Yenikapý: Gerçek bir Cumhuriyet Mitingi

15 Temmuz’dan sonraki ilk Cumhuriyet Bayramý. Hain darbeciler o gece Türkiye’yi arzu ettikleri karanlýða gömebilselerdi belki onlar da bugün bir Cumhuriyet Bayramý mesajý yayýmlayacaktý. Sözde “Yurtta Sulh Konseyi”nin kaleminden çýkmýþ “15 Temmuz’da Cumhuriyet’e sahip çýktýk” mesajý... 

Atatürkçü postu giymiþ FETÖ’cüler, 15 Temmuz hain darbe giriþimini, Atatürk ilke ve inkýlaplarýna vurgu yaptýklarý yeni bir anayasa ile taçlandýracaklarýný da haber vermiþti o gece. Cumhuriyetin halktan kaçýran, halka raðmen “Cumhuriyet deðerleri” icat eden, halkýn þalvarýndan, yaþmaðýndan utanan sözde Cumhuriyetçilerin aklýný çelmek, aðzýna bir parmak bal çalmak için Atatürkçülüðü de ihmal etmemiþlerdi. Zaten bizde darbe dediðimiz þey Atatürk kullanýlmadan yapýlmadý hiç. 

***

Türkiye Cumhuriyeti ilan edildiði tarihten bu yana, yönetici elitler eliyle devlet ve millet arasýndaki sahih bað mütemadiyen erozyona uðratýldý. Birinci Dünya Savaþý’nda, devamý olan Kurtuluþ Savaþý’nda bu topraklarý yeniden vatan kýlan halk, kültür devrimlerinin baskýcý uygulamalarý dolayýsýyla þehirlere sokulmadý, dinini yaþayamaz, dilini konuþamaz hale getirildi. Halk devlete küstürüldü. Dolayýsýyla Türkiye’nin iç barýþýný saðlayýp milli bir dinamizm yakalamasýnýn da önüne geçilmiþ oldu.  

Devlet ve millet arasýndaki bu itiþ kakýþma nihayet sona erdi.

Cumhuriyet, tüm farklýlýklarýyla her ferde eþit olarak yönetime katýlma ve yönetecekleri seçme hakký tanýr. Devletin saðladýðý güven ve özgürlük karþýlýðýnda millet, kamu otoritesi olan devlete karþý ödevlerini yerine getirir.

Cumhuriyet ayný zamanda millet olma vasfýmýzý da güçlendirmek durumundadýr. Bizi millet yapan þey ise kuru bir anayasal vatandaþlýk olmadý hiçbir zaman. Bu topraklarý vatan yapma bilinci bizi de millet yaptý.

Ýþte o bilinç, 15 Temmuz gecesi bir kez daha bütün cesametiyle ve cesaretiyle açýða çýkmýþtýr. 15 Temmuz’da bu millet, Türkiye’yi bir kez daha vatan kýlmýþtýr. Minarelerden okunan salalarýn, salalara karýþan tekbirlerin devletin de, vatanýn da, bayraðýn da, Cumhuriyetin de teminatý olduðunu göstermiþtir.

***

On yýllardýr “sessiz çoðunluk” dediðimiz, oy kullanmaktan baþka siyasi bir aktivitesi olmadýðýný düþündüðümüz ama her darbeden sonra demokrasiyi yeniden rayýna oturtma iradesi gösteren bu halk, artýk sessizliðini bozdu ve 15 Temmuz’da Türkiye’nin en büyük toplumsal hareketine dönüþtü. Bütün vakarýyla ve sessizliðiyle en büyük devrimci güç olduðunu sözde devrimcilere ve tüm dünyaya gösterdi. 

“Sessiz çoðunluk”, Yenikapý’daki o muhteþem buluþmada sesini bir kez daha yükseltti ve birliðimizi, dirliðimizi bozabilmeniz için önce bileðimizi bükebilmeniz lazým dedi. Ajanslarda planlanmamýþtý o direniþ. Provasý yapýlmamýþtý o gecenin. Ama halk ihaneti tüm çýplaklýðýyla görmüþtü. “Beni yalnýz milletim anladý” diyen Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn da çaðrýsýyla bu millet o gece tarih yazdý.

Türkiye’nin bundan sonraki kaderini de yazdý.

“Laiklik elden gidiyor, irtica hortluyor” korkusu pompalayarak yapýlmýþ, e-muhtýra ile coþturulmuþ, Cumhuriyet mitingleri gibi deðildi yani.

Baþkasýnýn özgürlüðünü sýnýrlandýrarak Cumhuriyeti koruyacaðýný sananlarýn, “Cumhuriyet deðerleri” diyerek bir takým yasaklarý kamusal alana çit yapanlarýn, bu vataný özel mülkü belleyen imtiyazlýlarýn deðil, hepimizin Cumhuriyeti... 

Çobanlarýn Cumhuriyeti, “göbeðini kaþýyan” diye aþaðýladýklarýnýzýn Cumhuriyeti. Bir vakitler okullara sokmadýðýnýz, kamu kurumlarýna almadýðýnýz kadýnlarýn Cumhuriyeti. 15 Temmuz þehitlerinin ve gazilerinin Cumhuriyeti. Eskiden olsa cenazesine bile katýlmayacaðýnýz vatan nöbetinde can verenlerin Cumhuriyeti. Annelerini ordu evlerine almadýðýnýz Mehmetçiklerin Cumhuriyeti...

Bu milletin elinden ne demokrasisini, ne ezanýný, ne salasýný, ne tekbirini, ne özgürlüðünü ne de Cumhuriyetini alabilirsiniz.