Geçenlerde bir gazeteci için yazmýþtým ama asýl “milli güvenlik sorunu” Kemal Bey’in kendisi...
Bir vakitler Cumhurbaþkaný Erdoðan’a saydýrýyordu, “Niçin gazetecileri mahkemeye veriyorsun, niçin özgürce yazmalarýna izin vermiyorsun?” diye.
Bir yazým nedeniyle iki ayrý dava açtý.
Dilinden “demokrasi” ve “hoþgörü”yü düþürmeyen Kýlýçdaroðlu, son derece hoþgörüsüz bir adam.
Ayný zamanda kaba...
Hemen aklýnýza “Angus sýðýrý”, “Ananý a... a...”, “Silkeleyin belki aðaçtan Recep düþer, “hýrsýzlar”, “sahtekârlar” gibi vecizeleri geliyor ama “altýn vuruþu” geçen yýl yapmýþtý.
Bir hanýmefendi Bakan hakkýnda, “önüne yatmadýnýz mý?” biçiminde son derece kaba, son derece çirkin, son derece saygýsýz bir ifade kullanmýþtý...
Tabii tepkiyle karþýlanmýþtý: “Niye aðzýný bozuyorsun? Ayýp deðil mi? Yakýþýyor mu koskoca CHP genel baþkanýna?”
Medeni bir insan, ettiði küfür yüzüne vurulduðunda utanýr, kastýný aþtýðýný filan söyler, özür diler.
Kemal Bey özür dilemedi... “Ne önüne yatmasý... Altýna yattýnýz, altýna...” diyerek, bütün insani ve medeni ölçülerin dýþýna çýktý. Bir diðer ifadeyle, daha da terbiyesizleþti...
Geçenlerde yine aðzýný bozdu.
Sadece “aðzýný bozdu” ifadesiyle geçiþtirilecek bir konuþma olsaydý, üzerinde durmayacaktým.
Referandumda “evet” oyu kullanacaklara peþinen “hain” dedi.
Dahasý, yalan söyledi.
Kendisi anlatsýn: “Açýkça söylüyorum ülkeyi teröre teslim ettiler. FETÖ terör örgütüdür. Bunlarý devletin en önemli yerlerine kim yerleþtirdi. Sadece IÞÝD mi? Sadece PKK mý? Sadece FETÖ mü? El Nusra da var. El Nusra’ya silah gönderdiler. IÞÝD militanlarý Suriye’ye, Irak’a nasýl geçti. Türkiye üzerinden geçti. Bunlar silahlanýp Türkiye’ye geri döndü. Yönetemiyorsan istifa edeceksin kardeþim. Çocuk gibi bizi kandýrdýlar demeyeceksin. Þimdi kalkmýþlar dünyaya savaþ açmýþlar.”
Koskoca genel baþkana DEAÞ’ýn nasýl teþekkül ettiðini anlatacak deðiliz. Örgütü, Türkiye üzerinden geçiþ yaptýðýný var saydýðý militanlarýn kurduðunu zannediyor. DEAÞ’ý yaþatan sosyolojinin nasýl teþekkül ettiðinden haberi yok... FETÖ’yü de nevzuhur bir örgüt sanýyor; Fuat Doðu diye birini duymamýþ.
Hadi bunlarý duymadý ve bilmiyor... Türkiye’nin DEAÞ’a silah gönderdiðine nasýl hükmetmiþ?
Kanýtý var mý?
Can Dündar, savcýlýk soruþturmasýnda, “Kanýtým yok” demiþti. Salladýðýný açýklamýþtý.
Kemal Bey sallamadýðýna göre (sallamak, ciddi bir insana yakýþmaz, öyle deðil mi?) iddiasýna mesnet teþkil edecek deliller sunabilir mi?
Hem silah göndereceðiz, hem savaþacaðýz...
Bu nasýl oluyor?
Kemal Bey’in buna bir cevabý var mý?
Bakýn, Artvin’de uðradýðý saldýrýyla ilgili hangi yalanlara tamah ediyor, aðzýný nasýl bozuyor, “havuz medyasý” diye tanýmladýðý basýnýn kendisine sahip çýkmadýðý iftirasýný atarak nasýl küçülüyor!
Dinleyelim: “Biliyorum havuz medyasý saldýracak. Havuz medyasýnýn PKK’dan hiçbir farký yoktur. Bakýn PKK bana saldýrdý. Bunlar da saldýrýyor. Bunlar aklýný kiraya vermiþler. Kafalarýnýn içinde beyin yok. Saldýrmazsanýz namertsiniz...”
Bu satýrlarýn yazarý dâhil, “havuz medyasý” içinde zikredilen bütün gazeteciler ve yazarlar, mahut saldýrýyý en güçlü sesle kýnadýlar, Kemal Bey’in yanýnda olduklarýný haykýrdýlar. Yüzüne gözüne dursun!
Teþekkür beklemiyoruz elbette... Ama nankörce bir tavýr da beklemiyoruz.
Hele, “Bunlar aklýný kiraya vermiþler, kafalarýnýn içinde beyin yok, saldýrmazsanýz namertsiniz...” gibi edepsiz laflar hiç beklemiyoruz. Beklemezdik...
Senin kafanýn içinde beyin var da ne oluyor?
Devleti yönetecek ehliyete sahip deðilsin.
Girdiðin bütün seçimleri kaybettin. Bundan sonrakileri de kaybedeceksin!