Ta çocukluk yaşlarında okumaya meraklı olan erkek çocuklarının favori kitapları arasındadır Mark Twain’in “Huckleberryfinn’in Maceraları” adlı kitabı. Farklı versiyonlarda dizi veya filmlere konu edinilmiştir bu güzel eser. Aktör Fredrich March, Mark Twain’in Maceraları adlı filmde ise ‘İnsan yüzü kızaran, ya da yüzünün kızarması gereken tek hayvandır’ der. Kuşkusuz ‘Eşref-i Mahlukat’ olarak gördüğümüz insana bu ‘hayvan’ yakıştırmasını en azından benim ahlakım kabul etmez. Kabul etmez de, şike olaylarında spor yöneticilerinden, medya mensuplarına bir kamyon dolusu zevatın takındığı tavırları görünce bazılarının gerçekten de utanması yok mudur diye sormadan da edemiyor insan.
Her yılbaşında İstiklal Caddesinde genç kızlara siz sarkıntılık yaparsınız ama ülke olarak bunun utancını biz duyarız. İlkokul çağındaki kız çocuklarımıza sizin erkekleriniz tecavüz edip, mahkemeleriniz ‘çocuğun kendi rızası var’ der bizim isyanımız gökleri bulur. Siz logar kapağını açık bırakıp çocuklarımızı bok çukurlarında göz göre göre öldürürsünüz, göz pınarları kuruyana kadar ağlamak bize düşer. Laleli’de bavul ticareti yapan Rus iş kadınlarına potansiyel hayat kadını gözüyle bakıp onlara tek paçalı pantolon, sadece ön yüzü olan kazakları sizin esnafınız satar, yedi düvele rezil olan biz oluruz. Siz taşlanmış kot giyeceksiniz diye, biz 25 yaşında sigortasız bir yaşamı tüketiriz.
Altı üstü İstanbul ligini Türkiye ligi diye tescil ettirip, sonra da o ligi kurdukları için, ligi babalarının çiftliği gibi yönetenlere sesleniyorum: Türkiye’deki şike sürecinde yaşanan ve örtbas edilmeye Çalışılan bu kepazelikler onlarca yıl geçse dahi yüzünüze vurulduğunda ne yapacaksınız? Aradan kaç yıl geçerse geçsin gazozuna bile oynanan bir turnuvada bile olsa Avrupa’nın kenarda köşede kalma bir takımı ile eşleştiğinizde size ‘Şikeci’ diye tezahürat yapmayacaklarını mı sanıyorsunuz? Haaa bu pisliği örterek, görmezden gelerek hiçbir şey olmamış gibi davrananlar yine utanmayacaklar eminim. Yüzleri kızarmayacak ondan da eminim.
Olsun olsun
O gün geldiğinde zerre miskal utanması olmayanların yerine de yine biz utanırız.
Bildiğin kısmından soralım!
Şike sürecinin başından beri kırmızı ışıkta radara yakalanmadığı için ahlak, etik değerler ve ananelerinden örnekler vererek ‘Bu kirli sürecin en Temizi biziz’ imajı çizmeye çalışan GS camiasında ilginç şeyler yaşanıyor. Bu TEMİZ sürecin en önemli sözcüsü olan bir yönetici, hileli transfer suçlaması ile mahkeme kapısına davet ediliyor, ardından takımın önemli iki yabancısından biri diğerini soyunma odasında öldüresiye dövüyor.
Geçen hafta normal lig sona erdi. Normal ligi lider bitiren GS’ın hocası Fatih Terim, Süper Final ile ilgili fikri sorulduğunda ‘Bu icadı niye yaptıklarını açıklasınlar. Matematik, tanjant, kotanjant gibi şeyler yaptılar, neden yaptılar bilmiyorum’ dedi.
İstanbul yerel liginin çıkardığı en büyük hocasına ben sorayım, hocam da bildiği kısmından cevap versin o zaman. ‘Neden bir insanlık ayıbı olan suçu işlemiş futbolcunuza şampiyonluğu almak uğruna sahip çıkıp, tün insani ve sportif değerleri yerle yeksan ediyorsunuz?’
Çalışmadığınız yerden sorduysam özür dilerim.