Dört bir tarafýndan geçen tüm yollarýn ve hatta deniz seviyesinin bile altýna düþen, büyük çukur içindeki zeminin statta oluþturduðu akustik mucize; inanýlmaz bir tezahürat atmosferi oluþturuyor. Desibel o denli yüksekti ki, stat yerinden oynadý gibi geldi. Baðlantýlardaki somunlarý/vidalarý kontrol etsinler...
Stadýn yeni açýlmasýnýn da getirdiði ekstra heves, tribün coþkusunun tavan yapmasýna yol açtý. Böyle bir atmosferde oynamayan futbolcunun, yaptýðý iþi sevdiðinden þüphe ederim. Beþiktaþ, tarihi baþlangýcýn ve olaðanüstü tribün desteðinin hakkýný veren bir futbolla maça baþladý. Fiþek gibi, çýlgýnca, büyük bir hevesle oyuna daldý. Golünü de; takým oyununun gerektirdiði tasarým, kurgu, strateji ve kombine atak konsepti ile attý. Þahane paslar, þahane son çalým ve keyifle aðlarla buluþan güleç bir top... Harika dediðin bir gol budur, böyle olur!
***
Beþiktaþ öne geçtikten sonra iþi gevþetip dalgaya düþtü de, öyle mi çabucak gol yedi. Hayýr!.. Ne dalgaya, ne hataya, ne zaafa düþtü. Sergilediði olgun ve istekli tavrýndan ödün vermeden beraberliðe geriledi. Bursaspor ataðýnýn hakkýný vererek, o da takým oyununun baþarýlý uygulamasýyla sonuç aldý. Kaliteli bir maçta bunlar olur... Ýlk yarý, iþte bu yüzden görsel zenginlik kazandý. Oynanan futboldan herkes hoþnut kaldý.
Ýkinci yarý da maçýn baþlangýcýndaki gibi Beþiktaþ fýrtýnasýyla baþladý. Mario Gomez’in bu dakikalarda düþüþü penaltý getirmeyince maç gerilime girdi ama penaltýlarý da bu kadar ucuz beklememek lazým. Evet, bir ayak uzatýmý var. Fakat penaltý gibi ciddi bir karar için, bu kadarý yetmez! Dahasý gerek... Bence, Sosa’nýn pozisyonunda da benzer bir durum var ama; buna da devam denilse, tribünlerin alacaðý tavýr endiþesiyle, beyaz nokta öyle mi gösterildi.
Aslýnda bunlarý konuþmak boþ... Çünkü Beþiktaþ, (üstelik iyi oynayan rakibe ve yediði gollere raðmen) inançlý, inatçý, coþkulu, yüksek tempolu futboluyla; zaten 3 puaný fazlasýyla haketti.