Hepsi akþam saatlerinde. Ýnsanlarýn eve dönüþ saatlerinde.
Otobüs ya da servis duraklarý yakýnlarý. Yani hedef gözetmeden, tam tersi rastgele seçilmiþ sokaktaki insaný hedefleyen saldýrýlar. Terör... Korkaklarýn aracý... Kokuþmuþ bir tükenmiþliðin son çýrpýnýþlarý.
Patlamalarýn içimizde yarattýðý acýyý bir anlýðýna yok sayarak, duygusallýða kapýlmadan resme bir bakalým.
Bu satýrlarýn yazýldýðý saatlerde henüz resmi açýklama yok. Ancak basýna sýzan ve doðru gibi görünen haberlerde failin PKK davasýndan yargýlanan, Kobani’de yani PYD/YPG bölgesinde eðitim almýþ bir terörist olduðu anlaþýlýyor.
Yine haberlerden anlaþýldýðý kadarýyla yaklaþtýðý polis noktasýnda farkediliyor ve polisin ateþine raðmen kendisinin de içinde bulunduðu aracý havaya uçuruyor.
Saldýrýnýn gerçekleþtiði momentuma dikkat. Yine bir resmi ziyaret öncesi. Yine bir ABD ziyareti hazýrlýklarý sýrasýnda. Yine Cenevre görüþmeleri. Yine uluslararasý kamuoyunda ülkenin liderine bazý sýfatlarýn yapýþtýrýlma çabalarý yoðunlaþmýþ durumda. Havayý puslu hale getirme, suyu bulanýklaþtýrma çabalarý.
Türkiye’ye musallat olmuþ terör örgütlerinin þer ittifaký açýklamasýndan saatler sonra bu saldýrý gerçekleþtiriliyor.
Batý dünyasýný hak ve özgürlük mücadelesi verdiklerine inandýrmýþ görünen terör örgütleri, “ulvi” idealleri için durakta otobüs bekleyen masum insanlarýn kanýna giriyor.
Olayýn yan þeritlerinde akan geliþmelere bakýyorsunuz. Ozancan Özkan adýnda genç bir üniversite öðrencisi saldýrýda hayatýný kaybediyor. PKK ve diðer terör örgütleri ittifakýnýn gerçekleþtirdiði saldýrýda.
ODTÜ’deki okul arkadaþlarý, ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliði hazýrlýk öðrencisi Ozancan’ýn okuduðu Ýngilizce hazýrlýk binasýnýn önünde gösteri yapacaklar. Sloganlarý iktidarý hedef alýyor. “Eylem” PKK/YPG/PYD ortak imalatý. Güvenlik güçleri bu örgütlere yönelik adým atýnca havaya fýrlýyorsunuz. Ýktidara bu saldýrýlarý engellemesi için býrakýn yardýmcý olmayý suskun kalmayý denediniz mi? Ortamdaki uðultudan uzaklaþýp, tabloyu sakince izlediðiniz zaman kanlý ellerin sevinçten alkýþ tuttuðunu görmüyor musunuz?
Bombacýlarý kýnadýnýz mý?
“Fikir özgürlüðü” diye sloganlaþtýrdýðýnýz þeyin aslýnda “öldürme özgürlüðü” olduðunu görmüyor musunuz, görmek mi istemiyorsunuz?
Sizin gibi gençlerin ölümlerinin araçsallaþtýrýldýðýnýn farkýnda deðil misiniz?
Öleceksiniz ki, terör örgütlerine biraz daha alan açýlsýn...
Onlar sizin bedenlerinizin üzerinden paye kazanacak.
Duygu sömürüsü yapacak.
Anne babalarýnýz kadar kaç örgüt yöneticisinin içi sýzlýyor?
Dahasý bu terör örgütlerinin envai çeþit gizli servisin kullanýþlý malzemeler raflarýnýn birer aracý olduðunu da mý görmüyorsunuz?
Türkiye ve yakýn coðrafyasý kirli bir sosyal mühendislik çalýþmasýnýn zemini haline getirilmek isteniyor. Yerel ve de bölgesel bir mühendislik çalýþmasýnýn...
Patlayan bombalar, ülkenin liderine yapýlan çirkin saldýrýlar hep bu mühendislik çabalarýnýn bir parçasý...
Oyun büyük...
Ama son tahlilde, bu oyunun hedefine ulaþamayacaðýný oyun kurucular da çok iyi biliyorlar.
Raflardaki kullanýþlý araçlarýný bir bir çöpe atacaklar günün sonunda.
Kenetlenmek gerekiyor, ülkenin geleceði için oyuna gelmemek gerekiyor.
Kimi hedefe koyacaðýmýzý da akýllýca görmek gerekiyor.
Ortalýktaki toz duman, aklýnýzý baþýnýzdan almasýn.
Hem gençliðinize, hem de memleketinize sýký sýkýya sarýlýn...