Kur’aný Kerim’i dinlemek bir çaðlayanýn eteðinde oturup dinlenmeye benziyor benim gibi yorgunlar için. Seher vaktinin huzuruna, sümbüllerin cennetin sýrrýný taþýyan hüzünlü kokusuna benziyor... Gürül gürül coþan ayetlerin serinliðiyle, içimizdeki ateþin sönmesi gibidir o dinleyiþ... Þüphelerle kývranan insanlýðýn, kendini ararken ulaþacaðý tertemiz bir sükunet yaylasýdýr Kur’aný Kerim. Çocuklarýmýzý emanet ettiðimiz Kitaptýr o...
Onu bir adalet kitabý olarak okuyabilirsiniz. O bir hukuk kitabýdýr, insanlýðýn yasalarýndan bahseder. Özgürlüðün deðerinden, insanlýðýn ancak hür düþünceyle tamamlanacaðýndan bahseder. Ticaret iliþkilerinden, evlilikten, boþanmadan, kadýn erkek iliþkilerindeki sýnýrlardan, kuþlarýn, taþlarýn, aðaçlarýn, ýrmaklarýn hakkýndan... Mü’minlerin zalimle mücadele ve adaleti saðlama ödevlerinden söz eder.
Onu kozmolojik bir kitap olarak okuyabilirsiniz. Bir evren kitabýdýr, güneþ sisteminden, Tarýk yýldýzýndan, Kamer’den, Þems’ten, burçlardan, bilmediðimiz alemlerden bahseder.
Onu bir ontoloji kitabý olarak da okuyabilirsiniz... Yaratýlýþýn sýrlarýndan bahseder, varoluþun sularda baþladýðýndan, insanýn bir damlacýk sudan geldiðinden, meleklerden, cinlerden, Þeytan’dan, baþka varlýklarýn da olduðundan söz eder. Doðumdan ve ölümden. Ahiretten, cennetten, cehennemden. Her canlýnýn bir gün Rabbine geri döneceðinden bahseder...
Onu bir sosyoloji kitabý olarak da okuyabilirsiniz... Kadýnlarýn toplum içindeki yerinden, yetimlerin önceliklerinden, yaþlýlara nasýl davranýlmasý gerektiðinden, iliþkilerdeki esasýn açýklýk ve duruluk olduðundan, zenginlik hýrsýna kapýlanlarýn sonunun hüsran olduðundan, ideal toplumun þartlarýndan söz ettiði ayetleri okuyabilirsiniz... O bir toplum Kitabýdýr.
Onu bir ahlak kitabý olarak da okuyabilirsiniz. Yalan söylemeyi yasaklayan bir kitaptýr o. Emanete hýyaneti, verdiði sözde durmamayý ayýplayan, yeren bir Kitap’týr. En güzel elbise olarak takvayý, yani sorumluluk bilincini söyler, toplumsal ahlaký iþte bu bilinçlilik üzerinden tanýmlar. Güzel ahlak sahibi elçiler aracýlýðýyla insanlýðý doðru yola çaðýrmýþ olan Allah’ýn Sözüdür Kur’an...
Kur’aný Kerim, Cebrail Aleyhisselam tarafýndan Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed Aleyhisselatu Vesselam’a ulaþtýrýlmýþ Rabbani Söz’dür. Rabbimizin insanlýða Son Söz’dür. Dolayýsýyla tekemmül etmiþ, tamamlanmýþ Söz’dür. Kamildir, mükemmeldir. Eksik veya kusurlu olsaydý zaten Rabbani son Söz olmazdý.
Benim için, üzerimde hakký olan hocalarýmýn Kitabýdýr. Rahmetli Anneannemin Kitabýdýr. Annemin Kitabýdýr. Ben onu okumak için her elime alýþýmda sanki rahmet karýþmýþ tüm sevdiklerim de kalbime dolar. Ahiret yaklaþýr, sanki yemyeþil bir çayýr üzerinden cennetin kapýlarýna doðru bir yola çýkýþa benzer her ayet. Ben onu her yanýna geldiðimde hep ayný içtenlikle bulurum. Bir öyle bir böyle konuþmaz. Zamanýn ve nefsimin açtýðý kapanmaz yaralarý bahane ederek bana küsmez, sýrt çevirmez. Her seferinde açýlýr yapraklarý. O benim zaman yolculuðumdur, hiç yüzünü görmediðim ve görmeden þahitlik ettiðim Peygamberimin (sav) Kitabýdýr... Onun sayfalarýna Hz.Fatýma’nýn elleri deðmiþtir, Hz.Ali Onun yapraklarýnýn hattatýdýr, üzerinde Hz.Osman’ýn þehadet kaný parlar... Çanakkale’de þehit yatan dedemin boynunda asýlý olandýr O... Kur’andýr, toparlayan, bir anne gibi çaðýran, davet eden, öðreten, güneþ gibi doðan, mýknatýs gibi kendisine çeken...
Geçtiðimiz hafta Marmara Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi Tefsir derslerinden birisinde Kur’aný Kerim hakkýnda çok yakýþýksýz sözler sarfedildi... Bu durumun akademik özgürlük, eleþtirel düþünce, çaðý yakalamak, deðiþimleri ön görmek gibi ideolojik kalýplarla tevil edilecek hali yok... Bir kiþi þüphelerle dolu hatta inançsýz olabilir zira bu kendisini baðlar. Ama Ýslam Kitabýný öðrencilerine tefsir etmekle vazifeli bir kiþi, kendi habis ve kibir taslayan düþüncelerini eðitim altýnda talebelerine zerk edemez. Kur’an hakkýyla iman edenler Kýyamete kadar olacaktýr, bir nasipsizin hezeyanlarýyla umutsuzluða kapýlacak da deðiliz.