Genç oyuncu Melisa Toros, Sait Faik Abasýyanýk’ýn Medar-ý Maiþet Motoru eserinden uyarlanan ve Yýlmaz Atadeniz’in çektiði Ýkimize Bir Dünya filminde baþrolde. Toros, ünlü yönetmenin özverili çalýþmasýnýn kendisini duygulandýrdýðýný söylüyor.
Gencecik bir oyuncu Melisa Toros. Genç dediysek oyunculuða dün de adým atmadý. Yaþýtlarýndan farklý olarak diziyle deðil sinema filminde oynayarak baþladý iþe. 2004 yýlýnda Hababam Sýnýfý Askerde ile baþlayan kariyerinde dizilerde oynadý, televizyon programlarýnda sunuculuk yaptý. Ama sinema aþkýný hiç geri plana atmadý. Türk sinemasýnýn ustalarýndan Yýlmaz Atadeniz, Ýkimize Bir Dünya adlý filminde Melisa Toros’u oynattý. Bu yýl bir de korku filmiyle beyazperdede olacak Toros ile konuþtuk.
- Bu rolü neden kabul ettiniz?
Hikayesi ve bir Yýlmaz Atadeniz projesi olmasý dolayýsýyla. Sait Faik Abasýyanýk’ýn Medarý Maiþet Motoru romanýný okumuþtum. Safa Önal’ýn bu romandan esinlenerek senaryoyu yazmasý beni heyecanlandýrdý. Yýlmaz Atadeniz ise zaten bir üstat; Yeþilçam’da birçok filme imzasýný atmýþ deðerli yapýmcý, yönetmen... Türkan Þoray, Yýlmaz Güney, Cüneyt Arkýn gibi birçok usta oyuncu kendisiyle çalýþabilme fýrsatý bulmuþken, bizim nesil için bu þansý yakalamak artýk çok zordu. Dolayýsýyla Yýlmaz Hoca tarafýndan böyle bir teklif gelmesi beni hem heyecanlandýrdý hem de gururlandýrdý.
Romaný tekrar okudu
- Rolünüzden biraz bahseder misiniz?
Melahat karakterini oynuyorum. Melek’in kardeþ kadar yakýn denebilecek dostu... Melahat babasýnýn bakkalýnda çalýþýp ona yardýmcý oluyor. Fýrsat buldukça Melek’in yanýna kaçýp fiskos yapma meraklýsý. Ýyi kalpli, sevecen bir de Melek’in abisi Hikmet’e aþýk. Onun tarafýndan reddedildikten sonra ise mahalleye yeni taþýnan ve Melek’e ilk görüþte aþýk olan Fahri’ye yanýk...
- Nasýl hazýrlandýnýz rolünüze?
Romaný tekrar okudum. Romanda Ada’nýn insanlarý, aþký iþleyiþi, yeri geldiðinde ailevi sýkýntýlara dikkat çekmesi hatta bunu yaparken hayattan bazý ödünç aldýðýmýz parçalarý da bize tamamlatmasý beni çok etkiledi. Bazý sahneleri senaryoyla kýyasladým. Yýlmaz Hoca ile sahneleri çoðu kez tek tek deðerlendirme fýrsatým oldu. Ondan ögrendiklerim ise kelimelere sýðmaz. Kendisi zaten sahne öncesi ne istediðini net bir þekilde belirten bir yönetmen, bize verdiði emek büyük. Sahnelerdeki tüm detaylarla tek tek ilgilendi.
- Sette sizi onun adýna en çok etkileyen þey neydi?
Kitap gibi adam! Yüreði güzel insan! Onu dinledikçe kitabýn sayfalarýný tek tek çeviriyor gibi oluyorsunuz. Yýlmaz Hoca bir gün midesinden rahatsýzlanmýþtý. Halsizdi. O durumda bile seti býrakýp gitmedi. Paydos edebilirdi ya da ikinci yönetmene devredebilirdi. Sete, ekibe, iþine baðlýlýðý, iþ ahlaký ve aþký beni çok etkiledi. Son plan bitiminde ‘Paydos’ denildiði an gözyaþlarým süzülüverdi... Onun içindeki bu tutku beni çok ama çok etkiledi.
- Çekimler Burgazada’da yapýldý. Adanýn birçok yerinde Abasýyanýk’ýn izlerine rastlamak mümkün. Bu sizi nasýl etkiledi?
Oraya adým attýðýmdan beri bu izlere rastlamak zaten her an tüyler ürpertici güzellikte... Sait Faik’in evi, heykeli, anýlarý ve daha birçok þey... Attýðýnýz her adýmda geçmiþe dair kalýntýlar var, içinizde merak uyandýran... Etkilenmemek gerçekten mümkün deðil.
- Filmin, Abasýyanýk belgeseline yakýn bir tarzý da olduðu söyleniyor, böyle bir tarz sizin oyunculuðunuzu nasýl etkiledi?
Filmin belgeselle ilgisi yok. Romanda geçen hikayeyle ilgisi var. Bu da oyunculuðuma büyük bir onur kattý.
Komedi üstüme yapýþmadý
- Dizi çalýþmalarýndan sonra bir roman uyarlamasý filmde oynuyorsunuz. Ýkisi arasýndaki ne gibi farklar var?
Sinemada yer almayý çok seviyorum. Televizyon ise gerçekten çok farklý ama sinemanýn baþka bir dokusu var. En büyük farklýlýk olarak ‘duygu yoðunluðu’ diye cevap verebilirim. Dizilerdeki aþklar daldan dala atlanarak, sahte bir þekilde yaþanýyor ve akýllarda kalýyor. Ýnandýrýcýlýðýný yitiriyor. Günümüzde de yeni nesil artýk gördüðünü örnek alýp yaþýyor. Oysa eski dönemlerde gerçek sevginin tüketilmemiþ hali vardý. Bunu da en iyi, o dönemin roman yazarlarýyla þairleri anlatmýþ eserlerinde... Dolayýsýyla Sait Faik Abasýyanýk’ýn romanýnda hayata, kendime ve gerçeðe dair kalýntýlar vardý. Bu da hikayenin güzel olmasýný saðlamanýn yaný sýra inandýrýcýlýðýný da arttýrýyor.
- Birçok oyuncunun tersine kariyerinize sinema filmiyle baþladýnýz. 2005’te Hababam Sýnýfý Askerde’de oynadýnýz. Bu sizin için bir avantaj mýydý? Genç oyuncularýn oyunculuklarýnýn aðýr dizi çalýþma þartlarýnda zarar gördüðünü düþünüyor musunuz?
Çocukluðumdan beri sýký bir Kemal Sunal takipçisi olarak oynadýðým Hababam Sýnýfý Askerde filminde, o dönemin rejisörü Ertem Eðilmez’in oðlu olan ve sonraki Hababam Sýnýfý serisinin de yapýmcý ve yönetmeni sevgili Ferdi Eðilmez ile çalýþmak büyük gurur ve mutluluktu benim için... Kadro zaten muhteþemdi... Baþta tabii ki Halit Akçatepe! Hayatým boyunca bendeki yeri çok çok ayrý kalacak bir film. Dizi çalýþma þartlarýnýn etkisine gelince... Sadece genç deðil bütün oyuncularýn aðýr çalýþma þartlarýnda zarar gördüðüne inanýyorum. Baþta çocuk oyuncular olmak üzere... Bizim çalýþma sistemimiz yurtdýþýndaki gibi deðil, diziler çok uzun. Hem oyunculara hem set ekibine hem de televizyon baþýndaki kitleye yazýk... Tabii ki senaristlere de... Çünkü tüketmiþ oluyorlar. Yeni malzeme kalmýyor. Dolayýsýyla en sevilen diziler bile bir gün rating kurbaný olabiliyor.
- Drama ve komedi filmlerinde yer almýþsýnýz, bu yýl bir korku filminde de oynamýþsýnýz. Bu kadar farklý tür filmde yer almanýn size etkisi nedir?
Bir ara sürekli komedi dizilerinde oynayýnca gelen roller hep bu yönde oldu. Bu da ‘rolün üstünüze yapýþtýðý’ olarak deðerlendirilebiliyor. O dönem hep içimde kalmýþtý farklý rollerde olamamak. Dolayýsýyla bunu kýrmak istedim nitekim de oldu. Þansýma çok deðiþik projeler çýktý.
- Bir oyuncu olarak sinema ve dizi arasýnda sizi en rahatsýz eden þey nedir?
Egosuna aþaðýdan hayretle baktýðým insan modelleri. Egolu insana hiç tahammülüm ve toleransým da yok. Maalesef bu sektörde egosu fazla beslenmiþ kiþilerle çok denk geliyorsunuz.