Yıldızlar yoldaşın olsun

Selahattin Demirtaş'ın babası Tahir Demirtaş'ın vefatı bir tartışma başlattı.

Eski adıyla HDP yeni adıyla DEM Parti yönetimi, Demirtaş'ın cenazesinden bir mağduriyet çıkarmak istiyordu. Parti 31 Aralık günü Twitter'dan bir taziye mesajı yayınladı. Cami, musalla taşı ve tabut görüntüsü olmayan fotoğraflarda yalnızca parti yöneticilerinin yüzleri vardı.

Partinin mesajı ise şu idi: "Selahattin Demirtaş'ın babası Tahir Demirtaş'ı son yolculuğuna uğurladık. Yıldızlar yoldaşı olsun."

Bu ifadeler parti seçmeninden tepki aldı. Alican Yurt, Twitter hesabından "İşte tam da bunun için Müslüman Kürt halkı sizden uzak kaçıyor! Yıldızlar yoldaşı olsunmuş. Sosyoloji ve merhumun inancı umurlarında değil." diyerek tepki gösterdi. DEM Partililer tarafından sosyal medyada linç edilen Alican Yurt haklı tepkisinin arkasında olduğunu söyleyerek Kürt siyasi hareketinin halktan ne kadar uzak olduğunu açtığı Twitter space odalarında izah etti.

Altan Tan "Yorumsuz" diyerek DEM Partinin mesajını ve merhum Tahir Demirtaş'ın eşinin mezarda ettiği duayı karşılaştırdı. Mümin bir kadının eşine edeceği dua metni arı duru bir dille kalpten söylenmişti. Bu tabloyu resmeden Altan Tan da partililerce linç edildi.

Kürt aydınlar arasındaki tartışmalar bizim kamuoyunda yeterince konuşulmuyor. Hareket, yelpazenin her kanadında farklı düşünenlerin olduğu bir zemine sahip. Özellikle PKK-Apo-Kandil-HDP-Demirtaş eleştirileri dikkatle incelendiğinde karşımıza örgütün yayın organlarının dışında bambaşka bir tarih çıkıyor. İnternet mecralarında itirafların, hesaplaşmaların, yüzleşmelerin olduğu bir evrenle karşı karşıya kalıyoruz.

Mesela Selahattin Demirtaş'ın Apocular tarafından Almanya Düsseldorf'ta bir otelde niçin dövüldüğü yeterince konuşulmuyor.

Hatırlayanlar olacaktır, 2015'te S. Demirtaş'a 8 resmi koruma verilmişti. Yıllardır Apo'nun infaz timi tarafından ölüm tehdidi aldığı ayyuka çıkmış durumda. Edirne cezaevinde can güvenliği olan Demirtaş serbest kaldığında, dışarıda (Apoculardan) canını korumak hiç de kolay değil.

Parti içinde Demirtaşlara karşı iddialar zaten epeyce fazla. Nurettin Demirtaş Kandil'de. Kimilerine göre örgütün eğitim biriminde yönetici, kimilerine göre Kandil'de esir durumda. Süleyman Demirtaş ise Köln Belediyesi'nden aldığı ihalelerle anılıyor. Kayyımdan önce Diyarbakır Belediyesi'nde Diyar AŞ ihalelerinin Demirtaş ailesine verildiği biliniyor. Bir de partinin uçak biletlerini satan meşhur özel koruması var. Parti içinde pahalı uçak fiyatlarıyla gündeme gelen bu şirketin Demirtaş'la ilişkisi yüz kızartıcı boyutta.

Yıllar evvel Star'da bu köşede Aziz Üstel bu konuların üzerine gitmişti. Sıradan vatandaş belediyelerin hepsine siyasi müdahaleyle kayyım atandı zannedebilir ancak Kürt siyasi hareketi ihaleye fesat karıştırma, yolsuzluk, irtikâp, rüşvet dosyalarının hepsini etraflıca biliyor.

Selahattin Demirtaş'ın mahkemede verdiği savunma güvercin görüntüsünün ötesinde şahin mesajlar içeriyor.

PKK tarihini incelediğinizde binlerce örgüt içi infazla karşılaşıyorsunuz. Örgüt içinde fikir ayrılığı yaşadığı için öldürülen (Semir kod adlı) Çetin Güngör'den Paris cinayetlerine kadar çok dosya var.

S. Demirtaş hesap sorarak siyasi yolculuğunda kudretli olmak istiyorsa örgütün 14 bin kişiyi niçin infaz ettiğini sorgulayıp örgütle hesaplaşmalı.

Diyarbakır'da İnsan Hakları Derneği Başkanı iken PKK'nın infaz ettiği HADEP Başkan Yardımcısı Hikmet Fidan suikastındaki sessizliğini sorgulamalı.

Mahkemede Hendek olaylarını izah edemeyen Demirtaş, tribüne oynamayı bırakıp örgütün kitlesine yaptığı zulme itiraz etmeli.