Bir sürü dýt dýt sesini bastýran, mekanik bir ses çýnladý metro istasyonunda: ‘yetersiz bakiye’... Böyle zamanlarda insan ister istemez sesin geldiði yöne dönüyor. O ortaokul talebesinin gözleriyle bir an gözgöze geldiðim andan beri kendi kendime keþke dönmeseydim diye söylenip duruyorum. Gözünde çokça utanç, biraz da “Neden bakýyorsun?” öfkesi olan çocuk yýldýrým hýzýyla yüryen merdivenlere yöneldi, yürüyen merdivenlerden koþa koþa yukarý çýktý. Ne “Dur evladým, seni geçireyim” diyecek zamaný bulabildik ne de o aný yeterince kavrayabildik...
***
Vahþi Batý’da hayatta kalmak için silahýný çeken bir kovboy gibi elimi cebime, telefonuma attým. Yürüyen merdivenlerin çoðunda karþýma o lanet ‘sinyal yok’ yazýsý çýktý. Daha önce herhangi bir yer ile iletiþim kurmayý hiç bu kadar istememiþtim ben. Aklýmda o bir çift gözdeki bakýþ, bakýþtaki yakýcýlýk, birþey yapamamýþ olmanýn utancý, en nihayetinde yer üzerine ulaþtým. Normal þartlarda bir vatandaþ olarak hep 153’ü ararým. Bu kez öyle yapmadým, Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Basýn Danýþmalýðý görevine baþlayan, arkadaþým Serkan Fýçýcý’yý aradým. Serkan “Alo” der demez, selamlamadan, bir solukta, nefes dahi almadan olan biteni anlattým. Son cümle aðzýmdan çýktýðýnda biraz hafiflediðimi, o gözlerin yakýcýlýðýndan biraz kurtulduðumu hissettim. “Haklýsýn, konuyla ilgileneceðim” cümlesi vicdanýmý biraz daha rahatlattý...
***
Böyle bir yazýdan dolayý ne Baþbakan Erdoðan ne herhangi bir bakan ne de bir siyasi partli lideri arar insaný. Bizim meslek þiþ ego mesleðidir biraz, severiz ciddiye alýnmayý... Okur her zaman yüksek siyaset, dýþ politika ve her biri deve diþi gibi yazýlar ister bir yanýlsamadýr aslýnda. Ýnsanlarýn hayatýna dokunmaktýr bizim iþimiz, herkesin derdini dert edinebilmek biraz da.. Ama deðiþtirilebilecek þeylerle uðraþmayý bazen ailenize bile anlatamazsýnýz.
***
Suriye’de dökülen kan benim herhangi bir yazýmla durmaz. Ýsrail Gazze’yi yok etme sevdasýndan ben yazdým diye vazgeçmez. Ýran nükleer çalýþmalarýný ben yazdým diye askýya almaz. Bu tüm saydýklarým hakkýnda bir yazýyla Türkiye politikasýna da yön veremem... Ama kartýnda metroya binecek para olmayan bir çocuðun, bir makine tarafýndan afiþe edilmesinin önüne geçebilirim. Bu þiþ egomdan da, ‘bir geçirdim...’ diye baþlayan cümleler kurma þansýndan daha önemli benim için.