Yüksek yargýda baþkanlýk seçimleri süreci AYM ile baþladý. Sonrasýnda Yargýtay ve Danýþtay'da seçimler olacak. Anayasa Mahkemesi yeni baþkanýný seçti. 19. AYM baþkaný nisanýn sonuna doðru göreve baþlayacak. AYM baþkanlýðý, siyasi seçimler gibi deðil bir adaylýk ilaný olmuyor. Tüm üyeler önüne inen listeden bir ismi seçerek oy kullanýyorlar.
AYM seçim sonucu ile birlikte yeni tartýþma baþladý. AYM baþkaný hukukçu deðilmiþ... Zühtü Arslan'da deðildi, Haþim Kýlýç'ta... Ancak bu isimlere "hukukçu deðil" yaftasý vurmak pek uygun deðil. Lisans mezuniyetleri bu olmasa da gerek akademik çalýþmalarý ve gerekse yargý içindeki pratikleri ile gayet yetkin insanlar.
AYM'nin yapýsý salt hukuk mezunlarýndan oluþan bir portre çizmiyor. Tüm dünyada buna benzer örnekler var. Zira atama daðýlýmýna baktýðýmýzda TBMM'nin ve Cumhurbaþkanýnýn yaptýklarý atamalardaki sýnýflar farklýlýk gösteriyor.
TBMM, Sayýþtay ve Barolardan gelen isimler arasýndan belirliyor. Cumhurbaþkaný ise Yargýtay, Danýþtay ve YÖK'ten gelen isimler arasýndan seçim yaptýðý gibi doðrudan kendisi üst kademe yöneticiler, serbest avukatlar, birinci sýnýf hâkim ve savcýlar ile AYM raportörleri arasýndan atama yaparak AYM'ye üye belirliyor... Anayasa Mahkemesi üyeleri 12 yýl için seçiliyor. Bir kimse iki defa AYM üyesi olamýyor. 65 yaþýnda da emekliye ayrýlýyorlar.
AYM Baþkanýnýn görevleri
Görüleceði üzere Danýþtay'dan ve Sayýþtay'dan gelen isimlerde, bürokrasiden ve akademiden yapýlan atamalarda "hukuk mezunu" olmayan kimseler üye olabiliyor. Sistem yeni deðil. Yýllardýr böyle. Ýdari ve mali yargýnýn en tepesinde bulunan isimlerin birçoðu da hukukçu deðil. Bu itirazlarýn amacý yeni baþkaný kimin atadýðýnda gizli bence... Cumhurbaþkaný Erdoðan tarafýndan atanan Kadir Özkaya, Danýþtay'dan AYM'ye atanmýþ bir isim. Yeni AYM baþkanýnýn ülkemize ve kendisine hayýrlý olmasýný diliyorum...
AYM Baþkaný mahkemeyi temsil etmek, genel kurulun ve bölümlerin gündemini belirlemek, AYM genel sekterliðine atama yapmak, mahkemenin yönetmeliklerine onay vermek, bireysel baþvuru süreçlerini düzenlemek, mahkeme personelini atamak ve görevden almak þeklinde yetkilerle donatýlmýþ...
Seçimler devam ediyor...
Yargýnýn baþýnda kimlerin bulunduðu önemli. Görevleri hiç de sembolik deðil. Yukarda belirttiklerimize ek olarak kararlarýn yazým biçimine etkisi, deðerlendirme süreçlerine katkýsý olduðu gibi, özellikle diðer Yüksek Mahkemeler, Bakanlýk ve Cumhurbaþkanlýðý ile olan iliþkileri yönetme kabiliyetine sahip olmasý gerektiðini yadsýmamak lazým... Zira son dönemdeki gerilimlerin kökünde doðru iletiþimin kurulamamasýnýn yattýðýný düþünenlerdenim. Bu açýdan devlet organlarýnýn uyumu için bu organlarýn temsilcilerine büyük görev düþüyor...
Buradaki kastýmýn doðru anlaþýlmasýný isterim. Uyum derken yüksek yargýnýn talimat ile hareket etmesinden bahsetmiyorum pek tabii. Böyle bir þeyi hem ülkemize hem de yüksek yargý üyelerine yakýþtýrmam. Sorunlarýn daha doðmadan çözülmesinin mümkün olabileceði bir ortamýn tesis edilmesinden bahsediyorum. Neticede hukuk yaþayan bir kavram. Canlý yani. Bu canlýlýðý yakalamak için dinamizme ihtiyaç duyuyoruz. Yüksek yargý kurumlarýnýn içtihatlarý birleþtirme ve AYM kararlarý ile uyumlu içtihat üretmesi adýna birtakým mekanizmalarý hayata geçirmesi gerekiyor. Bunlarýn sempozyum, buluþmalar ve konuþmalardan öteye geçmesi gerekiyor. Ortada mutat bir içtihat varken bundan farklý bir karar kuran yüksek yargý dairesinin kararýnýn yayýnlanmadan incelenmesi gerekiyor bence... Bu ve benzeri ön denetim mekanizmalarýný "fiilen" oluþturmak ve sonra bunu yasal alt yapýya dönüþtürmek önemli bir uyum örneði olur bence!
Ýþte benim yüksek yargý baþkanlarýndan beklediðim þeyler bunlar... Umarým yeni dönem, yüksek yargý için daha verimli ve dinamik olur!