Önce þu, “internete düþen tapeler” için “gazetecilik kriterleri” konusuna bir deðinelim. Gazetecinin bir telefon görüþmesini ciddiye alýp, haberleþtirerek kamuya aktarmasý ve devamýnda da bu tapeden yola çýkarak kanaat paylaþmasý için önemli noktalar þunlar:
1. Söz konusu telefon dinleme kaydýnýn yasal ve bütün hukuki süreçlerinin tamamlanmýþ bir kayýt olmasý,
2. Bu kayýtýn, belli, önceden yasal sürece sokulmuþ bir suç isnatý ile yapýlmasý ve mutlaka içinde o suçun kanýtlarýný taþýmasý,
3. Kaydýn ilgili þahýslarýn özel yaþamlarýna iliþkin tüm konuþmalardan temizlenmiþ, salt, isnat edilen suçla iliþkisini kanýtlayan sesleri içermesi,
4. Ayný kaydýn, bilirkiþi raporlarýyla destekli olarak bir dava dosyasýnýn içinde kanýt olarak kabul edilmesi gerekir.
Bu kriterlerin dýþýndaki tapeler, “gerçek gazeteciliðin” ilgi alanýnda bulunmamaktadýr. Gazeteci, kaynaðý belirsiz, montaj olma olasýlýðý yüksek, yasadýþý dinlemeden edinildiði belli bir takým telefon görüþmelerini veya görüntü kayýtlarýný “rutin haber kaynaðý” olarak gördüðü an, bir þantaj çetesinin ekmeðine yað süren, mesleðini, karanlýk odaklarýn hizmetine sunan insan haline gelir. Sosyal medyaya sýzdýrýlan yasadýþý kayýtlarýn “kurumsal medyada” ciddiye alýnýp, haber kampanyalarýna dönüþtürülmesi, hukuk dýþý zeminde kampanya yürüten bir takým kirli odaklarýn hedeflerine hizmet etmekten baþka bir anlam taþýmaz.
Bu nedenle, kendisi, bir kaset komplosu sonucunda CHP’nin Genel Baþkanlýðý’na gelmiþ Kemal Kýlýçdaroðlu’nun, internete düþen bir takým kayýtlarý ikide bir Meclis çatýsý altýna taþýmasý, partisi benzer operasyonlardan maðdur olmuþ MHP lideri Devlet Bahçeli’nin benzer siyasetler üretmesi anlaþýlýr bir konu deðildir.
Meclis TV’nin, yasadýþý bir ses kaydý CHP Grubu’nda dinletilirken yayýný kesmesi, meslek kriterleri açýsýndan doðru bir karardýr, böylece, “kurumsal medya” yasadýþý bir eyleme ilkesel olarak destek olmamýþtýr.
Ergenekon ve Balyoz süreçleri
Medya, ne yazýk ki, Ergenekon ve Balyoz Davalarý baþta, savcýlarýn bu alanda yarattýklarý hoyratlýklar konusunda iyi bir sýnav verememiþ, kiþilerin özel konuþmalarýnýn bile dava dosyalarýna girdiði bir dönemde, bir takým gizli dinlemeler ile üretilen tartýþmalý belgeler hakkýnda titiz bir çalýþma yürütmemiþtir. O sýrada sergilenen zafiyetin sonuçlarýný bugün hepimiz yaþýyoruz. Bu nedenle, CHP Ýzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in, Kýlýçdaroðlu’nun tapelerin peþine takýlan siyaset stratejisine karþý çýkmasý anlamlýdýr. Daha düne kadar, bu davalarýn iddia belgelerini tartýþmaya açan bir partinin milletvekiline düþen sorumluluðu yerine getirmektedir.
Bu arada, Kýlýçdaroðlu’nun seçim kampanyasý süresince bir kez bile Silivri,Ergenekon ve Balyoz Davalarý kelimelerini aðzýna almamasý dikkat çekici. 17 Aralýk Darbesi’ni gerçekleþtirmeye çalýþan kadronun elinden çýkmýþ bu davalarýn CHP ve MHP liderlerince adeta unutulmasý, ayný paralel kadronun ürettiði þaibeli kaset savaþýnýn peþine takýlýnmýþ olmasý da ibretlik bir manzara... Türkiye Barolar Birliði Baþkaný Metin Feyzioðlu,Abbas Güçlü’nün programýnda üniversitelilerin sorularýný yanýtlarken, “yeniden yargýlama konusunda çok önemli bir fýrsatýn doðduðunu fakat bu iþin takipçisi olmasý gereken kadrolarýn ne yazýk ki, kasetlerin peþine düþtüðünü” söyledi, orada durdu.
Casusluk þüphesi
Þuyuu, vukuundan beter bir durumdur bu. Baþbakan’ýn TÜBÝTAK’taki yapýlanmanýn devletin kriptolu telefonlarýný dinlediðini söylemesi ise alarmdýr.MÝT TIR’larýna dönük operasyonla öne çýkan, Baþbakan’ýn ofisine böcek konulmasý, bu iþi yapanlarýn da yabancý istihbarat servisleriyle baðlantýsýyla ete-kemiðe bürünen, kripto açýklamasýyla tavan yapan bir “casusluk þebekesi”iddiasý bu...
Casusluk, vatana ihanettir, bu konuda anlaþalým...
Ýpin ucunun CIA içinde örgütlenmiþ ünlü neo-concu “Mormon Çetesi”ne, MOSSAD’a uzandýðý yönünde kaygýlar yüksek sesle ifade ediliyor.
Kuþkusuz, baðýmsýz ve tarafsýz yargý bu iddialarý araþtýracak, önümüze bir tablo koyacaktýr.
Baþa döneceðim, benim þaþkýnlýðým, yine Kýlýçdaroðlu ve Bahçeli’yle ilgili. Ne CHP’nin Kemalist/sol ne de MHP’nin milliyetçi tabaný bu tür þaibeli, desteði dýþardan bir yapýlanmayla siyasi ortaklýðý kaldýrabilir.
Hangi CHP’li veya MHP’li, partisini, “emperyalizmin tuzakçýsý” bir yapýlanmayla yan yana görmek ister? Bakýn, Birgül Ayman Güler patladý bile...
Çünkü, saldýrý, hükümete deðil, Türkiye Cumhuriyeti devletinedir...