Yüzde 99.9 şampiyon

Bu tür maçlar çok zordur. Kimse inanmayacak belki ama Real Madrid maçından bile zordu Galatasaray için Gaziantepspor maçı... Her şeyden önce rakibin kaybedecek bir şeyi yok, Galatasaray’ın ise kaybetmesi Fener’in galip gelmesi halinde kaybedeceği çok şeyi var.

Sarı-Kırmızılılar ilk yarı boyunca, uyur-gezer halinde dolaştılar sahada. Her hafta takımı toparlayan Drogba da sahada hemen hemen hiçbir varlık gösteremiyor. Sadece arkadaşlarına talimat yağdırıyordu. Gaziantepspor ise Galatasaray’ın üstüne geliyor ama bitirici vuruşu bir türlü bulamıyor. Galatasaray’ın 45 dakika boyunca ‘yüzde 100 gol bu diyebileceğimiz’ bir tek akını yokken Sarı-Kırmızılılar’ı yine Muslera kurtardı, hele bir tanesinde Muslera rakip futbolcuyla karşı karşıya kaldı, ama gole izin vermedi.

İkinci yarıda Galatasaray’ın hızla rakibinin üstüne gideceğini ve oyunu karşı sahaya çıkacağını, gollerin de yağmur gibi yağacağını düşünüyordu. Ama 62. dakikaya kadar Galatasaray yine sahada burdu. Derken Galatasaray’ın yeni kralı Burak ortaya çıktı ve bütün Sarı-Kırmızılı taraftarların beklediği golü attı. Ama bundan sonra Galatasaray yine durdu. Bunu anlamak mümkün değil. Belki de Teknik Direktör Terim’in kulübede olmamamasının gerçekten büyük etkisi var. Ama Sneijder’ın olmayışının önemli olduğunu kabul etmeliyiz. Sakatlanmadan önce, son haftalarda oynadığı futbolu tekrarlandığı bir Gaziantep maçında takım çok da rahat gol pozisyonunu bile girebilirdi hatta kendisi de G.Antep kalesini havalandırırdı.

Tekrar başa dönersek, bu tür maçlar sinir maçlarıdır. Siniri kuvvetli olan, dikkatli oynayan maçı alır, götürür.

Galatasaray sezon başından aldığı üstünlüğü ligin sonuna kadar korumasını bildi. Ligin bitimine 3 hafta kala da zorlu Gaziantep deplasmanından Sneijder’den ve Terim’den yoksun olmasına rağmen 3 puanı çıkaran Galatasaray, şampiyonluğa emin adımlarla koşuyor. Futbol kötü olabilirdi ama böyle maçlarda kazanılan 3 puan altın gibidir. Galatasaray altını buldu ve Antep’ten mutlu bir şekilde evine doğru yol aldı.