Yol yazýlarý-3 Ýnsanlardan uzak Allah'a yakýn!

Akþamüzeri Ordu'ya vardýk. Ordu diðer illerden farklý göründü gözüme.

Çünkü içinden geçtiðimiz iller ve ilçelerin çevre düzenlemesi, yol bakýmý ve temizlik gibi özellikleri hemen fark edilir,

Þehrin dýþ görüntüsü oradaki belediyenin hizmet kalitesini de yansýtýr.

Ordu'ya girdiðinizde tertemiz bir çevre, bakýmlý kaldýrýmlar, düzenli refüjler, bakýmlý ve biçilmiþ çimenlerle karþýlaþýyorsunuz. Gözü rahatsýz eden bir görüntü iliþmiyor gözünüze.

Ordu Büyükþehir Belediye Baþkaný eski bakanlarýmýzdan Dr. Hilmi Güler Bey'in tekrar seçilmesinin sebeplerinden biri olsa gerek.

Ordu'yu gezemedik. Ama Hilmi Bey'le sadece Ordu eksenli bir kültür ziyareti üzerinde anlaþtýk.

Ve ertesi sabah erkenden Trabzon'a hareket ettik. Trabzon ve Rize'de hedefimiz yaylalara çýkmak olduðu için þehre girmeden Parma, Sultan Murad ve Limonsuyu yaylalarýnýn yolunu tuttuk.

Yalnýz yaylalara giderken Trabzon'dan bir rehber aldýk. Lafýn geliþi rehber diyorum. Doksanlý yýllarda 10 yýl süreyle yayýnladýðým haftalýk Yörünge Dergisi'nde uzun süre çalýþan, sonra Trabzon'da bir müddet il basýn yayýn müdürlüðü yapan Sadeddin Kaþýkçý Bey sað olsun bize refakat etti.

2400 rakýmlý yaylalar çýkmak demek bulutlarýn arasýnda gezmek demek.

Yer yer görüþ mesafesinin sýfýra indiði virajlý yollardan daðlara týrmandýk.

Parma yaylasýna çýktýðýmýzda yolun karþýsýnda bahçesinde büyük bir bayrak olan karedeniz motifli bir ev gördük.

'Ýþte orasý Sadýk Albayrak beyin evi' dedi Sadeddin Bey.

Biz Sadýk Bey'le bir hafta öncesinden haberleþmiþtik bizi bekliyordu zaten.

Sadýk Bey'i yetmiþli yýllardan tanýrým ama yýlýný tam hatýrlamýyorum Milli Gazete' de birlikte ayný odayý kullanmýþtýk.

Büyük bir bahçe içinde iki katlý mütevazi bir evde yaþýyor Sadýk Bey.

'Ýnsanlardan uzak Allah'a yakýn' diyor kendisi.

Çocukluðunun geçtiði yaylalarmýþ. 'Eskiye dair bir þey bulamadým!' diyor. Bahçeye bol miktarda deðiþik aðaçlar dikmiþ. 'Aðaç yetiþtiriyorum!' diyor. Üç küçük havuz yaptýrmýþ, alabalýk da yetiþtiriyor.

Bahçeyi gezdirdi. Bölgeyi anlattý.

'Ýnsanlardan uzak' diyor ama konuþmalarýndan gündemdeki her konuyu yakýndan takip ettiði anlaþýlýyor.

Isýrgan otu karýþtýrýlmýþ lahana çorbasý ve yayla ayraný ikram etti. Yaylada yaþamanýn hikmeti olsa gerek, yaþ 82 ama hiç göstermiyor!

Ýzin istedik 'yayla yaðý almadan gidemezsiniz!' diyerek bize bir kalýp da tereyaðý hediye etti.

Parma yaylasýndan Sultan Murad yaylasýna geçtik. Þehitliði ziyaret ettik. Ýkindi namazýný kýldýðýmýz camii bakýmlý bir camiydi. Mimarisi de farklýydý.

Karadeniz bölgesinde yol boyunca da þehirler içinde de mimarisi de çok farklý camiler var.

Sultan Murad yaylasýndaki camiin içi çok ferah görünüyor. Dikkat ettim kubbeye kandil asmamýþlar. Tam kandil asýlan yere. kubbenin tepesine Allah lafza-i celalini yazmýþlar. Kubbenin etrafýna da iki sütun halinde Esma-i Hüsnayý (Allah'ýn güzel isimlerini) yerleþtirmiþler. Kubbenin böyle boþ kalmasý cami içini geniþletmiþ.

Daha önce benzerini Ankara'da Diyanet Ýþleri baþkanlýðý yanýndaki Ahmet hamdi Akseki Camiinde görmüþtüm. Aydýnlatma yan duvarlardan gizli ampullerle yapýlmýþtý. Ýnsanýn gönlüne ferahlýk veren bir uygulamaydý.

Tarihi camilerdeki kandiller dönemin aydýnlatma ihtiyacýný karþýladýðý için normaldi. Ama artýk ben o kandillere ihtiyaç olduðunu düþünmüyorum. Hatta taþ iþçiliðiyle yapýlmýþ tarihi camilerin kubbelerine asýlan yüzlerce kiloluk kandillerin deprem riskine karþý tehlikeli olduðunu da düþünüyorum.

Bugün beton kullanýlarak deprem riski ortadan kaldýrýlabilir ama ben o kandillerin kubbeyi boðduðunu düþünüyorum. Çamlýca Camiinde de Taksim camiinde de kubbeden sarkan kandiller kaldýrýlsa daha ferah bir ortam olacaðýný düþünüyorum.

Bu benimi düþüncem tabii ama bunu Sultan Murad yaylasýndaki camide de gördüm.

Her neyse Sultan Murad yaylasýndan sonra 1420 rakýmlý Limonsuyu yaylasýna geçtik.

Yaylalarýn hepsinde Arap turistlerin çoðunlukta olduðu görülüyor. Daha doðrusu sadece Arap turist görünüyor.

Bir baþka dikkat çekici husus ise yaylada satýþ yapan esnafýn insafýydý. Düzlükte bile 10 liraya satýlan suyun yaylada 5 liraya satýlmasý rehberimiz Sadeddin Bey'in bile dikkatini çekti.

Yaylalardaki otellerin ve pansiyonlarýn dolu olduðunu öðrendik.

Akþamüzeri hava kararmadan dönüþ yoluna girdik. Bulutlarýn arasýndan kývrýla kývrýla düze indik.

Geceyi Trabzon DSÝ Bölge Müdürlüðü misafirhanesinde geçirdik.

Sabah rotamýz Rize inþallah.

(Devam edecek)