Zana ve üçüncü yol...

Leyla Zana-Baþbakan Erdoðan görüþmesinin toplumda büyük yanký uyandýrmasý, çözüm konusundaki beklentiyi ortaya koyuyor. Bu görüþmeye milliyetçi bazý çevreler ile PKK ve BDP canibinden tahmin edildiði gibi olumsuz tepkiler geldi.

Öncelikle þunu ifade etmek gerekir: Zana’nýn görüþme talebinin ivedilikle karþýlýk bulmasýnýn bazýlarýnca ‘Baþbakan’ý öven sözler sarfetmesi’ne baðlamasý son derece yanlýþtýr. Bunun sebebi, Zana’nýn daha objektif, makul ve saðduyulu deðerlendirmeler yaparak ezber bozan bir yaklaþým sergilemesi ve bunun sürece katký verebileceði düþüncesidir.

Zana’nýn gündeme getirdiði ‘Öcalan’a ev hapsi, KCK operasyonlarý, Oslo sürecinin baþlamasý gerektiði’ gibi bir kýsým düþüncelerin Baþbakan’ca kabul gördüðü ve muhtevada anlaþýldýðý gibi yorumlar da gerçeði yansýtmamaktadýr. Zana düþüncelerini ortaya koymuþ, Baþbakan Erdoðan da inandýðý doðrularla cevabýný vermiþtir. Nezaket çerçevesinde bir fikir teatisi yapýlmýþ ve aykýrý da olsa görüþler dile getirilmiþ, medeni bir görüþme gerçekleþmiþtir.

Bu görüþmenin muhtevasýndan ziyade yapýlmýþ olmasý ve siyasi diyaloðu öne çýkarmasý önem taþýmaktadýr. Nitekim, Baþbakan Erdoðan görüþmeyi, olumlu ve verimli þeklinde deðerlendirerek ümit kýrýcý bir tutum takýnmamýþtýr.

Gerçekten de önemli olan diyalog ve uzlaþýya açýk olmaktýr. Ýnsanlar farklý görüþlere sahip olduðu için farklý partide yer alýyorlar... Silaha baþvurmadan, terör dayatmasýna tevessül etmeden aykýrý da olsa görüþleri serdedebilmek ve demokratik zeminde özgürce tartýþabilmek esas olmalýdýr.

Benim gözlemlediðim kadarýyla Leyla Zana, yýllarýn tecrübesiyle yeni bir yol açmaya, kendince gözlemlediði týkanýklýðý yeni bir tarz ve yöntemle aþmaya çalýþýyor. Bilindiði gibi Ýmralý baþýndan bu yana ‘hem silah-hem diyalog’ yöntemini savunuyordu. Kandil ise ‘tek yol silahlý mücadele’ diye demokratik çözümü ve diyaloðu reddediyordu. Zana’nýn tavrý ise diyalog ve müzakereyi öne çýkarýyor. Zana, ‘silah sigortamýzdýr’ noktasýndan ‘gençlerin ölmesini artýk hiçbir vicdan kabul edemez. PKK da ona göre bu süreci yeniden deðerlendirsin’ noktasýna ulaþarak, üçüncü yolu temsile soyunmuþ oluyor. Zana Baþbakan Erdoðan’dan ümidini ortaya koyarken, aslýnda hem demokratik çözümü yöntem olarak öne sürüyor, hem de BDP’nin AK Parti’yi ‘düþman ve hasým’ olarak gören sert tutumundan ayrýlýyor...

Zana’nýn söylemlerinden duyduklarý rahatsýzlýðý dile getiren terörist elebaþýsý Duran Kalkan, tek yolun ‘silahlý çözüm’ olduðunu söyleyerek, baþlattýklarý Devrimci Halk Savaþý’ný bilinçli þekilde ana yöntem olarak gördüklerini deklare ediyor. Nitekim Oslo sürecini bozan da Silvan saldýrýsýyla devreye konulan bu yöntemdi. PKK, böyle bir kalkýþmayla netice alabileceði yanýlgýsýna kapýlarak diðer yol ve yöntemleri havaya uçurmaya çalýþmýþtý.

Zana’nýn öne çýkardýðý birçok konu bize çok aykýrý gelebilir, kabullenmek istemeyebiliriz, ama önemli olan bunlarýn silah dayatmasýyla deðil, demokratik usullerle tartýþýlmasý, meþru zeminde mücadele edilebilmesidir.

Zana, týkanýklýðýn nasýl açýlacaðýný sorguluyor, Demirtaþ hala samimiyet testinden bahsediyor... Oysa samimiyetsizlik ortaya koyan ve süreci týkayan PKK’nýn silahý kutsayan anlayýþýdýr. BDP’nin bunu sorgulamaya baþlamasý, çözüm konusundaki iyi niyetini gösterecektir.

Kürt milliyetçisi kesimler arasýnda da aþýrý Marksist, aþýrý sol, mezhepçi ve sertlik yanlýsý farklý karakterler bulunuyor. Zana, Gülten Kýþanak ve Emine Ayna türü kadýn siyasetçilere göre daha makul ve objektif davranmaya, çözüm odaklý hareket etmeye çalýþýyor.

Zana, Baþbakan’la görüþmesinin Kandil ve BDP tarafýndan yerden yere vurulmasý sebebiyle, kendi tabanýndan ayrý düþmemek için ‘ben gittim davamý savundum’ anlamýnda bir açýklama yapmýþtýr. Zana, görüþmede ‘Öcalan’a ev hapsi, Oslo sürecinin baþlamasý, KCK operasyonlarý’ gibi BDP’nin savlarýný dillendirdiðini vurgulayarak kendi mahallesine mesaj vermiþtir. Bunu ‘Öcalan’dan meþruiyet devþirme’ þeklinde yorumlamak da elbette mümkündür. Ancak þu hususu unutmamak gerekir: Zana’nýn kendi tabanýnýn ve mahallesinin hassasiyetlerinden koparýlmasý, sembolik deðerini zedeler, bir anlamsýzlaþmaya kapý açar. Zana, kendisi olarak kaldýðý ve bir ayaðýný kendi zeminine bastýðý sürece anlamýný korur, PKK veya BDP’ye yönelttiði eleþtiriler de ancak bu þekilde daha fazla önemsenebilir.

‘Terörle mücadele-siyasetle müzakere’ diyen Baþbakan Erdoðan siyasi zeminde diyaloða açýk olduðunu CHP ve Zana görüþmeleriyle ortaya koymuþtur. Beklendiði gibi PKK ve BDP bu konuda yine çözüm inisiyatiflerini boðmaya çalýþan negatif bir tutum sergilemiþtir. Zana’nýn ayaðýný bastýðý nokta, BDP için de demokratik siyasetin baþlangýç noktasýdýr.