Dersim’e en son on yýl önce, Newroz kutlamalarý için gitmiþtim. O tarihten sonra yolum düþmedi Dersim’e. Ta ki yazýlarýný okuduðunuz ve çeþitli televizyon programlarýnda yorumlarýný dinlediðiniz Ali Kemal Özcan dostumun davetine gelinceye kadar.
Ali Kemal’in bir bilim insaný ve aydýn kiþi olarak en önemli özelliðinin Abdullah Öcalan’daki düþünsel deðiþimi, yýllarca takip etmiþ ve bazý sonuçlar çýkarmýþ olmasýdýr. PKK’nin Öcalan’ý çok ta iyi anlamadýðýný savunanlardandýr Özcan. Bu inancýný, Tunceli Üniversitesi’nin düzenlediði ve Hüseyin Yayman, Muhsin Kýzýlkaya’yla birlikte katýldýðýmýz panelde de söyledi zaten.
Panel’de çözüm süreci baðlamýnda Türk-Kürt iliþkilerini konuþtuk. Büyük keyif aldýðýmý söylemek isterim.
Öðrenci aðýrlýklý dinleyicilerin program katký sunan düþünceleri ve sorularý gerçekten çok öðretici ve düþündürücüydü.
Bizleri liberaller olarak tanýmladý bir arkadaþýmýz.. Söyleyiþinde mesafeli bir üslup vardý sanki. Eh iþte liberaller gelmiþler, Dersimlileri Erdoðan’ý Kürt sorununu çözebileceðine inandýrmaya çalýþýyorlar!
Sevgili gençler de, çoðu savaþ yýllarýnda yaþanmýþ ihlallerden, stratejik amaçlý olduðunu düþündükleri barajlardan ve yeni inþa edilen karakollardan söz ederek, durumun çözüm süreciyle hiç baðdaþmadýðýna liberalleri ikna etmeye çalýþtýlar!
Gençleri dinlerken on yýl önce geldiðimi Dersim’le bugünkü Dersim arasýndaki farklarý düþündüm.
Gelgitlerle dolu süreçler yaþandý. Oslo’dur, þudur budur derken, aslýnda Türkiye hayata geçirdiði politikalarla, baþta üniversite eðitimi olmak üzere bölgeye yaptýðý yatýrýmlarla bölgenin makus talihini deðiþtirdi. Sosyal, siyasal ve ekonomik manada yepyeni dinamikler oluþtu. Dersim gibi her nedense hiç büyümeyen, nüfusu artmayan bir þehirde bile, bugün okuyan gençlerin sayýsý, bugün evine, halkýnýn arasýna onurlu bir dönüþ için daðlarda bekleyen gençlerin iki katý kadardýr.
***
Daðlarýna bahar gelmiþ Dersim’in. Munzur akýp gidiyor.. Üniversite kampüsünün hemen her yerinden Munzur’u görebiliyorsunuz. Dersim’in daðlarýna, Munzur’un akýp giden sularýna bakarak ders dinlemek ve ders vermek, ne büyük bir mutluluk..
Dersim’de görev yapan bilim adamlarý da, bürokrasi de Dersim’de bir zamanlar olup biten felaketin farkýnda. Vali Hakan Yusuf Güner’i dinlerken, sanki devletin valisini deðil, üniversitede görevli bir tarihçiyi, bir sosyologu dinler gibi oluyorsunuz.
Vali Hakan Yusuf Güner, halkla ayný havayý solumaktan duyduklarý memnuniyeti paylaþtý ve geçmiþte kalan güvenlik rejimine halkýn gösterdiði reaksiyonu anlattý.
Rektör, Prof. Durmuþ Boztuð hocamýz, geleceðe dair umutlarýný paylaþtý bizlerle: Türkiye’nin akademisyenlerini bu harikalar harikasý coðrafyaya çekebilmek ve eðitimin kalitesini, öðrenci sayýsýyla beraber arttýrmak..
Durmuþ Hocamýzýn yönettiði paneli, dinlemeye gelen gençlerin, çözüm sürecine daha fazla inanmalarý, içlerinden bir türlü söküp atamadýklarý güvensizlikleri atabilmeleri için, çok konuþmak ve çok tartýþmak lazým.
BDP’nin ve AK Parti’nin bu konuda birlikte yapacaklarý paneller, sempozyumlar, karþýlýklý olarak güveni arttýrýr. Ama görebildiðim kadarýyla henüz bu aþamada deðiliz. Neden olmasýn. BDP’li ve AK Partili vekiller, bir program yapsalar ve Hakkari’den Dersim’e kadar bölgeyi birlikte gezerek, fikirlerini halkla, üniversiteler ve sivil toplumla paylaþsalar ne iyi olurdu.. Meclis kulislerinde kol kola girilebiliyor ve orada ömür boyu sürecek dostluklar geliþtiriliyor, bunu bilmeyen mi var? O halde ayný dostluklarý sahaya birlikte inip halkla paylaþmak neden zor olsun ki?
Gençlerden biri uzun süre söz almak için bekledi. Söz alýnca da kýsa kesmesi istendi. O da itiraz etti ve þöyle dedi:
‘Kürdistan’a þimdiye kadar hep askerler geldi. Þimdi yazarlar gelmiþ, býrakýn da konuþalým.’
Çözüm sürecinin aktörlerine ve taraflarýna duyurulur: Çözüm süreci nereye gidiyor? Gencinden yaþlýsýna halk bu soruya cevap aramak ve konuþmak istiyor.
Sayýn vekiller, Yozgat’a da Edirne’ye de, Dersim’e de beraber gidin ve konuþun, milli projemiz çözüm sürecini anlatýn halka ve gençlere..