Yýlmaz Özdil’in tosuncuktan farký ne?

D&R’da kitap bakarken görmüþtüm. 

Annesi, 5 yaþýndaki çocuðunun eline Yýlmaz Özdil’in kitabýný tutuþturmuþ, cep telefonuyla fotoðraflýyor... 

Dikkatlice bakýnca fark ettim, kitap öbeðinin önünde fotoðraf kuyruðu oluþmuþ... 

Önce çocuklarýný fotoðraflýyorlar, sonra “selfie” çekiyorlar. 

Sonra da kasaya gidip bir adet kitap sardýrýyorlar ve gündelik ibadetlerini yerine getirmiþ olmanýn mutluluðuyla kitapçýdan ayrýlýyorlar. 

Bu nedir? 

Bu, bir fetiþleþtirmedir. 

Bu, Atatürk’le mistik iliþki kurma çabasýdýr. 

Bu, Kemalizm’i dinselleþtirme, Atatürk’ü de o dinin peygamberi haline getirme iþgüzarlýðýdýr. 

Atatürk’e yönelik eleþtirileri 5816 kapsamýna almakta acul davranan savcýlarýmýz, bu “fetiþleþtirme” ve “dinselleþtirme” çabasýnýn, ayný zamanda Atatürk’e saygýsýzlýk, hatta “hakaret” olduðu deðerlendirmesini yapacaklar mý? 

Peki, tüccar-yazar Yýlmaz Özdil’e uygulanacak bir tarifeleri olacak mý? 

Yýlmaz Özdil, bir Atatürk biyografisi yazmadý. 

Var olan biyografilerden bir üstünlüðü, bir ayrýcalýðý olmayan ticari bir meta üretti. 

Ve para basýyor... 

Maksadý, bize Atatürk’ü anlatmak deðil, belli muhitlerdeki Atatürk hassasiyetini kullanarak, para kazanmak. 

“Bilmediðimiz” Atatürk’ü anlatýyormuþ.  

Daha doðrusu, ilk kez karþýlaþacaðýmýz ve okuduðumuzda bizleri “þaþýrtacak” bir Atatürk portresi sunuyormuþ.  

Daha önce de sormuþtum: 

Yýlmaz Özdil’in bilip de, bizlerin (en azýndan “yakýn tarihimizin” bir veçhesiyle ilgilenenlerin) bilmediði ne olabilir ki?  

Kitabýný yazarken el deðmemiþ bilgilere mi ulaþtý? 

Yeni belgeler mi ortaya çýkardý? 

Osmanlýca bilmeden Osmanlýca yazýlmýþ kriptolarý mý çözdü? 

Yeni tanýklýklar mý buldu? 

Günýþýðýna çýkmamýþ hatýratlardan mý yararlandý? 

Ýstihareye yatýp Atatürk’le mi konuþtu?  

Ne yaptý?  

Bu kadar iyi yazýlmýþ (yerli ve yabancý) Atatürk kitabý varken, biz niye TC Yýlmaz’ýn “gazete fýkrasý” formatýndaki biyografisini okuyacaktýk? TC Yýlmaz bize farklý ne söylüyordu?  

Farklý olarak Sultan Abdülhamid’den söz ediyormuþ. 

Abdülhamid, güya Atatürk’ü övmüþ. 

Bunu da, Sultan Abdülhamit’in “olmayan” hatýratýna dayandýrýyor... 

Hani bu arkadaþlar Sultan Abdülhamit’ten söz ederken “Kýzýl Sultan” ve “Müstebit” tanýmlamalarýný kullanýyordu...  

Bir Müstebite Atatürk övgüsü yaptýrmak yakýþýyor mu? Daha doðrusu, Kemalizm’e sýðýyor mu?  

Yýlmaz Özdil, Atatürk sömürüsünü burada býraksaydý, sorun yoktu. 

Eldeki kitabý, yirmi parçaya bölüp, bir de “çocuk” versiyonunu üretti. 

Daha doðrusu, “çoðalttý...”

Mustafa Kemal Atatürk ve Sofra... 

Mustafa Kemal Atatürk ve Sanat... 

Mustafa Kemal Atatürk ve Kitap... 

Mustafa Kemal Atatürk ve Hayvan Sevgisi... 

Mustafa Kemal Atatürk ve Spor... 

Mustafa Kemal Atatürk ve Doða... 

Uzat uzatabildiðin kadar... 

Burada býraksaydý, yine sorun yoktu. 

Ayný kitabý elde ciltletip, 2.500 TL’ye satýþa sundu. 

Kitap 1881 adet basýlmýþ. 

23 Ocak’ta, yani bugün, saat 9’u 5 geçe satýþa sunulacakmýþ... 

20 TL’lik kitaba 2.500 TL ödeyecek kaç enayi bulurlar bilmiyorum ama savcýlýk bu iþe el koymalýdýr, Yýlmaz Özdil’e ve yayýncýsýna hem Atatürk sömürüsünden, hem de “dolandýrýcýlýktan” dava açmalýdýr.