Yeryüzünde “yeni bir dünya” kurulurken...

Ukrayna krizine eþlik eden süreçte, çevre ülkelerdeki gerilim de zaman zaman yüksek basýnç haddine ulaþýyor. Polonya, Moldova, Romanya ve Türkiye, ekonomik yeni dalgalanmalarýn yaný sýra güncellenen yeni göç krizlerine çözüm arýyorlar mesela. Türkiye etkin ve yapýcý diplomasisiyle savaþ ve kuþatmanýn en kýsa zamanda sonlanmasý için var gücüyle çalýþýyor.

Bu arada, genel anlamýyla iklim bozulmasý baðlamýnda konuþulan gýda krizi, Ukrayna'nýn dünyanýn buðday deposu olmasý hasebiyle, yeni ve güçlü tedirginlikleri tetikledi. Bir taraftan bir iç deniz olan Karadeniz'in jeopolitik deðeri, bir yandan enerji yollarý açýsýndan kullanýþlýlýðý ve tarýmsal zenginliðinin coþkusuyla, Ukrayna; Doðu ile Batý'nýn karþýlaþtýðý yerdir...

Düþünür Braudel'in "Akdeniz' adlý eserinde yorumladýðý gibi; yeryüzü, insanlarýn dünyasý haline gelirken, coðrafi koþullar, su ve deniz kenarlarý, tarým imkaný, savunma kolaylýðý, mevsimsel sebepler; ana yerleþim alanlarýný ve ana yollarý belirlemiþtir. Braudel'e göre kapitalizm, baþlangýcýnda yeryüzüne uyum saðlayarak atmýþtýr ilk adýmlarýný. Gücüne güç katan insan ise, zamanla, yeryüzünü sýnýrsýz bir kaynak olarak kabul ederek, ona çýkarlarý veya tutkularý güdümünde, yeni þekiller vermeye baþlamýþtýr. Dolayýsýyla Ukrayna krizini, týpký Suriye ve Libya krizlerinde de olduðu gibi, yeryüzünün yeniden þekillendirilmesi, yeni bir dünyanýn kurulmasý olarak okumak gerekiyor...

..............................................................................................................................................................................................

Dünyadaki üç büyük kriz; enerji, su-gýda ve enflasyonüzerinden yaþanýrken, tedirginliklerimiz, yeni distopik karanlýklarý körüklüyor. Avrupa'nýn göçmenleri ölüme terk eden, yabancýlardan nefret eden, derin tiksintili ýrkçýlýðýnýn altýnda, bu karanlýk korkularýn izi var mesela.

Su ve tarým, yarýn demek, hayat demek, varoluþ demek, yeni günlerde bunu, çok daha çarpýcý þekilde hissediyoruz. Özünde elveriþsiz bir iç göl olan Akdeniz'in, mal ve hizmet alýþveriþinde eski günlerden beri doðal rotalarý kapsýyor oluþu, binlerce karþýlaþmanýn ve karþýtlaþmanýn mekaný oluþu, günümüzde enerji yollarý üzerindeki kritik kavþak jeopolitiði, iklimi, tarýmsal çeþitliliði gibi artýlarýyla, insanlýðýn kalbi mesabesinde olmasý, ayný zamanda savaþlarýn da, paylaþamamazlýklarýn da, itiþ kakýþlarýn, buluþlarýn, silahlarýn, düþüncenin, þiirin, müziðin, tutkunun, devrimlerin ve devletlerin merkezi olmasý sonucunu getirdi bize... Enerji, su-gýda, enflasyon krizlerinin burada patlýyor oluþu boþa deðil. Dünyanýn gözü ve elleri Akdeniz'de.

Öte yandan "Yeni Dünyalar" kurmak gayesiyle, yeryüzünü (doðayý ve aslýnda insan doðasýný da) o kadar aðlattýk ki, o kadar yýprattýk, yok ettik, zehirledik ki, þimdi yepyeni eþikteyiz...

..............................................................................................................................................................................................

Karamanoðlu Mehmetbey Üniversitesi Sosyal ve Ekonomik Araþtýrmalar Dergisi'nde, "Ailelerin Bitkisel Yað Tüketimleri Üzerine Bir Araþtýrma' adlý makaleyi okudum. Aileler genel olarak gelirlerinin yaklaþýk %20'sini gýdaya ayýrmaktaymýþ. En düþük gelirli ailelerde bu oran %8 iken, daha iyi geliri olan ailelerde %38'miþ. Ayný araþtýrma, kiþi baþýna yýllýk bitkisel yað tüketiminin 12-18 kg olduðunu yazýyor.

Yað fiyatý artacak þayiasýndan tedirginlik duyan bazý kiþilerin, marketlere doluþarak beþer kiloluk yað bidonlarýna üþüþmesi, evet iyi fotoðraflarýmýzdan deðildi. Ama ellerindeki yað tenekeleriyle fotoðraflarýný çektiðimiz o korkutulmuþ, tedirginleþtirilmiþ insanlarý, çýkarcýlýkla suçlayarak sosyal medyada ifþa etmek elbette bundan daha feciydi. 10 kilo yaðý 240 liraya almak için yarýþan bu insanlar, ertesi gün ayný 10 kilo yaðýn 500 lira olacaðýný zannediyorlardý oysa... Ve marketler... Özellikle zincir marketler, onlar da Ukrayna krizi sebebiyle yað fiyatlarýnýn yükseleceðini iþitmiþler ki, yaðlarý depolarýna kaldýrmaya baþladýlar... Asýl buna odaklanmak gerekmiyor muydu? Bir de yaðcýlar var... "Yað fiyatlarý yükselecek diye marketlere koþanlarý eleþtireceðinize, bunu ortadan kaldýrmaya odaklanalým' dediðimizde, neredeyse düþman kesilen hödükler yýðýnýna ne demeli? Bazen söz söylemek yerine tükürüp geçmek geliyor içimden...

..............................................................................................................................................................................................

Yukarýda anlatmaya çalýþtýðým yeryüzü-insan iliþkisinde, orijindeki "hayatta kalma" fikri sabitinin, temel belirleyici olduðunu sanýrým ki fark etmiþsinizdir. Güneyinde Suriye, kuzeyinde Ukrayna krizlerini ayný anda yaþayan bir ülkenin insanlarý olarak, her þeye raðmen güçlü, sinirlerine hakim, hatta zaman zaman kayýtsýz bulunacak kadar Allah'a tevekkül eylemiþ, devletine ve kaderine inanan bir toplum olduðumuzu düþünüyorum.Misal, bir Ýsveçli bu yoðun gerilimler sarmalýnda kalp krizi geçirirdi. Bu yüksek basýnçlý girdaptan, ancak birlik ve beraberlikle, dayanýþmayla, birbirimize destekle, omuz omuza çýkacaðýmýz tarihle sabit... Tabii devlet erkânýnýn da halkýn moralini yüksek tutacak, etkin bir halkla iliþkiler sürdürmesi gerekiyor. Þeffaf, adil, hesap verebilir olduðu kadar, tepkileri zamanýnda yanýtlayan ve algý operasyonlarýný daðýtan, aktif bir siyaset...