Yine kaybettiniz

Hiç anlamayacaksýnýz deðil mi? Artýk o eski güzel günlerinizin bittiðini, pamuklara sarýlýp özenle “beslendiðiniz” zamanlarýn artýk tarih olduðunu kabullenemeyeceksiniz deðil mi?

Bu ülkenin sahibi olmadýðýnýzý, pijamalarla baþbakan aðýrlamayacaðýnýzý, bir manþetle hükümet kurup, hükümet devireceðiniz günlerin geçtiðini kavramayacaksýnýz deðil mi?

Eskiden sizin gibi düþünmeyenleri, giyinmeyenleri, eðlenmeyenleri, kýsaca sizin gibi yaþamayanlarý istediðiniz gibi aþaðýlar, itiraza yeltenenleri gür sesinizle bastýrýrdýnýz.

Yine ayný þeyi yapmaya çalýþýyorsunuz.

Ama artýk karþýnýzda dik duracak, sesinizden korkmayacak, sinmeyecek bir halk var. Üstelik bu halk yaptýðýnýz kepazeliði yüzünüze haykýracak, çifte standardýnýzý gözler önüne serecek, “olur öyle, pardon” tadýnda özrünüzü reddedecek kadar da yürekli.

Savcýnýn þehit edilmesini mazur gösterecek mesaj atan Mirgün Cabas’ýn bu hadsizliðini, “hedef gösteriliyoruz” propagandasýna sýðýnarak, iki günlüðüne ekrandan çekerek temizleyemezsiniz.

Ya da Nevþin Mengü’nün CNN Türk ekranýnda, Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü’ne yapýlan eylemi “terör” þeklinde belirtmekten kaçýnmasýný yine “hedef gösterilme” kalkanýna sýðýnarak kurtulamazsýnýz.

Kimseye habercilik dersi vermeye de cüret etmeyin. Varsa habercilik namusunuz, en azýndan Charlie Hebdo’ya yönelik “terör saldýrýsý”nda sergilediðiniz duruþun benzerini bekliyoruz. Neden yapamýyorsunuz? Neden terör/terörist diyemiyorsunuz?

Savcý Kiraz Fransýz deðil diye mi? Týrnaðýyla kazýyýp o makama gelen halktan biri olduðu için mi? Yoksa DHKP-C damarýnýz buna müsaade etmiyor ondan mý?

Korkmayýn kimsenin sizi hedef gösterdiði yok. Sadece iki yüzlüðünüzü deþifre ediyoruz.

Sizin dilinizden bir kere daha hatýrlatalým.

Can Yücel’i o sözünü biraz deðiþtirerek tabi.

“Bizim memlekette teröre terör derler”

‘Aydýn Doðan Konseyi’

Baþlýk yanlýþ deðil. Basýn konseyi demek yerine doðrusunu yazdým. Ýþte bu konsey teröristin savcýnýn baþýna silah dayanmýþ fotoðrafýný kullanan medya kuruluþlarýnýn cenaze törenine alýnmamasýna isyan etmiþ.

“Þüphesiz þehit savcýnýn söz konusu fotoðrafýnýn yayýmlanmasýnýn etik açýdan doðruluðu tartýþýlabilir. Fakat idari bir kararla bunun cezasýný kesmek basýn özgürlüðüne ve halkýn haber alma hakkýna açýk bir müdahaledir” diyor yazýlý açýklamasýnda.

Bu cümleden terör propagandasýna aracýlýk etmekte bir mahsur görmeyen konseyin “halkýn haber alma hakký”ndan bahsetmesi ayrýca komik. Tabi olduðunuz kuruluþ o hakký sýnýr tanýmadan kullanýyor zaten.

PES...

Hiç kimsenin aklýna gelmeyen bir profesörün aklýna gelmiþ. Paralel evrenin kayýðýndan bildiren Prof. Türköne’den bahsediyorum. “Çaðlayan saldýrýsý Ak Parti’ye kaç oy getirir?” diye sormuþ köþesinde. Paralel evreninizdeki “Hedefe ulaþan her yol mubah” düsturunuzu yansýtmýþsýnýz. Onu anladýk da. Bu gidiþ sizi daha nerelere savuracak onu kestiremiyorum.