Yürü... Washington’a kadar yolun var...

CHP Grup Baþkanvekili Engin Altay, “Enis Berberoðlu vakasýndan” sonra yaptýðý açýklamada, “Gün gelecek, bu dosyalar nedeniyle Recep Tayyip Erdoðan uluslararasý mahkemelerde savaþ suçlusu olarak yargýlanacaktýr” dedi. Genç meslektaþlarýmdan biri de, “hangi savaþ suçundan söz ediyorsunuz, biraz açar mýsýnýz” diye de sormadý, laf ortada kaldý...

Zaten FETÖ çýkýþlý ortada dolaþan çok laf var, “kontrollü darbe” gibi, bu laf da onlardan biri gözüküyor, ortaya at, mutlaka peþine düþecek olan vardýr.

Soralým; laf -mümkünse- yerini bulsun:

1- Erdoðan ve iþbaþýndaki hükümet ile onun talimatlarý doðrultusunda PKK ile mücadele eden sivil-asker bürokrasi mi, “savaþ suçundan”(!) yargýlanacak?

Yoksa, emperyalizmin içimize yerleþtirdiði, 15 Temmuz’da da milletin silahýný millete doðrultmuþ olan FETÖ ile mücadele mi, “savaþ suçu” kapsamýna giriyor?

Engin Altay, bu iki soruya “evet” diyorsa, söylenecek bir söz yok, zaten her þey aþikardýr...

Yok, Amerika’daki neo-conlar ile siyonist lobinin yine FETÖ üzerinden piþirdikleri “MÝT TIR’larý kumpasýna” sarýlýyorlarsa, CHP’ye gerçekten geçmiþ olsun, varacaklarý nokta, “ihanet cephesidir...”

Herkesin kullandýðý, perde arkasýndan destek bile verdiði DEAÞ’la mücadelede en tutarlý çizgiyi yakalamýþ Türkiye’yi, aktörleri belli bir kumpas üzerinden uluslararasý mahkemelere taþýma gayreti, baþka hangi cephede noktalanabilir?..

Üzerlerindeki þerefli üniformaya ihanet edip,emperyalistin topraklarýnda siyasi sýðýnmacý haline düþmüþ kaçak FETÖ’cü askerlerin “Gerçeðin Peþinde” adýný verdikleri 138 sayfalýk yalanla dolu raporu sabýrla okudum, onlar da “yargýlanacaksýn” diyorlar!..

Zaten rapor da, Kýlýçdaroðlu’nun aðzýndan düþürmedi “kontrollü darbe” iddiasýný desteklemek için yazýlmýþ!..

Bu ne... Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduðu CHP’ye, emperyalistin ajanlarýnýn sözcükleriyle konuþmak yakýþtý mý, hayýr...

Gazi’nin partisinin, emperyalist iþgal darbesine direnmiþ 80 milyonun hukukunu bir kenara itip, FETÖ’nün hukukunun peþine düþmesi yakýþtý mý, hayýr...

Gazi’nin partisinin, ülkenin beka savaþýnda topraða düþen genç askerlerimiz için tek kelime etmeden HDP-PKK unsurlarýyla kolkola “adalet”(!) aramasý yakýþtý mý, hayýr...

Israrla söylüyorum, uyan ey CHP tabaný: CHP’yi bugün yöneten kadro Atatürk’e açýk ihanet içindedir!..

Diktatörle el sýkýþmak...

Döndüm, baktým, CHP 2011, 2013 ve 215’te iyi niyet heyetleriyle üç kez Þam’a gidip diktatörün elini sýkmýþ. Ýki yýl da bir bu iþi yaptýklarýna göre, bu yýlý atlamasýnlar, diktatör orada kendilerini bekliyor... Bitmemiþ... Geçen yýl mart ayýnda da Mýsýr’ýn darbecisi “general” Sisi’ye bir moral ziyaretinde bulunmuþlar...

El sýkýþtýklarý adamlar hapishanelerinde binlerce masumun tutulduðu, idam sehpalarýnýn boþ kalmadýðý, demokrasi yanlýlarýnýn katledildiði ülkelerin diktatörleri...

Emperyalist/hegemonyacý güçlerin Ortadoðu halklarýnýn baþýna bela ettiði, demokrasi umuduyla yükselen Arap Baharý’ný küresel güçlerin emriyle kanla boðan modern zaman Hitler’leri...

Kýlýçdaroðluve kadrosuna göre bunlar “iyi çocuklar”, memlekette ayak basmadýðý meydan býrakmamýþ, meþru seçimlerle seçilmiþ Erdoðan ve siyaset arkadaþlarý “diktatör”(!), öyle mi, geçiniz...

Kýlýçdaroðlu,“FETÖ’cü ablalarýn” kendilerini kameralarýn önüne attýklarý, Kandil’in desteklediði, HDP’nin boy gösterdiði bir yürüyüþle adalet arýyor, buna da geçiniz...

Ana soru: Ne borcun var?..

Bir “kaset kumpasý” ile Gazi’nin partisinin baþýna geçmek iyi bir þey deðil, bak, adamý nasýl baðlamýþlarsa siyaset meydanýna çýkýp kendisinden bekleneni yapamýyor, “þahsým deðil, millet önemlidir” diye ortalýðý harmanlayamýyor, önemlidir.

Asýl soru þu: Bu FETÖ’cülere senin ne borcun var, onu söyle...

Kaçak FETÖ’cüler o raporda, Erdoðan, Yýldýrým, Akar, Fidan, Perinçek ve Aksakallý’nýn “esas darbeci” olduklarýný savunuyorlar, sen de...

Saçma... Eðer böyle bir durum yaþandýysa, Perinçek o “cuntada” yer almaz, “cunta lideri” de 7 Haziran 2015’ten bu yana “milli duruþundan” milim taviz vermeyen Bahçeli olurdu, ondan tek kelime yok, niye?.. Çünkü, Bahçeli ile Perinçek’i ayný “kontrollü darbenin” içinde yazarsan köy kahvelerinde millet gülme krizi geçirir...

Bu, bir CIA operasyonudur...

ABD, 15 Temmuz’da “suç üstü” yakalandý, “kontrollü darbe” lafýnýn etrafýnda yaþanýlanlar, “uluslararasý mahkeme” þantajlarý, bu durumu gözden kaçýrmaya dönük algý operasyonlarýdýr. CIA baþaramadý, þimdi meseleyi üzerlerinden atmaya çalýþýyorlar, bu kadar net...

Sen, yürümeye devam et, Washington’a kadar yolun var, artýk Michael Rubin ile orada buluþursun...