Dünyadaki deðiþim sürecinin önemli bir yerindeyiz. Burada doðru hareket etmeliyiz ve tarihe ya insanlýða hizmet eden ya da ciddi bir hatanýn bilinçli veya cahil aktörü olarak geçeceðiz. Burada Türkiye’yi ön plana çýkarmam ülkeme olan baðlýlýðým yanýnda insanlýða hizmet etmenin her türlü iyilikten daha doðru olacaðýna inanmamdan gelir.
Önümüzdeki dönemde Türkiye’ye yönelik bazý operasyonlarla karþýlaþabiliriz. Eðer Gezi olayýný çok büyütürsek yenileri anlayamayýz bile. Bir insanýn yapacaðý en büyük hata bir olayý yanlýþ yorumlamasý ve bu yüzden zarara uðramasýdýr. Ülkemize yönelik operasyonlar büyük güçler tarafýndan yapýlýyor. Sorun Türkiye’nin bölgesel güç olma politikasýna karþý çýkanlardan kaynaklanýyor. Önümüzdeki dönemde hükümetin uyguladýðý politikalarý beðenmeyenler onun liderini tasfiyeye uðraþacaktýr. Bunu söylememizin nedeni o partiden yana olmak deðil yaþadýðýmýz büyük oyunda diðer partilerin politikasýnýn ne olacaðýný bilmememizden geliyor.
Tartýþma þöyle olmalýdýr: Önce dünyadaki taraflarýn hangisinden yana olacaðýmýz tespit edilmelidir. Yani dünyaya þekil verenlerin Avrupalý mý yoksa Amerikalý mý olmasýnýn seçimini yapacaðýz, ayrýca yeni güç odaklarýnýn gelecekteki etkilerini hesaplayarak onlarýn yerini de belirlemeliyiz. Burada Suriye’yi, Mýsýr’ý ve benzerlerini neden hesaba katmadýðým sorulabilir. Bana göre bunlar büyüklerin kullandýðý araçlardýr ve sonucu bunlar açýsýndan deðil güç odaklarý açýsýndan deðerlendirmek gerekir.
***
Türkiye’nin politikasýný iktidarýn lideri belirliyor ama muhalefetin ne düþündüðünü bilemiyoruz. Daha doðrusu onlar için iktidarýn liderinin yaptýðý her þey yanlýþtýr. O halde muhalefet ne yapmalýdýr ya da nasýl bir süreç önermektedir bilinmiyor. Bu nedenle derin devlet olarak tanýmladýðým; bencil olmayan ve ülkenin çýkarlarý yönünde düþünen ama siyasetten ne mevki ne de menfaat beklemeyen akýllý adamlara danýþan siyasetçiler gereklidir.
Bugüne kadar yaþadýklarýmýz, siyasette anlaþma çabasý olmamasý ve birilerinin anarþi yaratarak darbelere neden olmasýdýr.
Þimdiye kadar ülkemizde siyasi olaylar gerçek boyutlarýyla tartýþýlmadý. Herhangi bir siyasi hareket, geçmiþteki büyüklerimizin düþüncesi ile kýyaslanarak deðerlendirildi. Aslýnda çok farklý boyutlardaki meselelerde bile bazý siyasiler kendi görüþlerini, geçmiþin bu kararýna benzetiyor bu yüzden farklý görüþleri de bu büyüðümüze ihanet sayýyorlardý. Bu nedenlerle her siyasi olay somut bir olay gibi tek baþýna ele alýnarak günümüzdeki dünyadaki dengeler bazýnda incelenmedi aksine, bazýlarýnca bir büyüðümüzün düþüncesinde ambalajlandý. Ancak bu ambalaja itiraz edilirse de onu yapan hain sayýldý.
Önümüzdeki dönemde Kürt sorununda önemli geliþmeler olacak gibi gözüküyor. Durumu halkýmýzýn bazýsý doðru fakat önemli bir bölümü bölücülük olarak görüyor. Kürtler bizim vatandaþýmýzdýr ve devletten problemlerinin çözülmesini istemeleri doðaldýr. Ancak devletin iyi niyetle vatandaþýna çözüm üretmesine karþý çýkmak kabul edilemezdir. Biz sýnýrlarýmýzýn dýþýndaki Kürtlere de hami gibi yaklaþmalýyýz. Yoksa Birinci Dünya Savaþý sonrasý Ýngiltere’nin bir bürosunda yaptýðý sýnýrlarý kutsal saymýþ oluruz.
Yakýn gelecekte iç politikada ciddi olaylarýn yaþanacaðý tahmin edilebilir. Devlet dýþ mihraklarýn yönetiminde hareket edeni yasalar çerçevesinde cezalandýrmalý ancak yanlýþ bir deðerlendirme veya yanýltýlarak eylem yapanlarý haylaz bir çocuðu gibi görmelidir.