Çýldýrmak! Son günlerde olup bitenleri anlatan en anlamlý kelime.
Birileri çýldýrmýþ gibi garip hareketler yapýyor. Normal bir insandan beklenmeyecek hareketler matahmýþ gibi sunuluyor. Sanýrým çýldýrmak böyle bir þey. Yapýlmayacak olaný yapýp, bunu bir marifetmiþ gibi sunmak.
Edremit'te yaþanan rezaletin harareti henüz soðumamýþken, bu rezaletin þaþkýnlýðý hala üzerimizdeyken, farklý bir rezalet karþýsýnda þaþkýn þekilde olan biteni anlamaya çalýþýyoruz.
Ýzmir Büyükþehir Belediyesi'nin çýplak semazen rezaletini tek kelimeyle "çýldýrmak" olarak isimlendirmek gerekir.
Daha önce semazenler konusunda yaþanan tartýþmalar ortadayken, toplumun bu konudaki hassasiyeti bilinirken, geçmiþteki rezaletlere rahmet okutturacak bu yeni olay, "yerli çaðdaþlarýn" artýk þirazeden çýktýðýnýn ve akla hayale gelmedik, tabiri caizse þeytanýn bile aklýna gelmeyecek iþlere tevessül ettiðinin bir göstergesi.
Peki bunu niçin yapýyorlar?
Bir önceki yazýmýzda bir nebze deðinmeye çalýþmýþtýk. Bu milletin zihnine iþlenen kodlar (rütbeler) eðitim, kültür ve sanat yoluyla iþlendi.
Ýnsanlar yýllarca eðitim, kültür ve sanat yoluyla zihinsel bir travma yaþadý.
Dinin deðerleriyle gerek sinema gerek tiyatro yoluyla sürekli alay edildi.
Eðitim ve ders kitaplarýna geçmiþin ne kadar kötü, þimdinin ise ne kadar çaðdaþ (!) ve cici olduðu fikri zerk edildi.
Eðitim, kültür ve sanat yoluyla yapýlan bu dekonstrüksiyon baþarýlý oldu. Bu yollarla yapýlan propagandalar sonucu muhafazakâr ve dindar kesim, zihinlere yerleþtirilen kodlarýn etkisiyle yýllarca alt sýnýf muamelesi gördü. Aþaðýlandý, horlandý, dýþlandý...
Bir zamanlar yok sayýlanlar, horlananlar imkânlar açýsýndan üstünlüðü ele geçirmeye baþladý. Bu imkânlarýn isabetli bir biçimde kullanýlmýþ olmasý durumunda; eðitim, kültür, sanat ve hatta bilimde muhafazakâr ve dindar kesimin nitelik ve nicelik açýsýndan güç dengelerini bozarak el deðiþtirebileceðini gören emperyal güçler yerli çaðdaþlarýný uyarmak zorunda kaldýlar. Uyarýlan "yerli çaðdaþlar" üstünlüðü kaybediyor olma endiþesinin oluþturduðu panikle "çýlgýnlýklar" yapmaya baþladýlar. Dindar ve muhafazakâr kesimin zihnine yeni kodlarý iþlemek veya eskileri hatýrlatmak için arka arkaya akla hayale gelmedik iþleri sahnelemeye baþladýlar.
Edremit'teki çarþaf olayýnýn rastgele bir olay olmadýðýnýn ispatý "çýplak semazen" etkinliðiyle desteklenmiþ olmasýdýr.
Yapýlan bütün bu çýlgýnlýklar ancak bu þekilde izah edilebilir.
Edremit'teki çarþaf olayý ve çýplak sema gösterisi asla küçümsenecek olaylar deðildir. Bunlar bir merkezden, bir üst akýl tarafýndan kasten yapýlýyor gibidir.
Yapýlmak istenen nedir?
Elbette, daha önce yaptýklarý gibi dini deðerler üzerinden toplumu aþaðýlamak, dinin özünden uzaklaþtýrmak, dindarlarý suni gündemlerle meþgul etmek.
Bunu dinin özünde olmayan semboller üzerinden yapýyorlar. Çünkü namaz, hac, oruç gibi dinin farzlarý olan alanlarda Müslümanlarýn ayrýþmayacaðýný, tam tersine birlik ve beraberlik içinde olacaklarýný iyi biliyorlar. Bu yüzden dini, sema gibi kültürel bir sembol üzerinden vuruyorlar.
Bu tuzaða karþý bütün aklýselim sahipleri çok dikkatli olmalý ve inkârýn yerli çaðdaþlarýnýn çýlgýnlýklarýna pabuç býrakmamalýdýr.
"Ülkemizin kültür zenginliðini geleneksel ve çaðdaþ motiflerle harmanlayarak...", þeklinde yapýlan açýklamayla çaðdaþ bir kültür-sanat faaliyeti sunduklarýný hissettirmek istiyor, ardýndan "çaðdýþý ve baðnazca yorumlar üretenlere þaþýrýyoruz" ifadesiyle de aslýnda dini ve dindarlarý hedeflediklerini belli ediyorlar.
Bu tarz eylem ve anlayýþlarýn çaðdaþlýk olduðuna inananlar ya da halka inandýrmaya çalýþanlar için aklýmýza Cemil Meriç'in sözleri geliyor: "Batýlýlaþma miti eskiyince, yeni bir yalan çýktý sahneye: Çaðdaþlaþma! Þuuru felce uðratan kokain, LSD (uyuþturucu) gibi bir zehir... "Çað-dýþýlýk" ithamý, iftiralarýn en alçakçasý, en abesi. Çaðdaþlaþmanýn halk vicdanýnda adý asrîleþmektir, asrîleþmek yani maskaralaþmak, gâvurlaþmak."