Kýzým son haftayý gerçekten zor geçirdi heyecandan.
Mart 2020'de ilk pandemi yasaklarý getirildiðinde anaokuluna gidiyordu ve hevesi resmen kursaðýnda kalmýþtý. O seneyi ve ilkokul 1. sýnýfýn neredeyse tamamýný çevrimiçi tamamladý.
Çocuðu masaya oturtmak, odasýnýn þimdi sýnýf olduðuna inandýrmak, hayýr masaya oyuncaklarýný dizemeyeceðini, öðretmenini dinlemesi gerektiðini, kamerayý kapatmasýnýn, sesini kýsmasýnýn, ekraný tavana çevirmesinin, odanýn bir köþesinde evcilik oynamasýnýn þu an için doðru olmadýðýný, birazdan teneffüste bunlarý yapabileceðini ama þimdi dikkatini öðretmenine vermesi gerektiðini söylemek ve onu buna ikna etmek pek kolay deðildi.
Çocuðu okul kültürü, sýnýf disiplini almadan pandemide birinci sýnýfa baþlayanlar ne demek istediðimi iyi anlýyor olmalý.
Zira çocuðu derste tutabilmek için hepimiz oradaydýk; çaký gibi 'online'dýk!
Kendini derse kaptýrýp çocuklara yöneltilen sorularý heyecanla cevaplayanlar mý dersiniz, çocuðu bilemediðinde fýsýltýyla kopya verenler mi... Öðretmenin "lütfen ama duyuyorum, öðrenciler dýþýnda kimse konuþmasýn" diye sýk sýk uyarmasý... Ev içi konuþmalarýn derse karýþmasý...
Bunun gibi eðlenceler de olmasa gerçekten zor yýllardý. Çok þükür geçti gitti.
VELÝLERÝN KÝTAP ÇÝLESÝ SON BULDU
Babama bunlarý anlattýðýmda o da geçmiþten dert yandý.
Altý çocuðu farklý sýnýflarda ayný anda öðrenci olan bir veli olarak yaþadýðý en büyük sýkýntý aranan kitaplarýn piyasada bulunmamasýydý.
Hatýrlýyorum, her sene öðretmenlerimiz hangi derste hangi yazarýn hangi kitabýnýn okunacaðýný tahtaya yazar, biz defterlerimize geçiririz sonra anne babalarýmýz aylarca o kitapçýdan bu basýmevine, bazen uzayan sýralarda yaðmurda çamurda bekleyerek çocuðunun okul kitaplarýný temin etmeye çalýþýrdý.
"Bak þimdi ders kitaplarýný da yardýmcý kitaplarý da devlet sýralara koyuyor, ne büyük hizmet" dedikten sonra hayýflandý babam; "biz yýllarca ne çektik!"
KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAÞMA ORANI YÜZDE 90
Cumhurbaþkaný Erdoðan dün 2022-2023 eðitim öðretim yýlýnýn açýlýþýnda 20 yýlda gerçekleþtirilen sessiz devrime dair önemli veriler paylaþtý.
Bunlar arasýnda kýz çocuklarýnýn okullaþmasý oranýný özellikle aktarmak istiyorum. Zira AK Parti kýz çocuklarýnýn eðitimi ve kadýn iþ gücünün istihdamý konusunda hem zihniyeti, hem mevzuatý, hem pratiði olumlu anlamda deðiþtirmek için büyük çaba veriyor. Nitekim AK Parti öncesinde yüzde 39 olan ortaöðretimdeki kýz çocuklarýnýn okullaþma oraný þu an yüzde 90'lara çýkmýþ vaziyette.
Bu amaçla sivil toplum kuruluþlarýyla beraber "Haydi Kýzlar Okula", "Ana-Kýz Okuldayýz" ve "Okuryazarlýk Seferberliði" gibi birçok kampanya düzenlendi ve bu sayede sayýsýz insanýn hayatý mucizevi þekilde deðiþti. Son olarak Emine Erdoðan'ýn himayesinde AK Parti Kadýn Kollarý'nýn desteðiyle "Nerede Kalmýþtýk...' projesi hayata geçti. Bir sebeple eðitimleri yarýda kalan kadýnlarýn ve kýz çocuklarýnýn kaldýklarý yerden okula devam etmeleri saðlandý.
Yürütülen projelerle yaklaþýk 17 bini lise olmak üzere 21 binden fazla kadýn eðitim hayatýna geri döndü.
CUMHURÝYET TARÝHÝNDE BÝR ÝLK: OKULLAÞMA ORANI YÜZDE 90'NIN ÜZERÝNDE
Kendisini dinleme ve soru sorma fýrsatý bulduðum Milli Eðitim Bakaný Mahmut Özer'in verdiði bilgilerden birkaç noktayý çok önemsiyor ve paylaþmak istiyorum.
· Son 20 yýlda Türkiye'de okullaþma oraný ilk defa yüzde 90'larýn üzerine çýkmýþ vaziyette.
· Tüm dünyada olduðu gibi Türkiye de okul öncesi eðitime büyük yatýrým yapýyor. Okul öncesi eðitime giden ile gidemeyen arasýndaki fark zamanla ortaya çýktýðý için yurt genelinde tüm çocuklara okul öncesi eðitimde eþit fýrsat sunmak için büyük bir seferberlik baþlatýlmýþ.
· Bu sayede okullaþma oraný 5 yaþ yüzde 78'den yüzde 93'e çýkmýþ. 550 bine yakýn yeni öðrenci sisteme girmiþ. 2022 sonuna kadar hedef 5 yaþýn okullaþma oranýný yüzde 100'e çýkarmak.
· 28 Þubat darbesinin en kötü miraslarýndan biri de meslek liselerine verdiði zarardý. Þimdi Milli Eðitim Bakanlýðý yeni açýlýmlarý ve güçlü yatýrýmlarýyla hem mesleki eðitime iade-i itibar kazandýrýyor, hem asgari ücretin yüzde 30'u oranýnda (1.750 TL) maaþla haftada bir gün okulda dört gün iþyerinde olacak þekilde çocuklara eðitim veriyor. Böylece çocuklar tüm alanlarda çýraklýk, kalfalýk ve ustalýk belgesiyle mezun olurken iþletmeler de ihtiyaç duyduklarý alanlarda okullu ve tecrübeli eleman istihdam edebiliyor.
· Mesleki eðitim düzenlemesinden iþverenler de öðrenciler de memnun görünüyor. Bu yöntem hem genç iþsizlik oranýný azaltacak hem de üniversite kapýsýndaki yýðýlmayý daðýtacaktýr.
· Halihazýrda eðitim sisteminde 1 milyon 200 bin öðretmen var. Son 20 yýlýn her yýlýnda ihtiyaç duyulan alanda ve sayýda atama yapýlmýþ. Bu sayede öðretmen baþýna düþen öðrenci sayýsý azalmýþ. Halihazýrda 857 bin dersliðin yüzde 60'ýnda sýnýf mevcutlarý 25'in altýna inmiþ. Bu oran geçmiþe kýyasla iyi ama yetmez; devam.
UZMAN ÖÐRETMEN SINAVINA DAÝR GÜNCEL GERÇEKLER
· Kýlýçdaroðlu "sýnavlara girmeyin" diyerek öðretmenlere kaos öneriyor. Hal bu ki bu sýnav ilk kez yapýlmýyor. 2005 ve 2006 yýllarýnda ayný sýnav yapýlmýþ dileyen ve þartlarý yerine getiren öðretmenler bu sýnavlara girerek sisteme dahil olmuþtu. Ayný sürecin devamý uygulamaya giriyor þimdi.
· Kýlýçdaroðlu'nun öðretmenleri tahrik çabasý da, sosyal medyada üçte ikisi bot hesaplarla yürütülen kampanyalar da beyhude vaziyette. Þartlarý uyan öðretmenlerin yüzde 95'i uzman öðretmenliðe ve baþöðretmenliðe baþvurmuþ bile.
· 614 bin öðretmen MEB'in hazýrladýðý uzaktan eðitimi tamamladý, sýnava hazýr. Kim hangi alana baþvurduysa o alana geçebilecek, kota yok.
· Bu sýnav mecburi deðil, dileyen öðretmen baþvurur, dileyen baþvurmaz. Ama þu ana kadar yüzde 95'i baþvurmuþ bile.
· Yapýlacak sýnav öðretmenlerin yeterliliðini ölçmek için yapýlan bir sýnav deðil, MEB'in verdiði, diyenin aldýðý 180 saatlik eðitim paketinin sonuçlarýný ölçme sýnavý.
· Okullarda çalýþma barýþýný bozacak, öðretmenler arasýnda hiyerarþi yaratacak bir uygulama deðil bu. Alýnan sýfatlar titr olarak kullanýlmayacak. Hakimlik-savcýlýk mesleðinde olduðu gibi öðretmenler için de ilerleme sadece özlük haklarýna yansýtýlacak.