Yeni dönemin olaylarý, dayatma ve kurgularý, tam da Osmanlý’nýn çöküþü dönemini ve Birinci Dünya Savaþý ortamýný hatýrlatmaktadýr.
Lakin tarihten de bildiðimiz gibi Birinci Dünya Savaþý ortamý, Ýkinci Dünya Savaþý vesilesiyle, yeni kurguya tam nokta koyabildi.
Ýlk aþama; büyük cihan devletlerinin ortadan kalkmasýný, Ýkinci Dünya Savaþý ise yeni aktörlerin yerinin pekiþmesine yol açtý.
Þimdi yeni yüz yýlýn baþýnda “kimler devre dýþý býrakýlma çabasýnda”, “kimler yeni aktör olarak devreye girme gayretinde” ve “hangi dengeler, bu dayatmayý giderek kanlý ve ýsrarla kesinleþtirmektedir”.
Dünyanýn yeni düzeninde, “Afganistan ve Türkiye neden bu kadar önemlidir” sorusu, esasýnda bize oyunun içyüzünü anlatmakta.
Belki de bu sebeptendir ki; Amerika’nýn, Türkiye Büyükelçisinin yeni görev yeri, Afganistan’dýr. Ýsrail’in yeni toprak iþgalinin, baþkalarýndan farký da enteresan oldu. Kürt kozu ve kimliði üzerinden, kendine yeni topraklar ve alanlar açmak, esasýnda tam da bu dönemde mantýklý gibi durdu, kendileri açýsýndan. Bu coðrafyada geleneði ve kodu olan Türkiye Devletine yönelik hamlenin, FETÖ üzerinden 40 sene önce baþlamasýnýn anlamýný, “Ýsrail’in yeni toprak hedefi gölgesinde” analiz etmemiz lazým!
Evet, net gözüken þey þudur. Tüm kavganýn nedeni, ekonomidir. Ýsrail’in hayali; Birinci Dünya Savaþý ortamýnda, Osmanlý çöküþü üzerine kafa yoran Siyonist önderlerin aklý ile devreye girdiyse, Ýkinci Dünya Savaþý her ne kadar da Yahudi katliamlarý ile anýlsa da, sonunda Ýsrail Devleti’nin kurulmasý ile biten bir süreç söz konusu oldu. Ýþte tam da bu noktada, yeni süreçte yani yeni yüzyýlda, artýk sadece bölgesel faktör ve küresel oyuncu deðil veya kendi inisiyatifini küresel güçler üzerinden devreye sokan Ýsrail yerine, kurguyu direk kendisi kuran Ýsrail Devleti’nin devreye girmesini tetikleyen bir dayatma söz konusudur. Ve burada geçen yüz yýlýn gerekçeleri ile yeni yüzyýlýn gerekçeleri aynýdýr. “Küresel aktör olmak” ve “yeni Ýpek Yolu hattýný kontrol etmek”.
Ýleride bu ittifak arasýnda da kavgayý görecek gibiyiz.
Zaten Ýngiltere’nin, Londra - Çin hattýna sýcak bakmasý ile Amerika’nýn bunun önünü kesme gayreti arasýnda, bir de Ýsrail denklemi söz konusudur. Þimdi sessiz kalan Ýsrail’in sesi yüksekten çýkacak. Çünkü Akdeniz’e, enerji ve uranyum zenginliklerine sahip olan bu coðrafyada, dayatmayý yapan denge olacaðýný tahmin ediyor. Ve elbette Ýpek Yolu hattý! Yeni dünyanýn yeni þartlarý, komþu, müttefik ve partner içeriklerine yeniden bakmamýzý saðlamaktadýr.
Ýsrail’in, Türkiye’yi ilgilendiren bölgelerde bulunmasý, sizce de anlamlý deðil mi? Amerika’nýn ve Ýran’ýn her tarafýný sarmasý; Ýsrail’in, Türkiye’nin ilgi coðrafyasýnda devletlerin damarýna hâkim olmasý ve her ikisinin de FETÖ’yü koca coðrafyada kullanmasý, anlamlý deðil mi?
Ýran’ý kuþatan zihniyetin Haþbi Þabi’nin devreye girmesini de saðlayan akýldýr. DAEÞ’i devreye sokan aklýn karþýsýna Haþbi Þabi’nin çýkacaðýný hesaba katmamasý mümkün deðildir. Her ikisi de Ýslam adýna öldüren, lakin ölenlerin de sadece Müslümanlar olduðu bir ortamda, Ýslam’ýn hedef olduðunu anlamak için göz ucu ile bakmak ve görebilmek yeterlidir.
Ýþte Ýsrail’i bir coðrafyada rahat ettirmek için, coðrafyanýn tüm Müslüman ülkelerini layýk zihniyetlerle yönettiler. Artý olarak, hepsini kendi halklarý ile sorunlu hale getirdiler. Çünkü Ýsrail, baþka tür rahat edemezdi. Þimdi de Ýran’ý ve Türkiye’yi dizayn etme çabasýnda. Çünkü yeni dönemin ekonomik stratejileri ve konjonktürel gerçekler, bu güzergâhta Türkiye, önemli ekonomik güç ve jeosiyasi gerçek haline gelmektedir.
Cumhurbaþkaný Erdoðan faktörü en az bu saydýklarým kadar önemlidir. Ýslam dünyasýný derleyip toparlayacak, ezilen kitleleri harekete geçirecek, þimdilik tek devlet adamý ve lider olarak görülmektedir. Barzani’ye referandum hatasýný yaptýranlar da, Kerkük’ün sinir ucu olmasýný bilmelerine raðmen, konu edilmesinin altýnda yatan maksat da küresel hedeflerdir. Belki mahalli taktik gözükebilir. Lakin meselenin tam da arkasýnda jeosiyasi ve ekostrateji konjonktürel faktörler yatmaktadýr.
Böyle bir dönemde Ýslami kodlarý ve coðrafyada devlet geleneði olan Türklerin, devlet geleneðini devre dýþý býrakma çabasý, Ýslam’a yönelik en önemli kuþatma hamlesi olduðunu unutmamak. Þimdi yeni çaðda, yeniden tarih sayfalarýna sahip olmak istiyorsak, geçmiþte olduðu gibi Allah-u Teala’nýn bize biçtiði misyonun farkýna varmak zorundayýz. Aksi takdirde, aksini düþünmek istemiyorum!