Yine görev Türkiye’ye düþüyor

Demokrasi yanlýlarý darbe-karþýtý eylemlerinden vazgeçeceðe benzemiyor Mýsýr’da; geçen pazartesi sabahý 53 kiþinin hayatýný kaybetmesiyle sonuçlanan üzerlerine yaðdýrýlan yaylým ateþe raðmen gösteriler zayýflamadý. “Mursi görevine iade edilene kadar...” diyorlar gösterilerini bitirme tarihi olarak...

Muhammed Mursi’yi cumhurbaþkanlýðý görevinden eden askerler de yollarýna devamda kararlý. Batýlý ülkeler ve kurumlar yanýnda Körfez ülkelerinden de her türlü yardýmý alabiliyor, bu yolla ekonomik sýkýntýlarý halka hissettirmemeye çabalýyorlar. Tanýnma diye bir dertleri yok; atadýklarý kiþiler uluslararasý câmiadan cumhurbaþkaný, baþbakan ve bakan muamelesi görüyor...

Ýþaretleriyle Tahrir Meydaný’na doluþacak birilerini de buluyorlar...

Böyle giderse, asker destekli rejim günlük iþleri görürken, ‘meþruiyet’ iddialý kalabalýklar da gösterilerini sürdürmeye devam edecek...

Askeri rejimi dýþarýdan destekleyenlerin tek þartýnýn kan dökmemek olduðu anlaþýlýyor; pazartesi günü yaþanan türden kanlý olaylar görülmediði taktirde, Batý, askerler ile onlarýn iþ baþýna getirdiði ‘sivillerin’ sýrtýný sývazlamaya devam edecektir.

“Ne zamana kadar?” sorusunun emin olun fazla önemi yok...

Gelin, Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn son zamanlarda sýklaþtýrdýðý tavsiyeye uyalým ve hep beraber dua edelim; kýþkýrtýcý ellerin devreye girip þiddetin egemen olmamasý ve bölgede yeni bir iç-savaþa kapý aralanmamasý için...

Yeter mi? Herhalde yetmez; Türkiye’nin bundan fazlasýný yapmasý gerekiyor...

Türkiye Mýsýr’daki askeri darbe sonrasýnda ilkeli bir tavýr benimsedi ve halkýn iradesine ket vurmaya karþý çýktý, çýkýyor. Baþbakan Erdoðan, darbenin ilk gününden bu yana, demokratik yöntemle seçilmiþ Mursi’yi cumhurbaþkanlýðýna iade etme tavsiyesinde bulunuyor askerlere... Askeri yönetim Türkiye’nin tavrýndan hiç hoþlanmadýðýný dýþa vuruyor. Türkiye’nin Kahire büyükelçisini çaðýrýp ikaz bile ettiler...

Rabita-tül Adeviyye Meydaný’nda toplanan darbe-karþýtlarýna Türkiye’nin tavrýnýn moral saðladýðý belli. Türkiye ve Tayyip Erdoðan sevgisi gösterilerde atýlan sloganlara da yansýyor. Türkiye sevgisi büyürken, Amerikan karþýtlýðý yayýlýyor...

Sevinelim mi? Sevgi artýyor diye sevinelim, ama halkýn bir bölümüyle askeri yönetim arasýnda meydana gelen yarýlmadan hiç deðilse biraz kaygý duyalým. Mýsýr’ýn demokrasisi kadar toplumsal birlik ve dirliði de önemli çünkü... Halkýn ortasýndan yarýlmasýnýn, askere duyulan hislerin tam bir sevgisizlik ve nefrete dönüþmesinin kime yarayacaðý üzerinde de durulmalý.

Mýsýr’a ve Mýsýrlýlara yaramayacaðý kesin...

Soruna bir çözüm bulmak ve bunu fazla geciktirmemek gerekiyor.

Geliþmeleri Kahire’de izleyen Vatan’dan Ruþen Çakýr, dün, görüþtüðü Müslüman Kardeþler (MK) yöneticilerinden Saffet Hicazi’nin, kendisine, “Çok güçlü bir isim” dediði Tayyip Erdoðan’ýn sorunun çözümünde arabuluculuk yapabileceði görüþünü seslendirdiðini yazdý. Gerçekten de Türkiye var olan soruna Mýsýr’ýn yararý açýsýndan yaklaþarak çözüm bulunmasýný çabuklaþtýrabilir.

Hem Türkiye’nin, hem de iktidardaki Ak Parti ile Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn —ve tabii Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün de— bu görevi yerine getirebilecek deneyimleri var.

Araya girip askerlerin Mursi’yi serbest býrakmasý ve onun baþýnda bulunacaðý MK’nýn da geciktirilmeden yapýlacak seçime katýlmasý saðlanabilirse, bu bile yeter...