Yükselen Güç-BRICS-T

Ne zamandır konuşuluyordu; artık oldu. BRICS-T yükleniyordu.

Dünya yeni yüzyılında yeni güzergahlara yerlken açarken Türkiye de yakın dönemde doğusunda yer alan ülkeler ile iş birliğini geliştirmede önemli bir adım daha attı ve BRICS üyeliği sürecini resmen başlattı.

Peki nedir bu BRICS?

Aslında büyük harflerle yazılıyor olmasından kısaltma olduğu anlaşılıyor. Açılımına baktığımızda 'yükselen güçler' diye de tabir edilen ülkelerin İngilizce isimlerinin baş harfleri: B-Brasil yani Brezilya, R-Russia yani Rusya, I-India yani Hindistan, C-China yani Çin, S-South Africa yani Güney Afrika.

Peki neden 'yükselen güç', gelin bunu bir inceleyelim.

Dünyanın temel göstergeler açısından 'pozitif' değerlerinin görüldüğü ülkelerde artık Asya ülkelerinin yer aldığı malum. Nedir bunlar dediğimizde nüfus artış hızı, ekonomik büyüme, patent sayısı, enerji talebi başta olmak üzere 'kalkınma' anlamında etkili değerler aslında sözü edilen.

İşte bu değerlerde öne çıkan ilk iki ülke olan Hindistan ve Çin'in içinde bulunduğu Temmuz 2006 doğumlu BRICS, işte bu açıdan öne çıkıyor ve çıkmaya da devam edecek gibi görünüyor çünkü bu kısaltmadaki ülkelere sınırlı kalmayacağı yakın dönemde tabiri caizse üye olmak için ülkeler resmen 'sıraya giriyor' ve buna uygun şekilde ismi BRICS+ olarak güncelleniyor. Ağustos 2024 itibariyle Azerbaycan ve Eylül 2024 itibari ile de buna Türkiye de eklendi ki başlıkta da belirttiğimiz üzere BRICS-T ifadesi kullanılagelir olmuştu bir süredir Türkiye üye olursa ne olur diye kaleme alınan yazılarda.

"Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de yerini bulur' sözünü akıllara getirircesine gelişmeler yaşanıyor günümüzde.

Neden bu ifadeyi kullandık? Çünkü hali hazırda BRICS'e üye olan ülkeler dünyanın yüzde 30 kara yüzeyini kaplayarak 3,5 milyar ile dünya toplam nüfusunun yüzde 45'ini, 28,5 trilyon dolar ile de ekonomilerinin toplam büyüklüğü dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 30'unu ve dünya ihracatının yüzde 25'ini oluşturuyor. Buna üyelik başvurusu yapan ülkelerin eklenmesiyle 'yükselen güç' ifadesi daha da güçleniyor. Enerji talebi dedik ama ekonomik kalkınma için enerji arzı çok kritik; bu açıdan da BRICS ülkeleri dünya ham petrolünün yüzde 44'ümü üretiyor. Azerbaycan ile bu değerin daha da artacağı ortada.

Sadece bu açıdan değil ancak 'kurumsallaşma' açısından da kendini ortaya koyuyor. Ani döviz krizine karşı 'olası zarar yedeği düzenlemesi' ve 'Yeni Kalkınma Bankası' bunlar arasında yer alıyor. Geçtiğimiz haftaki yazılarımızda ele aldığımız 'Koridorlar Savaşı' bileşenlerinden 'Tek Kuşak, Tek Yol' BRICS ile beraber düşünülmesi gereken bir proje ve 'paradigma' değiştirme kapasitesi de bu anlamda katlanıyor.

İşte bu yüzden BRICS 'yükselen güç' ve 'yeni bir dünya kuruluyor ', pek tabii Türkiye de bu potansiyeller düşünüldüğünde ilişkilerini 'kurumsallaştırmak' için o önemli adımı atıyor ve ben de 'varım' diyor.