Prof. Dr. Erdem YEÞÝLADA
Prof. Dr. Erdem YEÞÝLADA
Tüm Yazýlarý

Yeþil çay tüketimi prostat kanserinin önlenmesinde rol oynuyor

Yeþil çay dünyada en çok tüketilen içecek olarak biliniyor, tabi sudan sonra. Özellikle Uzak Doðu toplumlarýnýn günlük yaþantýsýnýn vazgeçilmez bir ritüeli. Bu bakýmdan etkinliðine yönelik saha çalýþmalarý sýklýkla bu ülkelerden geliyor. Yeni yayýmlanan bir kapsamlý deðerlendirme çalýþmasýnda yeþil çay tüketimi arttýkça erkeklerin korkulu belasý olan prostat kanseri riskinin de azaltýlabildiði sonucuna varýlmýþ. Çalýþmada dikkati çeken husus yeþil çay, Japon yeþil çayý (Oolong) ve siyah çay arasýndaki etkinlik farký. Japonya’da yapýlan çalýþmalarda Japon yeþil çayýnýn prostat kanserinin önlenmesinde belirgin bir etkisi bulunmadýðý görülüyor. Ayný þekilde siyah çayýn da bu amaçla etkisiz olduðu tespit edilmiþ. Buna karþýlýk yeþil çayýn günlük tüketilen yeþil çay miktarý arttýkça prostat kanseri riskinin de belirgin bir þekilde azaldýðý görülmüþ. Bu bakýmdan önerilen günlük yeþil çay miktarý yedi bardak. Önerim þekersiz olarak tüketilmesi, çünkü kanser hücrelerinin þekeri kullanarak büyüdüðü biliniyor.  

Aslýnda yeþil çay, Japon yeþil çayý ve siyah çay ayný bitkiden elde ediliyor; Camellia sinensis. Ancak üretim þekilleri farklý. Yeþil çay herhangi bir iþlem uygulanmadan hazýrlanýrken, Japon yeþil çayý (Oolong) yarý fermentasyon, siyah çay ise tam fermentasyon iþlemine tabi tutuluyor. Uygulanan bu iþlemler sýrasýnda yeþil çay içerisindeki temel etkili madde grubu olan kateþinler deðiþime uðruyor. Yeþil çayda etkili bileþen olan epigallo kateþin gallat (EGCG) oraný Japon çayý ve siyah çayda kompleks bir yapýya dönüþtüðünden (teaflavin, tearubijen) azalýyor. Nitekim yapýlan moleküler araþtýrmalar prostat kanserinin önlenmesinde baþlýca etkili maddenin EGCG olduðunu ortaya koyuyor. EGCG’ýn kuvvetli antioksidan etkisi ile kansere yol açan kimyasallar, çevresel toksinler gibi etkenlere baðlý olarak vücutta oluþan serbest radikalleri önlediði ve bu suretle kanser geliþimini baskýladýðý bilimsel çalýþmalr ile ortaya konuluyor. Toplum olarak baþlýca popüler içeceðimiz olan siyah çayýn içerisinde EGCG oraný maalesef oldukça düþük. Bu bakýmdan günlük yaþantýmýzda yeþil çaya daha fazla yer açmamýz akýlcý bir yaklaþým olacaktýr. 

Hiç þüphesiz yeþil çayýn tadý çoðunluðumuzun pek alýþýk olmadýðý bir tat. Bunun için çözüm, farklý aromalar ile çeþitlendirmek; yasemin çiçeði, bergamot uçucu yaðý, limon kabuðu, týbbi nane gibi. Siyah çay, Japon çayý ve yeþil çayýn ortak bileþeni ise kafein. Kafeinin fazla tüketiminin stres  ve uykusuzluk sorununa yol açmasýnýn yaný sýra mide asidini artýrdýðý için gastrit ve reflü hastalarýnda þikayetleri  artýrmasý, böbrek sorunu olanlarda böbreklere yük getirmesi gibi olumsuz etkileri söz konusu. Ancak kafein taþýyan içecekler arasýnda en düþük kafein oraný yeþil çayda. Bir büyük kupa bardak yeþil çayda 35-40 miligram kafein varken, siyah çayda kafein miktarý 3 misli daha yüksek (110 miligram). Filtre kahvede ise kafein oraný bayaðý yüksek; 200 miligram. Bu bakýmdan da yeþil çay önemli avantaja sahip.