Yıllarca babamdan gizli yasak aşk yaşadım

Esin Gündoğdu, bu defa Zilin Sesi ’ndeki ‘Sakine anne’ rolüyle karşımızda. Gündoğdu, başarısının sırrını canlandırdığı karakterleri ‘babaannesi gibi hayattan profillerle’ birleştirmesine bağlıyor.

Tiyatrocu Esin Gündoğdu, sezon finali büyük bir merakla biten Aşk  Yeniden dizisindeki Ayfer karakteriyle fenomen oldu. Şimdi vizyondaki Zil Sesi filmiyle gündemde. 1999 yılından itibaren tiyatroda Davetsiz Misafir, Her Yöne 90 dakika, Kanlı Nigar, Toros Canavarı, Ali Baba ve Kırk Haramiler ve Alo Orası Tımarhane Mi oyunları, Merhaba Hayat, Televizyon dizilerinde Karımın Dediği Dedik Çaldığı Kontrbas, Olacak O kadar, Baba Oluyorum, Avrupa Yakası ve sinemada Çanta, Eskici Bit Pazarı ile Recep İvedik 2 filmleriyle hep gündemde olan usta oyuncu ile televizyon dünyasını, sinema ve tiyatroyu konuştuk.

ARTIK BENİMLE GURUR DUYUYOR

- Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı?

Oyunculuğa 15 yaşında amatör olarak kız kardeşim ile birlikte başladık. Bu amatör grupta çok güzel arkadaşlıklar edindik (Kendilerini sosyal medyada hala arıyorum bulamıyorum, Murat ve Gülay sesim duyuyorsanız beni bulun). Daha hayatımıza internet girmemişti ve bizim için en önemli şey sağlam dostluklardı. Babam artık derslerimizi etkilediği için tiyatroyu yasakladı ve bu yasak bende büyük bir tutkuya dönüştü. Yıllarca babamdan gizli tiyatroyla yasak aşk yaşadım ta ki 22 yaşımda profesyonel tiyatroya başlayıncaya kadar. Merak edenlere: Babam artık benimle gurur duyuyor.

- Türkiye’de oyunculuk mesleğinin bugün ulaştığı noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de oyunculuk mesleği kendini ispat edene kadar çok zor, oyunculuğu birçok insana mesleğiniz olarak kabul ettiremiyorsunuz ta ki ekranlarda görününceye kadar. Oyunculuk benim için bir aşk ben sinema, dizi ya da tiyatro oyunculuğu arasında bir ayırım yapamıyorum hepsi benim öz evlatlarım gibi.

- Aşk Yeniden ekibine dahil olma ve Ayfer karakterine hayat verme sürecinizden bahseder misiniz?

Ekibe dahil olmam menajerim sayesinde oldu. Aşk Yeniden projesi için bana telefon ettiğinde, çok heyecanlandım. Çünkü Ersoy Güler ile ne kadar çok çalışmayı istediğimi, kaleminin ve yaptığı projelerin benim oyunculuğuma çok yatkın olduğunu birçok kez menajerimle konuşmuştuk. Ayfer’e gelince; Babaannem ile Ayfer’in çok fazla ortak noktası var. Senaryoyu ilk okuduğumda Ayfer’i babaannem olarak hayal ettim ve kendimce karakteri geliştirerek Ayfer’i yarattım.

EĞLENCELİ VE DİŞİ BİR ROL

- Zilin Sesi’nde seyirciye ne anlatılmak isteniyor?

Film bir gençlik komedisi. Öğretmen öğrenci arasındaki ilişkileri komik bir dille anlatıyor. Aslında daha küçük bir rol için gitmiştim görüşmeye ama filmin yönetmeni Levent Demirkale “Esin, gel ve Sakine’yi sen oyna” dediğinde uça uça kabul ettim. Çünkü dişi ve eğlenceli bir karakter.

- Ayfer komik yanlarıyla öne çıkmış bir karakter, Arkasından gençlik komedisi Zilin Sesi’nde rol aldınız. Bundan sonra sadece komedi ile özdeşleştirmek endişesi taşıyor musunuz?

Ayfer karakterinin bu kadar çok sevilmesi beni çok mutlu etti. Bundan sonra sadece komedi ile özdeşleştirileceğimi düşünmüyorum. Çünkü dramı en iyi komedi oyuncusu oynar. Tıpkı Adile Naşit gibi...