Niyet etmiþtik, ailecek Yeni Kapý’ya gidecektik. Cuma akþamý bir telefon aldým, kýz kardeþim hastaneye kaldýrýlmýþ, yoðun bakýma alýnmýþtý. Kahramanmaraþ’a yola koyulduk. Havaalanýndayken vefat haberini aldýk. Cumartesi, pazar, pazartesimiz Maraþ’ta geçti.
Yenikapý muhteþem oldu. Belki ötesi oldu. 5 milyon insan “Türkiye’nin sesi”ni yansýttý dünyaya. Hiç þüphesiz 15 Temmuz’dan beri “Baþka bir Türkiye” var Türkiye’de. Yenikapý, Türkiye’nin yüreðindeki o baþka Türkiye’yi sergiledi.
Yenikapý’yý okursak, doðru okursak, bu önümüzdeki zamanlar için Türkiye’nin týrmanýþ kaynaðý olur.
“Doðru okuma”nýn alfabesi nedir? Milleti görmektir. Millet çeþitliliðinin belli konularda bütünleþmeye dönüþeceðini görmektir. Ve oradan yola çýkarak, kaçýnýlmaz olan farklýlýklarýmýzý, belli zamanlarda bütünleþmeye mani olmayacak biçimde yaþamaktýr.
Kuþkusuz yaþanan sürecin öncülüðünün onuru Cumhurbaþkaný Erdoðan’a aittir. Erdoðan, Yenikapý’nýn bir “Ak Parti buluþmasý” olmamasý noktasýnda hassasiyet göstererek, Türkiye’nin yeni döneminin ýþýðýný yakmýþ, ayný zamanda Cumhurbaþkanlýðýný da “Cumhur’un Baþkaný” olma noktasýda daha ileriye taþýmýþtýr.
1 Kasým seçimlerinde 23 milyon oy alan Ak Parti olarak da tek baþýna bir meydanda 5 milyon kiþinin toplanmasý mümkün olabilirdi. Ama o toplantý, 7 Aðustos’taki Yenikapý buluþmasý olmazdý.
Bilmem bu konuyu deðerlendirirken þu soru üzerinde düþünmek nasýl olur?
-Yenikapý’ya Kýlýçdaroðlu gelmeseydi, kendisi siyaseten ne kaybederdi, Yenikapý buluþmasýnýn mesajýnda nasýl yara açýlýrdý?
Böyle bir durum olsaydý muhakkak ki Kýlýçdaroðlu çok eleþtirilirdi, ama CHP liderinin katýlmadýðý bir “milli buluþma”dan sonra da bizler, bu kadar güçlü “milli birlik” mesajlarý veremezdik.
Onun için Kýlýçdaroðlu’nun katýlmasý noktasýnda hemen herkesin ýsrarlý çaðrýlarý oldu. Katýlýmda mesela MHP lideri Bahçeli için bu kadar zorlanma olmadý. Neden? Çünkü Ak Parti ile MHP tabaný duygu dünyasý itibariyle birbirine daha yakýndýr. Ana kýrýlma CHP’nin temsil ettiði alanla yaþanmaktadýr. Yenikapý’ya gelinen süreç, iþte bu ana karýlmada bir iyileþme ümidi doðurduðu için önem taþýyor.
Dikkat edilirse yakýn plan Yenikapý fotoðraflarýný paylaþýrken baþörtülü görüntülerle baþý açýk genç kýz görüntülerini birlikte sunmaya çalýþýyoruz. Bu hiç kuþkusuz baþý örtülü kadýnlardan daha çok oy alan Ak Parti’nin öteden beri “Ben herkesin partisiyim” mesajýný verme kararlýlýðýný yansýtýyor.
CHP’nin düzenlediði toplantýlarda da baþý açýk kadýnlarýn yanýnda baþý örtülü olanlarý vermek, “Saðlýklý bir Türkiye” görüntüsü sunmak için gerekli görülüyor. Baþörtüsünün sembol niteliði burada bir kere daha ortaya çýkýyor. Þu kesin: Baþý örtülü - baþý açýk, toplum zemininde bu olgu hiçbir zaman siyasette tartýþýldýðý kadar farklýlaþma sebebi olmadý. Yenikapý, siyaset zemininin de bu toplumsal yakýnlaþma çerçevesine taþýnmasýnýn göstergesi.
Soru þu: Yenikapý bundan sonraya ne taþýyacak?
Siyaset mutlaka olacak. Ýktidar - muhalefet olacak. Ülke için farklý düþünceler olacak. Hatta olmamasý bir zafiyet. Onun çerçevesi ne olacak? “Salý nutuklarý” niteliðinde mi olacak, yoksa medeni boyutlarda mý?
Cumhurbaþkaný’nýn konumu, dünün en gerilimli konularýndan birisi idi. 15 Temmuz sonrasýndan Yenikapý’ya kadar ise çok þey deðiþti. Yenikapý, nasýl bir “Cumhurbaþkaný - Partiler iliþkisi”ni getirdi, bunun da okunmasý lazým. Benim bir süre önce yazdýðým “Milli lider” tanýmlamasýnýn içini hem iktidarýn hem muhalefetin içine sinecek boyutta doldurmak belki baþarýlmasý gereken þey. Bu konuda yazýlacak bir çok baþlýk var, Rusya ile iliþkileri de yazacaðým, yarýna, sonraya inþaallah.
AÇIKLAMA: 03.08 2016 tarihli yazýmda yer alan mektuptaki bir iddia Ali Sabancý tarafýndan bir açýklama ile yalanlandý. Açýklamada “Bu mektupta yer alan Cemaat ile irtibat için görevlendirildiðim iddiasýnýn gerçekle hiçbir ilgisi yoktur, içinde bulunduðumuz bu dönemde söz konusu asýlsýz iddiayý yalanlamayý ve bu konuda kamuoyunu aydýnlatmayý görev biliyorum.” ifadelerine yer verildi.