyon saðlýk çalýþanýnýn olduðu bir sektörde üç beþ cani yüzünden onlar zorda kalýr. Hele de saðlýkçýlara yönelik þiddet sürerken.
Burada Saðlýk Bakaný Prof. Dr. Kemal Memiþoðlu'nun hakkýný da teslim etmek lazým. Ýstanbul Ýl Saðlýk Müdürü iken dosyayý kapattýðý bile iddia edildi ama dosyayý açan da hali hazýrda en yakýn takip eden de kendisi. TBMM Plan Bütçe Komisyonunda kronolojiye uygun olarak belgelerle bilgi verdi zaten kamuoyuna.