Beþiktaþ, dört dakika içinde 2-0 geriye düþtüðünde; “Böyle oynarsan, olacaðý buydu” dedirtecek bir gaflet uykusu içinde deðildi. Aksine, sað ve sol kanadý sýraya ve seriye baðlamýþ bir düzende iþletiyor; hatta arada ani yön deðiþiklikleri yaparak, Antalya’yý kademe zaafý içine düþürmeðe de çalýþýyordu. Ortadan dalýþlarý da fena deðildi.
Kalesinde genç ve tecrübesiz Utku’nun bulunmasýnaý raðmen; maçý seyreden hiç kimse, Beþiktaþ’ýn gol yiyeceði endiþesini taþýmýyordu. Öyle bir hava yoktu.
Beþiktaþ kötü olduðu için deðil, Antalya da iyi olduðu için gol patlamasý yaþandý. Devrenin 3-1 bitmesinde, Utku’nun son golde açýk hatasý vardý. Diðerlerini belki kurtaran olabilir, ama her kaleci yiyebilirdi de... Esas sorun kalede deðil, savunmada!
***
Taraftarýn Oðuzhan’a yönelik tepkisi vardý ama, oyundan alýnan Tolgay oldu. Negredo, sürpriz ve acý sonucun sorumluluðunu üstlenerek oynadý. Daðýlmamalarý için, arkadaþlarýný motive etti. Topu kafasýna istedi, gönderdiler gol oldu.
Bunca yenilen gole raðmen, ortada “Bu ne rezalet” denilecek bir durum yoktu. Antalya’nýn cesur atýlýmlarý ile; ortada “Gol de yersin, gol de atarsýn” kývamýyla özdeþleþecek bir hava vardý. Bu yüzden de, çok dinamik bir ilk yarý izledik.
***
Beþiktaþ’ýn yediði ikinci gol; topun savunmadan sekmesinin ofsaytý bozduðu VAR desteði ile, nizami sayýldý. Siyah-beyazlýlar, ikinci yarý ile birlikte; üst üste yaþadýðý þoktan kurtulmak için, seferberlik ilan etti. Topyekun baskýsýyla, Antalya’nýn baþýný döndürdü. Ama olmadý.