Yine Saadet!

2015 seçimleriydi yanlış hatırlamıyorsam SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak bey, CNN Türk’te soruları cevaplıyordu. Spiker “SP’nin yapmayı düşündüğü ama AK Parti’nin yapmadığı ne var” sorusu karşısında durakladı, bir cevap veremedi sonunda Suriye politikası üzerine birkaç söz söyleyerek geçiştirdi. 

Yoktu da ondan. 

AK Parti iktidarının yanlışları yok mudur? Vardır. Ama SP tabanı ile köprüleri atacak boyutta değildir. 

Tekrar ediyorum AK Parti tabanı ile SP tabanı kardeştir. Ve tekrar yazıyorum hakaret boyutuna ulaşmadıkça SP’nin eleştirileri hükümeti ikaz açısından faydalıdır! 

*** 

Kesinlikle önyargılı değilim. Her siyasi çizgiden insanlarla ötekileştirmeden, oturup konuşan ve tartışan; sevip desteklediğim insan ve kurumların hatalarını da görüp münasip şekilde ikaz eden, fikirlerini benimsemediğim insanların hukukunu bile savunan bir çizgim var. 

Bu bağlamda yeri geldi siyasi çizgisi ve ideolojisiyle zerre kadar yakınlığım olmayan Baykal’ın bile 29 Ağustos 2008’de maruz kaldığı protokol ayıbını kınayan yazı yazdım. Yeri geldi ittifak falan yokken 2011 yılında Bahçeli’nin Muğla’da maruz kaldığı edepsizliği eleştirdim. 

Ve siyasi çizgisini benimsemediğim halde Temel Karamollaoğlu’nun şahsını ve ailesini hedef alan çirkin yazılara hakperestlik adına bu sütundan cevap verdim. (https://www.star.com.tr/yazar/temel-karamollaogluna-haksizlik-etmeyelim-yazi-1274258/) 

Bir yığın da eleştiri aldım. Umursamadım. Çünkü 32 yıldır yazan bir gazeteci olarak -kimi hatalarım olmuştur ama- hep âdil olmaya çalıştım, fikirlerine ya da politikalarına karşı çıktığım kimselere bile haksızlık etmedim.   

*** 

Kimi SP’liler bizi kardeşlikten silseler de ben onları kardeş biliyorum, bu kardeşlik inancıma binaen de SP ile diyaloğu hep önemsedim teşvik ettim şimdi de sadece hatırlatıyorum. 

Filistinlilerin İsrail hükümetine gösterdiği nefrete denk bir söylem’ ile yapılan AK Parti muhalefeti isabetli değildir. 

Sağduyulu SP’lilerin bu nefret dilini tasvip etmediklerini de yakînen biliyorum.    

*** 

10 milyon seçmenden sadece 103 bin oy almış adayın tekrar yarışa katılmasını kendi tabanınıza nasıl anlatacaksınız? 

Onca emek, onca para ne uğruna sarf edilecek? 

FETÖ ve PKK’nın desteklediği aday karşısında kardeşiniz kaybetsin diye öyle mi? 

Bu mu Milli Görüş, bu mu israfa karşı duruş, bu mu kardeşlik, bu mu siyaset, bu mu bilgelik? 

Ben tekrar ediyorum SP’nin varlığı hakarete varmadığı sürece iktidarı ikaz açısından faydalıdır. 

Ama bu şekilde kin nefret ve düşmanlık tavrı bu faydayı da ortadan kaldıran bir politikadır!   

*** 

Sosyal medyada dolaşan vidodaki bir Milli Görüşçü’nün (!) SP’yi HDP çizgisine indirgeyen ‘İstanbul Belediye Başkanlığı’nın AK Parti tarafından kazanılmasını, 100 bini aşkın oyumuzla biz engelledik. Yine engelleyeceğiz!’ söylemini büyük bir talihsizlik olarak değerlendiriyorum. 

Mehmet Şevkte Eygi üstad SP’nin yayın organı olan Milli Gazete’de yayınlanan dünkü makalesinde şunları yazdı: 

‘Müslüman milletimiz laikçilerden çok çekti. Din hocalarının asıldığı, medreselerin ve tasavvuf ocaklarının kapatıldığı, Ayasofya'da ezan okumanın ve namaz kılmanın yasaklandığı, dinsizlik terörü kasırgaları estirildiği o eski kara ve kanlı günlere dönmek istemez. Çok iyi belediye hizmetleri yapılmasına evet, Kemalizm ve laikçilik edebiyatına, gösterişlerine, provokasyonlara, ucuz ve gülünç popülizme hayır.’ 

Daha ne desin?!