Her yýl dünyada 500.000’den fazla insan cinayete kurban gidiyor. Yani, her gün 1.300’den fazla insan öldürülüyor. Sadece ABD’de yýlda 16.500, günde ise 45 kiþi öldürülüyor. FBIistatistiklerine göre Amerika’da her yýl en az 1 milyon kiþi dövülüyor veya yaralanýyor, yaklaþýk yarým milyon kiþi soyuluyor, 90 binden fazla kadýn ise tecavüze uðruyor.Eurostat verilerine göre ise Türkiye’de her yýl 5 bine yakýn insan öldürülüyor. Bu da günde 15 kiþiye denk geliyor.
Dünya hapishanelerini dolduran insan sayýsý ise 10,2 milyon. ABD hapishanelerinde 2,5 milyona yakýn insan yaþýyor. Türkiye’de ise cezaevlerini yaklaþýk 140 bin kiþi dolduruyor ve sayý her geçen gün artýyor.
Baþka bir deyiþle, yaþadýðýmýz her bir dakikada yeryüzü biraz daha kana ve þiddete bulanýyor. Geçen yüzyýllar içinde artýk medenileþti, olgunlaþtý sandýðýmýz insanlýk modernleþtikçe ve zenginleþtikçe suça daha fazla meylediyor.
***
Ýþin üzücü tarafý ise Müslüman ülkelerin de bu geliþmede istisna olamamasý. Geçmiþte Ýslam dünyasýnýn olumlu yönleri anlatýlýrken “Paris’te bir gecede iþlenen suç sayýsý tüm Ýslam dünyasýndan daha fazla” denirdi. Belki de bundan dolayý “Huzur Ýslam’da” ifadesi Ýslami kesimde yaygýn bir slogan haline gelmiþti... Oysa 21. yüzyýlda Müslüman toplumlarda da suç oranýnýn hýzla arttýðýný ve Batý dünyasýyla yarýþýr hale geldiðini görüyoruz.
Uzmanlar suç oranýndaki yüksekliðin en önemli nedeni olarak eþitsizlikleri ve sosyal yapýdaki bozukluklarý gösteriyorlar. Yapýsal hale gelmiþ ve kronikleþmiþ eþitsizlikler suçu da kalýcý hale getiriyor. Çok sayýda nedenden bir diðeri ise kültürel. Geleneksel toplumlarda suç oranlarý sýnýrlý kalýrken modernleþme ve þehirleþmenin suçu arttýrdýðý bilinen bir gerçek.
***
Bu tabloda Türkiye ve çevresinin durumu da endiþe verici bir noktada. Son 25 yýlda maddi alanda çok önemli atýlýmlar yapan Türkiye, zenginleþtikçe, þehirleþtikçe ve modernleþtikçe suça daha çok bulaþmýþ. Örneðin cinayet sayýsý ve hapishane nüfusunda bundan 25 yýl önce Batý Avrupa’dan çok daha iyi durumda olan Türkiye, bugün suç konusunda Avrupa’nýn en sorunlu ülkeleri arasýnda. Örneðin Fransa ve Almanya hapishanelerindeki kiþi sayýsýný üst üste koyup topladýðýnýzda bile Türkiye hapishanelerine yetiþemiyorsunuz. Almanya’da 64 bin, Fransa’da ise sadece 62 bin kiþi hapishanelerde, Türkiye’de ise bu rakam 140 bini buluyor.
Müslüman dünyaya baktýðýmýzda 1 milyondan fazla kiþinin hapishanelerde olduðunu görüyoruz. Örneðin Ýran’da 217.000, Fas’ta 72.000, Suudi Arabistan’da 47.000, Kazakistan’da 48.000 ve Cezayir’de 60.000 kiþi hapislerde. Nüfusa oranladýðýnýzda da Müslüman ülkelerin pek çoðunun üst sýralarda yer aldýðýný görüyoruz. Ýran hapishanelerindeki insan sayýsý Ýngiltere, Fransa ve Almanya hapishanelerinin toplamýný bile geçiyor.
Son söz olarak, gündelik telaþlar içerisinde hayata dair çok önemli geliþmeleri kaçýrýyoruz. Zemin ayaklarýmýzýn altýndan kayýp giderken bizler bazen sadece ufka bakýyor, ileri doðru gitmeyi geliþme sayýyoruz. Oysa hiç fark etmeden yeni nesiller yeni iliþki aðlarý, yeni deðerler ve yeni bir ahlak inþa ediyorlar. Çok geç olmadan deðiþimin farkýna varmak ve yabani þekilde, adeta çalýlar gibi büyüyen deðerler sistemimize artýk el atmamýz gerekiyor.