12. Filmekimi, sezon boyunca gösterime girecek olan en nitelikli filmlerle dolu... Bu yýl altý þehirde sinema meraklýlarýyla buluþuyor.
Gezici Festival fikri, hakikaten çok zevkli ve iþlevli. Düzenleyene biraz zor ama festivalle birlikte gezebilenin deðmeyin keyfine! Bunu Türkiye’de ortaya atan kiþi yönetmen ve festival organizatörü Ahmet Boyacýoðlu, uygulayan da Ankara Sinema Derneði’nin 19 yýl önceki ekibi ki, o ekibin belkemiði olan Baþak Emre ile 19 yýldýr Gezici Festival’i sürdürüyorlar. Bu fikri çok iyi geliþtirdiler. Türkiye’nin dört bir yanýnda sinemaseverler yollarýný gözlemeye baþladý. Anadolu’daki nitelikli izleyici potansiyelini ortaya çýkardýlar.
!fÝstanbul Baðýmsýz Filmler Festivali ve Filmmor Kadýn Filmleri Festivali de bu potansiyeli görüp deðerlendirerek ‘gezici’ oldu. Derken ÝKSV kamyonu bisiklet yoluna giriverdi! Alçakgönüllü sonbahar film haftasý Filmekimi’ni þehir þehir gezdirmeye baþladý. Hatta eþzamanlý olarak iki þehirde birden gösterimler düzenleyebiliyorlar. Filmleri ve konuklarýyla bir þehirden diðerine giden ve orada izleyiciyle buluþan Gezici Festival ortamý yok ama iyi sinemaya hasret kitlelerin talebini karþýlýyorlar. 12. Filmekimi, 28 Eylül’de Ýstanbul ve Bursa’daki gösterimlerine baþladý. Bursa’da sadece yarýna dek kalýyorlar. 4-6 Ekim günleri arasýnda Ýzmir’de olacaklar ama 6 Ekim’e dek sürekli Ýstanbul’dalar. 11-13 Ekim’de Ankara ve Trabzon’da, 25-27 Ekim’de Diyarbakýr ve Gaziantep’te gösterimlerini gerçekleþtirecekler. Kültür turlarý düzenleyen seyahat acentalarýndan biri festival turizmine el atmalý!
EÞSÝZ BÝR KADIN DUYARLILIÐI
Filmekimi’nde bütün bir sezon boyunca görmek isteyeceðimiz her film var! Sinemanýn hangi ustasý bu yýl film yaptýysa programa toplandý. Daha geçenlerde Ýstanbul’a konuk olan Kim Ki Duk’un Moebius’unu, Paul Schrader’ýn The Canyons’ýný, Jan Hrebejk’in Hibanky/ Balayý’sýný, Steven Knight’ýn Venedik’te ses getiren Locke’sini, Bükreþ’in Doðusu ile gönlümüzü kazanan Rumen yönetmen Corneliu Porumbiu’nun Bükreþ’e Gece Çöktüðünde ya da Metabolizma’yý ve tabii yaþayan bir efsane olan Alejandro Jodorowsky’nin La Danza de la Realidad/ Gerçeðin Dansý’ný merakla bekliyorum.
Cannes Film Festivali’nin çarpýcý Altýn Palmiye adaylarýndan hem festival sýrasýnda hem de geçen perþembe günkü köþe yazýmda Adana Altýn Koza Film Festivali’ndeki Türkiye prömiyerleri dolayýsýyla söz etmiþtim... Hirokazu Koreeda, Coen Biraderler, Jim Jarmusch, Jia Zhangke gibi ustalarýn, onlarýn arasýna En Ýyi Yönetmen ödülüyle katýlan Amat Escalante’nin imzasý bulunan filmleri sakýn ola kaçýrmayýn. Tabii hiçbiri Altýn Palmiye’nin sahibi La Vie D’adele Chapitre 1&2 / Mavi En Sýcak Renktir kadar sansasyonel deðil. Abdellatif Kechiche’in iki genç kadýnýn tutkulu aþkýný, birlikte yaþama ve ayrýlýk süreçlerini yoðun bir duygusallýkla anlattýðý bu filmde cinsellik de bütün doðallýðýyla ifade ediliyor.
Erkek yönetmenlerin kadýn karakterlere duyarlý yaklaþýmýna eþsiz bir örnek Sebastian Lelio’nun Gloria’sý. Ýstanbul Film Festivali’nde jüri üyesi olan Þilili genç yönetmen hayat dolu orta yaþlý bir kadýnýn ikinci bahar arayýþýný anlatýyor. Kadýn karakterleriyle tanýyýp sevdiðimiz François Ozon ise Jeune et Jolie/ Genç ve Güzel’de hayat kadýný 17 yaþýnda bir kýz çocuðunun öyküsünü anlatýrken ondan beklemediðimiz bir nesneleþtirme yapýyor.