Sevgili Sevilay Yükselir “Cemaat HSYK seçimlerini kaybetti” baþlýklý yazýsýnda sebebini anlayamadýðým þu tuhaf cümleleri kurdu: “2010 sonrasý 160 kadar yeni üyenin Yargýtay’a atandýðý dönemde o koltukta oturan kiþi Sadullah Ergin’di. Eðer illaki bir sorumlu arýyorsanýz o tarihlerde bütün olan biteni sadece seyretmekle yetinen Sadullah Ergin’in gýrtlaðýna çökün!”
Sevgili Sevilay ben de derim ki...
Yaþamasýn. Aldýðý nefes israf. Ýnfaz edelim. ‘Yargýyý paralellere teslim eden” Sadullah Ergin’in ‘ümüðüne çökmek’ yetmez çünkü. Biz ümüðüne çökerken elimizin altýndan kaçabilir!
Ama önce bir jüri oluþturalým. Sanýk sandalyesine oturtalým ve çatýr çatýr yargýyý paralele nasýl teslim etmiþ, hesabýný bir güzelce soralým.
Sonra da Ergin’i infaz edelim!
Hak ediyor, çünkü!
Sanýrsýn 12 yýllýk AK Parti iktidarý döneminde Sadullah Ergin’den baþka kimse geçit vermemiþ çünkü paralel yapýlanmaya!
Milli Eðitim Bakanlýðý’na girememiþler, Milli Ýstihbarat Teþkilatý’nda yapýlanamamýþlar, TÝB’i ele geçirmeye cesaret bile edememiþler, Ýçiþleri Bakanlýðý’nýn eþiðinden geçememiþler, YÖK mü? O da neyin nesi?
TÜBÝTAK demeyin sümme haþa çarpýlýrýz!
Bu mudur Sevilay!
Elini vicdanýna koy. El insaf.
Adým gibi eminim ki gün gelecek bu sözlerinden piþman olup böylesi bir yazýya neden imza attýðýna dair bir açýklama yaparak hak helalliði isteyeceksin Sadullah Ergin’den.
Sevgili Sevilay...
Bugün Adalet Bakaný olarak devam etseydi, Bekir Bozdað’dan, Efgan Ala’dan farklý mý davranacaktý? Sonuna kadar mücadele etmez miydi?
HSYK’nýn apar topar paralel örgüte mensup 160 kiþi Yargýtay’a gönderilirken Sadullah Ergin’in sessizce izlediðini göz yumduðunu söylüyorsun.
El insaf. E o zaman Sadullah Ergin’in HSYK’nýn yaptýðý bu yanlýþý gördükten sonra yüksek yargýya seçilme kriterlerinde yaptýðý yasal düzenlemeyi nereye koyacaksýn? Seyrederken mi yaptý bu yasal düzenlemeyi?
Bu bir mücadele deðilse nedir?
Ayrýca..
Sayýn Baþbakan Davutoðlu’nun ‘tahayyül edemediði olan biteni’ Sadullah Ergin etmiþ midir?
Elbette o da etmemiþtir.
Sayýn Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn “Hepsi alný secdeye varan din kardeþlerimiz, onlardan zarar gelmez” dediði bir dönemde Ergin ne yapacaktý?
Bir anekdotta Ahmet Taþgetiren’den aktarayým. Sevgili Sevilay bir notta 28 Þubat tarihli ‘Ah Tayyip Erdoðan’ baþlýklý Ahmet Taþgetiren’in köþesinden.
“2010 HSYK seçim süreci ve oluþan HSYK aday listesine iliþkin Ergin’in Baþbakan Erdoðan’a ‘Baþbakaným, 21 kiþinin 13’ü Cemaatten, bir problem olmasýn?” dediðini ve Erdoðan’ýn ise cevaben “Olsun varsýn caným, nasýl olsa hepsi alný secdeye gelen insanlar deðil mi? Ne diyeceksin yarýn Allah’ýn huzuruna vardýðýnda? Ben alný secdeye gelenlere güvendiðim için vuruldum mu?”
Ayrýca o dönem HSYK seçimlerinde baþka bir þey daha oldu dikkatlerimizden kaçan...
HSYK seçimlerinde en yüksek oyu alan kiþi vardý, seçim sonrasýnda Ýbrahim Okur tarafýndan üzeri çizilen.
Bunlardan birisi þu anda Ýstanbul Anadolu Cumhuriyet Baþsavcýsý olan Celal Avar ve Ankara Savcýsý Harun Kodalak.
Okur, bu iki ismin üzerini çizdi kendisine yakýn baþka iki ismi getirdi... Dahasý Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün gönderdiði 4 üyeden birisi de paralel yapý mensubu çýktý.
Bir de o dönemin þartlarýna bakalým. Bugün yargýda paralel yapý sorunu var o dönemde yargýnýn Kemalistlerin, ulusalcýlarýn elinde olduðunu tartýþýyorduk.
Ve referandum. 26 maddeden oluþan, anayasa deðiþikliði gibi önemli bir paket söz konusuydu. Ergenekon, Balyoz, KCK davalarý. Ve nihayetinde darbecilere yargý yolu açýlýyordu.
Referandum sürecinde ‘gerekirse mezarlardan ölülerinizi kaldýrýp oy kullandýrýn” diyen ve hepimizin yüzüne gülümseyen bir hocaefendi ve o cemaate mensup abilerimiz vardý!
O dönem böyleydi maalesef...
Sadullah Ergin’in Oslo, Habur, Ýmralý görüþmeleri dahil tüm kritik süreçteki katkýsýný, sessiz sedasýz ama sonuç almaya odaklý çalýþmalarýný inkar edebilir misin?
Taþ atan çocuklara yönelik düzenleme de, Türkçe bilmeyen mahkumlarýn ana dillerinde konuþmalarýný saðlayan düzenlemeler de Ergin döneminde yapýlmýþtýr. Ýnkar edebilir misin?
Sadece Ergin deðil 12 yýldýr iktidarda olan AK Parti kadrolarý ayný hassasiyetle canla baþla çalýþtý.
Velhasýl kelam...
Önümüzde önemli bir sorun var.
Dinlemelerin, tapelerin ve ihanete varan tüm operasyonlarýn açýða çýkmasýna, dahasý 17 Aralýk darbecilerinin emniyet ayaðýna yönelik hukuki sürecin baþlamasýna raðmen tehlike atlatýlmýþ deðil.
Piþman olunacak sözler sarf ederken dikkat etmek lazým.
Türkiye’ye bu kadar emek vermiþ, Türkiye’nin en zorlu dönemlerinde elini taþýnýn altýna koymuþ, hele hele Ak Parti’nin kuruluþundan bu yana elini taþýn altýna koymuþ, ülkenin en çetrefilli döneminde Adalet Bakaný olarak görev yapmýþ ve AK Parti iktidarýnýn yükünü omuzlamýþ bir isimden bahsediyoruz.
Olmaz Sevilay... Ne Allah razý gelir ne kulu...
Bu ülkeye bu kadar emek vermiþ birisinin geçmiþte yaptýklarýný unutup böyle hoyratça suçlamalar yapýlmaz.
Vefa yahu.
Sadullah Ergin’i suçlamaya baþladýðýnýz zaman masum kimse kalmaz. Tüm okullarýný, dershanelerini öve öve bitiremeyen, çocuklarýný dershanelerine veren bana da uzanýr baþkasýna uzanýr.
Ne Beþir Atalay kalýr ne Mehmet Ali Þahin ne Hüseyin Çelik...
Bu kadar kolay insan harcanmamalý...
Bir þey daha... Diyelim ki iyi niyetle bir çalýþma var yeni HSYK oluþsun diye...
Allah göstermesin ama seçilen kiþilerde sorunlu çýktý.
Ne diyeceksin Bekir Bozdað’ýn gýrtlaðýna yapýþalým o göz yumdu mu diyeceksin?
Olmaz Sevilay...