Son sözü baþtan söyleyelim: Bu ülkede insanlarýn “evet” kadar “hayýr” deme hakký vardýr. Seçmenin tercihine kimse, önyargýlý ambargo koyamaz. Ne, “evet” diyen seçmen “cumhuriyet düþmaný”dýr ne de “hayýr” diyen “vatan haini...”
15 Temmuz’dan sonra olgunlaþma rotasýna girmiþ demokrasimizin tarihi bir kararý “millete” sorduðu keyifli bir süreç yaþýyoruz. Türkiye’nin 2007 yýlýnda girdiði ve -hep söylüyorum- bugüne kadar çoktan çözmüþ olmasý gereken bir “sistem sorununu” millet sandýk baþýna gidecek, oylarýyla çözecek, sonuç ne çýkarsa çýksýn, milletin kararý doðrultusunda Türkiye yoluna devam edecek. Hepsi bu...
Bu ölçekteki demokratik bir süreci “rejim tartýþmalarýyla” sulandýrmanýn, bir “ölüm-kalým meselesi” haline getirmenin bir alemi var mý, yok.
“Evet”çýkarsa yeni bir hükümet sistemine gideceðiz, “hayýr” çýkarsa bu kez, 1982 darbe anayasasýný “gerçek demokratik parlamenter sisteme” (darbeci lider için yazýlmýþ, vesayetçi anayasadýr, sorumluluðu olmayan güçlü cumhurbaþkanlýðý yaratarak yarý-baþkanlýk sistemini içermektedir) dönüþtürmek için kollarý sývayacaðýz.
Bu yolu CHP açtý
Bu referandum, CHP’nin izlediði politikalarýn sonucudur. “E-muhtýralarla” millet iradesinin esir alýnmaya çalýþýldýðý 2007 cumhurbaþkanlýðý seçiminde CHP, Sabih Kanadoðlu isimli vesayet hukukçusunun “367 garabetinin” peþine takýlmasaydý, son 10 yýlýn tarihi çok farklý yazýlabilirdi. Millet, iradesini tanýmayanlara cevabý önce 22 Temmuz 2007 genel seçiminde, sonra da 21 Ekim 2007 anayasa deðiþikliði referandumunda vermiþ, cumhurbaþkanýný doðrudan kendi oyuyla seçeceðini karara baðlamýþtýr.
2007 seçimiyle ilgili konuþulan ana nokta, Erdoðan liderliðindeki AK Parti’nin “vesayete direniþ ruhuyla” oylarýný yüzde 12 artýrarak yüzde 46 seviyesine taþýmasýdýr. Oysa, o seçimde millet stratejik bir kararla, MHP’nin oylarýný yüzde 6 artýrarak meclise girmesini de saðladý. Bugün yaþanýlan AK Parti-MHP mutabakatý, milletin 2007’de aldýðý bu stratejik kararýn devamýdýr...
CHP “hukuk-ordu ekseninde” geliþen “vesayet güçlerine” sýrtýný dayayýp millet iradesine karþý tavýr almasa, bütün bu geliþmeler yaþanmayacak, yüksek ihtimal, Erdoðan halk tarafýndan deðil, Meclis tarafýndan seçilmiþ bir cumhurbaþkaný olarak bugün görev yapýyor olacaktý, sahi, biz neyi tartýþýyoruz?..
'Rejim sorununu' yaratan kim?
“Rejim sorununu”10 yýl önce yaratan, CHP’dir, çünkü millet iradesinin önüne vesayetin hukukçu ve generallerini koymuþtur. CHP kadrosunun referandumu “rejim sorunu haline getirme çabalarý” da tesadüf deðildir, ayný geleneðe dayanmaktadýr. Anayasa deðiþiklik teklifinin millet onayýna gitmesini önlemeye çalýþmak baþlý baþýna bir “rejim sorunudur...” Ýzlenen politika “millet iradesine güvensizliðin” ve “milletin alacaðý kararý önleme” çabasýnýn yeni bir örneði oldu, demokratik deðil, vesayetçi, kibirli, ben bilirimci bir yaklaþýmdýr.
Olgun demokrasiler, tarihi dönüm noktalarýnda sandýðý milletin önüne koyar, onun tercihine göre yürürler, bunu önlemeye çalýþmak nasýl bir “demokrasi anlayýþýdýr...”
Bir hükümet sistemi oylamasýný rejim oylamasýna dönüþtürmeye çalýþanlarýn, “baþkanlýk=federalizm/bölünme” denklemiyle yola çýktýklarýnda yanlarýnda HDP-PKK’yý bulmalarý ise tarihi bir þakadýr!..
'Yenikapý ruhu'ndan neden savruldunuz?
CHP’yi yöneten kadronun 15 Temmuz sonrasý doðan “Yenikapý Ruhu”ndan bu kadar kýsa zaman içinde savrulmasý, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ihanettir!..
Gazi’nin yolundan gitmenin birinci þartý, “anti-emperyalist” olmaktýr. Bu, “milli ve yerli” olmak demektir. Bakýn, Gazi’nin mirasýna sahip çýkan MHP, ilk günkü yerinde duruyor.
Mustafa Kemal’in kurduðu partiyi yönetenlerin siyasi ikballeri için küreselci-emperyalist lobilerin “himmetine” ihtiyaç duymalarý cumhuriyetimizin kurucu iradesine gönülden baðlý insanlarda derin yara açmaktadýr. Ne demek iki de bir memleketi Avrupa’ya þikayet, dön, derdini milletinle paylaþ.
Dinlediðimde yüreðimin kabardýðý “Ýzmir Marþý” ile kitleleri coþtur, sonra, meclis kürsülerinden “FETÖ’ye selam çak...” Aylardýr FETÖ ile mücadele konusunda söylediðin tek söz “OHAL kalksýn” olsun, partini PKK’nýn yanýnda hizalandýr sonra Gazi’nin özgürlükçü/anti-emperyalist-millici mirasýný ayakta tutmaya çalýþanlar sana iki laf edince, ortalýðý ayaða kaldýr, öyle mi?
Yok öyle...
Tartýþýlan mesele CHP seçmeni deðil, anlamadýnýz mý, tartýþýlan, en az AK Parti veya MHP’li seçmen kadar vatansever bu insanlarýn oylarý üzerinden emperyalizmin koçbaþlýðýný yapmaya çalýþan bir kadro...
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü size yedirmeyiz, bunu bilin...