Podolski... Nani... Van Persie... Eto’o... Yeni sezona yeni yýldýzlarla gireceðiz... Gelenler ve daha gelecekler, gerçekten büyük futbolcu ve çok ünlü olsalar da, hepsi yaþ sorunu yaþýyor.
Bu önemli midir?
Transferleri hangi kýstasa göre yaptýðýnýza baðlý bir durum. Takýmda uluslararasý bir þöhret olsun diye; sansasyonel bir anlayýþla alýndýlarsa, baþka... Ait olduklarý bölgenin ihtiyacýna göre “Nokta atýþý” yapýlarak alýndýlarsa, daha baþka... Ýkisini birden içeren ortak paydada buluþuyorlarsa, bambaþkadýr.
Hepsi birden ayný önemde deðildir.
Yeni gelenler; bu skaladaki tüm kategorilere uyan isimler... Hava olsun diye alýnan var... Ýhtiyacý karþýlasýn diye alýnan var... Hem hava olsun hem iþ yapsýn diye alýnan da var. Hatta getirilmesine gerek olmayan 35’lik ünlü bile var... Hangisinin skalanýn hangi parçasý olduðunu, biraz da siz düþünüp bulun...
Gelenleri böyle kategorize edersek, iþin içinde hafif bir alaycýlýk var gibi gelebilir... Avrupa’nýn miadý ve miladý dolmuþ futbolcularýnýn, “Son tufayý Arap ülkelerinde veya Türkiye’de vurmak” gibi oluþan klasik trend, iþlevini sürdürüyor. Fakat böyle olduðunu zannettiðimiz bazý transferlerin, þaþýlasý etkileri de olmadý deðil.
Sneijder de G.Saray’a geldiðinde, (Büyük þöhretine raðmen) bazý kesimlerce “Posasý çýkmýþ” futbolcular arasýnda görülüyordu. Tam aksi çýktý.
Drogba da, benzer kuþkular sarmalýndaydý. Kýsa süreli geliþi, Piþmanlýk Yasasý kapsamýnda kalmadý. Takýma katkýsý oldu.
Kuyt... Hoojdonk... Almeida... Ve daha bir çok örnek, ilk geliþlerinde oluþan bazý þüpheli bakýþlarý ortadan kaldýran geliþmeler gösterdi. Katkýlarý tartýþýlmaz oldu. Hatta Alex’in bile, ilk geldiðinde dile dolandýðýný hatýrlýyoruz. Ama adam efsane oldu.
Dolayýsýyla, bu sezon ligimizi þereflendiren son þöhretlere de peþin, kesin ve ön yargý ile deðil; pozitif enerjiyle yaklaþalým. Onlarý “Artýk deðer” olarak deðil, “Artý deðer” olarak görelim ve iþin keyfini çýkarmaya bakalým.
“Son tufa” deðil, “Son turfanda” olsunlar.