Yolda çevirme olmayan trafik !

Türk futbolunda artık en iyi savunmayı kale direkleri yapıyor. Hemen hemen her maçta, direklerden dönen toplara tanık olmaya başladık.  Dün gece de her iki takım, ağlardan önce onlara takıldı. Bu iyi bir şey, şut atmayı sever olduk.

Trabzonspor oyunun başlarında, F.Bahçe savunmasının arkasına arka arkaya adam kaçırınca; sarı-lacivertliler zor anlar yaşadı. Ama önlemini çabuk aldılar.

Her iki takımın orta alanı, transit geçişlere izin verdiği için, az zahmetli kolay ataklar oluştu. Trabzonspor bu rahat akışlarda, Olcan’ın amaçsız, savruk ve beceriksiz şutlarına mahkum oldu. Biraz sorumlu ya da soğukkanlı olsaydı, fırsatları bu kadar hoyratça heba etmezdi.

***

Oyunun 38. dakikadaki bir pozisyon, canımı sıktı. Kaleci Volkan bir hava topuna çıkarken kendisine yapılan müdahaleye çok sinirlendi. Hakemin neredeyse 20 santim önünde; Mustafa Yumlu’ya yalnız dudak okumakla değil, gırtlak okumakla bile rahat anlaşılacak ağır küfürler etti. Mustafa “Küfür etme... Küfür etme” diye bağırırken, hakem onları sadece ayırıyor; Volkan’ı sakinleştirmeye çalışıyordu. Bence doğrudan kırmızı kart gerekirdi ama, sarı bile çıkmadı...

Küfür kendisine yönelik olsaydı hemen göstereceği kırmızı kartı, başkasına yapıldığı için esirgemesi; hakemlik etiği ile bağdaşmaz. Bunlar nasıl büyük hakem oluyor?

***

Neyse... Maçımıza bakalım!

Maçın ikinci yarısı da; çok tempolu, çok kaliteli sayılmasa da akışkan bir yapıdaydı. Her iki takım da; trafik ekiplerince çevirme olmayan, EDS denetimi yapılmayan yolda keyfi araba sürüyor gibiydi. Bu da; zevkli olmasa da, rahat izlenen bir maç atmosferi getirdi.  Şikayetçi değiliz... Ama her iki tarafın da, herhangi bir acı bir sürprize karşı tedirgin olduğu açıkça görülmese de, hissediliyordu. Maçın sonucu yaklaştıkça açıldılar.

Oyunun genel görünüşü, adil sonucu ve olması gerekeni, puanların eşit dağılımıydı. Ama Trabzon buna razı olmuyordu. Son dakikalardaki müthiş baskısı, neredeyse gol de getiriyordu. Ama olmadı.