1. Yaklaþýk 11.00 civarýnda Yenikapý mýntýkasýna ulaþmýþtým. Daha meydana birkaç kilometre olmasýna ve saatin erken olmasýna raðmen araç park edecek her yer dolmuþtu. Tam yarým saat yürüme mesafesine býrakabildim. Ýnsanlarýn meydana akar gibi gittiðini ve yüzlerinden “Bir an önce saat beþ olsun” sabýrsýzlýðýnýn aktýðýný gördüm.
2. Gölgede 30 dereceyi bulan, meydanda 50 dereceyi gören sýcaklýkta tek bir kiþinin bile halinden þikayet etmediðini, baðýrýp çaðýrmadýðýný, kýrýp dökmediðini gördüm.
3. Sanat, spor ve medya camiasýndan yüzden fazla popüler isim sayabilirim. Halkýn arasýna karýþmýþ, onlarla birlikte bayrak sallayan medyatik insanlarý gördüm.
4. 80 yaþýndaki eþinin elinden tutan, “Amca sýcaktan yanacaksýnýz” dediðimde ise “Oðlum haktan, haklýdan taraf olursam sadece güneþten yanarým, ya hainden, caniden, katilden, sinsiden taraf olup da ebediyen yansaydým? Ýþte bunu düþününce serinliyoruz” diyen 84 yaþýndaki Fahri amcayý gördüm.
5. Oy hesabý yapmadan, taban korkusu gütmeden meydanda kükreyen, adýný koyanlarý mahcup etmeyen, siyasetin çok üstünde bir devlet adamý olarak Sayýn Devlet Bahçeli’yi gördüm. (Ve çok iyi hazýrlanýlmýþ olan konuþmasýna çok iyi hazýrlanmýþ olduðunu da…)
6. Geç de olsa doðru kararý veren Sayýn Kemal Kýlýçdaroðlu’nu ve kendisine taban tabana zýt görüþte olmasýna raðmen en küçük bir olumsuz tepki vermeyen milleti gördüm.
7. Ordusunun itibarýný kurtarmaya, þerefli Türk askerinin namusunu lekeleyen uniformalý hainlerin býraktýðý kötü izi silmeye çalýþan bir komutan, Hulusi Akar’ý gördüm.
8. 5 milyon kiþiyi mükemmel aðýrlamasýna raðmen yerli ve yabancý basýnýn çalýþacaðý, haberini yazacaðý, aktarmalarýný yapacaðý ve diðer basýn mensuplarýyla sohbet edeceði bir alanýn unutulmuþ olduðunu gördüm.
9. Türkiye’nin tarihine geçecek bir mitingi, bir buluþmayý yerinde takip etmenin bir ömür boyunca gururunu yaþayacak olan, evlatlarýna hem 15 Temmuz’u hem 7 Aðustos’u anlatacak olan 5 milyon kiþi gördüm.
10. Her görüþten, her inanýþtan bir araya gelen ve bundan sonra da milli menfaatlerden baþka çýkar gözetmeksizin birlikte çalýþacak olan bir millet gördüm. Ayrýca bu milletin, bölünmeyle, kavgayla, çatýþmayla geçen yýllara acýdýðýný da gördüm.
11. Muhalefetin kavga ile, didiþme ve çekiþme ile deðil, hoþgörü ve saygý çerçevesinde adým attýðýnda baþ üstünde taþýndýðýný ve bu yöntemi yeni keþfettiðini gördüm.
12. 7 Aðustos’ta hep beraber bir milat yaþadýðýmýzý gördüm. Esas þimdi gelsin önümüze 2023, 2053 ve 2071 hedefleri demek geldi içimden. Eskiden aralarýmýzda çok boþluklar vardý, aradan sýzmak kolaydý. Þimdi farklý fikirlerde bile olsa diyalog halinde, birbiriyle konuþabilen insanlara evriliyoruz. Þimdi sýzmak çok daha zor.
13. Meydanda 5 milyon insan gördüm. Meydana giremeyen yüzbinler gördüm, býrakýn girmeyi, yaklaþamadan gözü yaþlý evine dönen insanlar gördüm. Ama o görünen milyonlarýn dýþýnda sahnede bir Erol Olçok, bir Abdullah Tayyip Olçok, bir Halil Kantarcý; kýsacasý 248 þehit gördüm. Gülümsüyorlardý, bize bakýyorlardý.
Cumhurbaþkaný Demokrasi Nöbetlerini neden 3 gün uzattý?
Ýhtimallerimdir; biri doðru olabilir, birkaçý doðru olabilir, hiçbiri doðru olmayabilir.
1. Böyle büyük bir mitingle süreç tamamlansaydý, “taçlandýrýlsaydý”, tabiri caizse zirvede býrakmýþ olacaktýk, milletimizde bir rehavet oluþabilecekti, evlere “bu iþ bitti artýk” diyerek gidecektik. Cumhurbaþkaný bunu gördü ve üç gün daha sürdürerek milletin her an teyakkuzda, hazýr ve nâzýr olmasýný saðladý.
2. Salý günü Moskova’da olacak olan Cumhurbaþkaný Erdoðan, ülkeyi en güvendiði makama, millete emanet ederek gitmek istedi. Ayrýca milleti hala sokaklarda olan bir Cumhurbaþkaný olarak Rusya’da bunun gücünü ve desteðini de arkasýnda görmek istedi.
3. Yenikapý mitingine kadar sokaða çýkýp, birlik ve beraberlik ruhunu meydanlarda görememiþ olanlara bir ek süre tanýmak, son bir fýrsat daha vermek istedi.
Laf aramýzda, darbe önlendikten sonra “meydanlarý boþ býrakmýyoruz” fikriyle baþlanýlan demokrasi mitingleri toplum psikolojisi kitaplarýna girecek kadar müthiþ bir fikirdi.
Yüzlerce þehit vermiþ, travmatik bir hadiseyi henüz atlatamamýþ olan bir milletin içindeki bu öfkeyi bir kazaya-belaya deðil coþkuya dönüþtürmek hem o öfkenin olasý hasarlarýný önledi, hem de milli birlik ve beraberlik duygularýný katlayýp iç kaynaþmayý saðladý.